Eski Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Banka Meclisi Üyesi ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İslam Ekonomisi ve İktisadi Sistemler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Şensoy, "İslam Ekonomisi ve Finansı Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine, İslam iktisadı ile kapitalist ekonomi arasındaki farklara, katılım bankacılığı sektörüne ve Türkiye'nin İslami finansta merkez ülke olma potansiyeline ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de faizsiz finansın "katılım finansı" olarak tanımlandığını belirten Şensoy, katılım finansında finansal işlemlerin bir varlığa dayalı olması gerekirken, konvansiyonel finansta piyasalarda yapılan bir işlemin reel sektörde karşılığının bulunmadığını söyledi.
Şensoy, yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu ekonomik duraksamanın katılım bankaları üzerindeki etkilerine ilişkin şunları kaydetti:
"Fonlama yöntemlerinin gerçek mal ve hizmet ticaretine dayalı olma gereği katılım bankalarının ayırıcı özelliği olarak güçlü yanını oluşturuyor. İşletmeler finansal sıkışıklık dönemlerinde ticari faaliyetlerini ve nakit akışlarını devam ettirmeyi önceler, bu nedenle katılım bankası fonlarının geri ödenme kabiliyetinin göreceli olarak daha yüksek oluyor. Mal ve hizmeti doğrudan finanse eden kuruluşlar olan katılım bankalarının konvansiyonel bankalara göre kredi dönüşlerinde daha az sıkıntıyla karşılaşacaklarını bekliyorum. Salgın döneminde ortaya çıkan kur riski de katılım bankalarının açık pozisyon taşımaması sayesinde minimize edildi. Tüketici kredilerinin fonlama portföyündeki payının geleneksel bankalara kıyasla düşük olması ve türev ürünler işlemleri gibi finansal piyasa işlemlerinde risklerinin düşük olması krize karşı güçlü olmalarını sağlıyor."
"Türkiye'deki İslami finansal varlıkların değeri 51 milyar dolar"
Prof. Dr. Necdet Şensoy, İstanbul Finans Merkezi projesinin İstanbul'u bölgesel finans merkezi haline getireceğini belirterek, katılım finansı konusunda da Türkiye'nin mukayeseli avantajlara sahip olacağını söyledi.
İslam Kalkınma Bankası'nın Özel Sektörü Geliştirme Şirketi tarafından yayımlanan İslami Finans Gelişim Endeksi 2019 Raporu'na göre, 2018 yılı itibarıyla İslami finansal varlıkların küresel hacmi 2 trilyon 524 milyar dolar olduğunu aktaran Şensoy, "Bunun içinde sukuk 470 milyar dolar, İslami fonlar ise 108 milyar dolar paya sahiptir. Bunların İstanbul finans merkezinde işlem görmesini cazip hale getirecek hukuki ve finansal altyapı hazırlanarak bir kısmını çekmek mümkün olabilecektir." diye konuştu.
Şensoy, şunları kaydetti:
"Endeksin 2019 raporuna göre, 2 trilyon 524 milyar dolar küresel hacme sahip İslami finansal varlıkların yüzde 70'ini 1 trilyon 76 milyar dolarla İslam bankacılık varlıkları oluşturuyor. Dünyada 72 ülkede 520 İslam bankası bulunuyor. Bunların 301 adedi tam teşekküllü İslam bankası, 219 tanesi ise konvansiyonel bankaların içinde bulunan pencere bankalardır. 2018 yılı itibarıyla toplam küresel banka varlıkları içinde İslam bankalarının payı yüzde 6'dır. 520 bankanın 418 adedi ticari banka, 58 tanesi ise yatırım bankası olarak faaliyet gösteriyor. İslam bankalarının küresel hacminin 2024 yılında 2 trilyon 175 milyar dolara, küresel toplam İslami finansal varlıkların ise 3 trilyon 4 milyar dolara ulaşması bekleniyor."
Şensoy, aynı rapora göre, Türkiye'deki İslami finansal varlıklarının 51 milyar dolar değerinde olduğunu belirterek, İslami finansal varlıkların Malezya'da 521 milyar dolar, Katar’da 125 milyar dolar, Endonezya'da 86 milyar dolar düzeyinde olduğunu kaydetti.