İktidar Ayasofya'nın ibadete açılmasını ‘'Fatih Sultan Mehmet'in vakfiyesinde belirttiği şekilde cami olarak hizmet vermesi'' çerçevesinde Fatih'in mirası ve vasiyeti olarak görüyor. Danıştay da Ayasofya'nın vakıf senedinde belirtildiği biçimde cami olarak kullanılmasını esas aldı. Benzer bir durum ise, Atatürk'ün İş Bankası hisselerini CHP'ye bırakmasında yaşanıyor. Hisselerin CHP'ye bırakılması, Atatürk'ün 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetine dayanıyor. Ancak iktidar bu hisseleri vasiyete aykırı biçimde hazineye devretmek istiyor. Fatih'in vasiyetine sahip çıkılırken, Atatürk'ün vasiyeti gözardı ediliyor.
VASİYET DEĞİŞMEZ
CHP Ankara Milletvekili hukukçu Murat Emir, ‘'Fatih Sultan Mehmet'in 500 yıl önceki vasiyeti dikkate alınırken, Atatürk'ün 1938'deki vasiyeti neden göz ardı ediliyor''dedi. Emir Sözcü'den Başak Kaya'ya konuştu ve şunları söyledi: “Ayasofya'yı ibadete açmak için hukuk yollarını zorladılar. Kararname ile karar alınabilirdi. Bu karar alınırken Fatih'in vasiyeti üzerinden hareket ediliyor. Bu karar bize Atatürk'ün vasiyeti için de bir örnek niteliğinde bulunuyor. 500 yıl önceki vasiyet üzerinden yargı kararı alınıyorsa, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İş Bankası hisselerine ilişkin vasiyeti de değiştirilemez. Eğer vakıflarla ilgili bir düzenleme idari işlemle düzeltilemeyecek ise başka bir konu daha karşımıza çıkıyor. Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu, Atatürk Kültür Ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesinde toplandı. Bu işlemle de Atatürk'ün vasiyeti çiğnendi. Atatürk'ün özerk kurduğu bu kurumların kesinlikle eski haline dönüştürülmesi gerekir''