Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) Genel Sekreteri Thilo Pahl, Almanya'nın yeni duyurduğu "ulusal hidrojen stratejisi" kapsamında hidrojen teknolojileri için 7 milyar euro, bu alandaki uluslararası partnerlikler için 2 milyar euro bütçe ayırdığını belirterek, "Türk ve Alman şirketleri özellikle yenilenebilir enerji sektöründe uzun yıllar başarılı şekilde çalışıyor. Yeşil hidrojenin, enerji sektöründe iki ülke için yeni kapılar açacağını düşünüyorum." dedi.
Pahl, yaptığı açıklamada, enerji piyasasının Türk ve Alman şirketlerinin uzun yıllar ortak çalışma imkanı bulduğu başarılı bir alan olduğunu söyledi.
Alman -Türk enerji ortaklığının iyi işleyen bir mekanizmaya sahip olduğuna dikkati çeken Pahl, "Almanya, bir süre önce duyurduğu ulusal hidrojen stratejisi kapsamında iklim değişikliğine sebep olan etkileri azaltmak için orta ve uzun vadeli çalışmalar yapmayı amaçlıyor. Bu çerçevede, coğrafi olarak birbirine yakın ülkelerin güçlü iş birlikleri geliştirmesi ve bu iş birliklerini yaygınlaştırması gerekiyor. Söz konusu stratejiyle, Almanya iklim değişikliği, küresel ısınma ve çevre kirliliği konularında önemli bir adım attı." değerlendirmesinde bulundu.
"Yeşil hidrojen, geleceğin petrolü olabilir"
Pahl, bu strateji kapsamında "yeşil hidrojen"in geleceğin petrolü olabileceğini, dile getirdi.
Hidrojenin ana enerji kaynağı olarak kullanılması için gerekli alt yapının geliştirilmesinin önemine işaret eden Pahl, şöyle konuştu:
"Uygun ve yatırım yapılması güvenli, düzenleyici bir çerçeve oluşturma gayretini devam ettiren Almanya'da, hidrojenin etkili kullanılması için var olan alt yapıların uygunluğu ve yeni yapılması gereken diğer sistemler gözden geçirilip inceleniyor. Özel olarak elektrik, ısıtma ve doğal gaz altyapıları dikkate alınıyor. Almanya 'ulusal hidrojen stratejisi' kapsamında hidrojen teknolojileri için 7 milyar avro, bu alandaki uluslararası partnerlikler için 2 milyar avro bütçe ayırdı. Türk ve Alman şirketleri özellikle yenilenebilir enerji sektöründe uzun yıllar başarılı şekilde çalışıyor. Yeşil hidrojenin enerji sektöründe iki ülke için yeni kapılar açacağını düşünüyorum."
Pahl, Almanya'nın 2050'ye kadar enerji sistemlerinin karbonsuzlaştırılması ve temiz enerji dönüşümünün gerçekleştirilmesi konusunda ciddi adımlar attığını anlattı.
Hidrojen stratejisinin de Almanya'nın yenilenebilir enerji politikalarıyla uyum içinde geliştirildiğini vurgulayan Pahl, "Akılcı endüstriyel politikalarla, rekabetçi bir hidrojen endüstrisinin yaratılması istihdama ve ekonomik büyümeye olumlu katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.