Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkıp tüm dünyaya yayılan ve pandemi haline dönüşen koronavirüs salgını, artık hayatımızın bir gerçeği. Yetkililer, koronavirüsle ilgili çalışmalarını sürdürüp bu hastalığın tedavisini bulmaya çalışıyor olsalar bile görünen o ki önümüzde zorlu bir süreç var. Bunun yanında koronavirüsten korunabilmek için herkesin yapması gereken bazı şeyler var. Örneğin maske kullanımı. Şimdi hazırlanan bir simülasyon ise maske kullanımının aslında ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Uzmanlar, korona virüsün ağızdan çıkan partiküller aracılığıyla bulaştığını açıkladılar. Yani enfekte olmuş bir insanın tükürüğüne maruz kalmak sizi hasta edebilir. İşte salgın sürecinde maske kullanmamızın asıl nedeni de bu. Maske, koronavirüse yakalanmış olan bir kişinin bu hastalığı yaymasını zorlaştırıyor. Çünkü ağızdan çıkan partiküller, maske sayesinde etrafa rahatlıkla yayılamıyor. Sağlıklı bir kişi de maske kullanarak partikülleri solunum bölgesinden uzakta tutuyor.
Uzmanlar, Physics of Fluids isimli bir bilim dergisinde yeni bir simülasyon yayınladılar. Bu simülasyondaki amaç, maske takan bir bireyin ağzındaki partiküllerin etrafa dağılma durumunu gösteriyordu. Maskesiz kullanımda bulunduğunuz yerden 3.65 metre çapa kadar dağılabilen partiküller, maske kullanımında ise çok daha güven verici hale geliyordu. Çünkü öksürük ya da hapşırma nedeniyle çıkan partiküller, maske sayesinde birkaç santimden uzağa gidemiyorlardı.
Araştırmacılar, oluşturdukları simülasyonda farklı maske türlerini denediler. Elde edilen bulgular, farklı türdeki maskelerin partikül yayma oranını değiştirdiğini ortaya koydular. Yani kimi maskeler daha iyi bir koruma sağlarken kimi maskeler ise vasatın üstü kalmıştı. Ancak araştırmacılara göre neredeyse her maske, koronavirüse karşı etkili bir silah olarak kendini ispatlamıştı.
İşte oluşturulan simülasyondan bir görüntü
Bilim insanları, oluşturdukları simülasyonda bir manken kullandılar. Bu mankenin ağız bölgesine gliserin ve sudan buhar oluşturan bir sis makinesi bağlayan uzmanlar, bir pompa yardımıyla da sis makinesini kullandılar. Bu düzenekle de yeşil renkli bir lazer makinesini birleştiren uzmanlar, oluşturdukları bu düzenekte yukarıda gördüğünüz görüntülere ulaştılar. Bu görüntüler, maske kullanımının önemini tek başına bile gözler önüne seren cinsten.
Araştırmacılar, mankenlerin üzerinde tek katlı bir bandana, evde yapılmış olan çift katlı pamuk maske, gevşek katlanmış bir pamuk mendil ve eczanelerde bulabildiğimiz koni tarzı maskeleri tek tek test ettiler. Yapılan testlerde, en iyi sonucun ev yapımı çift katlı maskede elde edildiği ortaya çıktı. Çünkü bu maske, partikül yayılımını sadece 6.35 santimetreye düşürmüştü. Koni tarzı maske ise partikül yayılımını 20 santimetre civarında tutmayı başarmıştı.
Yapılan simülasyonda, tek katlı bandana maskelerin daha başarısız olduğu sonucuna ulaşıldı. Çünkü tek katlı ve görünüş odaklı bu maskeler, partikül yayılımını 1 metre seviyelerinde tutmuştu. Bir mendilin partikül tutuculuk durumu da tek katlı bandanadan daha iyiydi. Araştırmacılar, klasik bir mendilin partikül tutuculuk durumunu ise 30 santimetre olarak belirlemişlerdi. Uzmanlar, ne tür olursa olsun her maskenin belirli bir seviyede koruyucu olduğunu ifade ediyorlar.
Şimdi sizlerle, oluşturulan simülasyonun görüntülerini paylaşacağız. Bu görüntüler, koronavirüsle mücadelede maskenin ne kadar olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca bu maskelerin aksesuar gibi kola ya da çene altına takılmaması, dış ortamdayken ağız ve çevresini tamamen kapatması, maskenin korucu olmasının esas koşulu olduğunu unutmamak gerekiyor.