Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkez (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye'de farklı illerde son 1 aydır art arda sarsıntılar meydana gelirken, son olarak Manisa Saruhanlı ve Muğla Marmaris depremlerinin birbirinden farklı olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Sözbilir, Marmaris ilçesi açıklarında 5.2 ve 4.4 büyüklüğündeki depremlerin tsunami habercisi olabileceğini dile getirdi. Gediz Havzası'nda çok sayıda fay bulunduğunu açıklayan Sözbilir, "Son 6 ayda Akhisar'da meydana gelen depremler güneye doğru göç etmeye başladı. O bölgede bizim belirlediğimiz bir transfer fay zonu var. Çok büyük ölçekteki bu fay gerilimi güneye doğru transfer etti. Gölmarmara fayında 5 büyüklüğünde depremler olmaya başladı. Orada çok sayıda fay olduğu için bu depremler birbirini tetiklediğinde diğer faylara da sıçrayabilir. Dolayısıyla bu büyüklükteki depremler tekrar yaşanabilir orada. İşte biz buna deprem fırtınası adını veriyoruz. Bölge kırılmaya devam ediyor. Daha güneye indiğimizde ise dün yaşanan Marmaris depremi biraz daha farklı. 60 kilometre odak derinliği var. Normal şartlarda karadaki depremin odak derinliği 5, 10 ya da 15 kilometre civarındadır. Güneyde denizin altındaki faylarda ise mekanizma farklı. Kara tarafında daha sığ odaklı depremler oluşmaya başlayabilir" dedi.
'BİRAZ DAHA SIKINTILI DÖNEMLER YAŞAYABİLİRİZ'
Manisa'daki depremin normal fay türünde gerçekleşen 'sığ odaklı' depremler olduğunu anlatan Prof. Dr. Sözbilir, Marmaris'in güneyindeki depremin ise farklı fay türünde oluştuğunu kaydetti. Marmaris'te çok daha büyük ölçekli faylar olduğu için o faylara sıçrama olabileceğine dikkat çeken Sözbilir, deprem büyüklüğünün 7'yi aşması durumunda tsunami yaşanabileceğini söyledi. Sözbilir, "Türkiye'de son 1 yıl içinde sismik aktivitede artma var. Türkiye'nin jeolojik evrimi içinde belli dönemlerde sismik artışlar gerçekleşiyor. Son 1 yılda da bunu yaşıyoruz. Ama bu artışı rahatlatacak bir deprem henüz gerçekleşmedi. Bu gerilimi ancak 6'nın üzerinde büyüklüğe sahip depremler boşaltabilir. Doğuda bu oldu. 6.8 büyüklüğündeki Elazığ depremi orayı rahatlatmış olabilir ama batıda bu rahatlama gerçekleşmedi. Ya böyle deprem fırtınası şeklinde olup sürekli kırıla kırıla devam edecek ya da birdenbire bir enerji boşalımı gerçekleşebilir. Enerji boşalımı gerçekleştiğinde o enerji havaya karışmıyor. Yan taraftaki faylara aktarılıyor. Bu sefer orda birikim başlıyor. Eğer o bölgedeki fayın kırılma zamanı yaklaşmışsa gerilimle birlikte kırılma daha erken gerçekleşebiliyor. O nedenle biraz daha sıkıntılı dönemler yaşayabiliriz" diye konuştu.
'MEGA DEPREM TSUNAMİYE NEDEN OLUR'
Geçmişte olan depremlere bakarak süreçle ilgili tahminde bulunabildiklerini belirten Prof. Dr. Sözbilir, bir fayın geçmişte en fazla kaç büyüklüğünde deprem ürettiğini incelediklerini anlattı. Denizdeki fayların biraz daha sıkıntılı olduğunu vurgulayan Sözbilir, "Onlar 8 büyüklüğünde depremler üretmiş tarihte. Bunlara, 'mega deprem' adını veriyoruz. Afrika ile Türkiye'nin güney sınırını oluşturan fay geçmişte 8'e varan depremler üretmiş. Bunlar devreye girerse 8 büyüklüğünde deprem olur. O zaman bizim tsunami ile karşı karşıya kalmamız söz konusu olabilir. Güneybatı sahillerimiz böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir" diye konuştu.
'ERKEN UYARI SİSTEMİ KURULDU'
Muğla'nın Bodrum ilçesinde 'tsunami erken uyarısı sistemi' kurulduğunu belirten Prof. Dr. Sözbilir, tsunami gelmeden önce uyaracak bu mekanizmanın önemine dikkat çekti. Gelişmiş denize kıyısı olan ülkelerde tsunami ile ilgili bazı önlemler alındığını anlatan Sözbilir, "Bazı ülkelerde açık parklar oluşturuluyor ve alarm verildiğinde insanlar oraya çıkıyor. Deniz dalgasının gelemeyeceği yükseklikteki parklarda bekliyorlar. Tsunamiyi seyrediyorlar ama henüz bizde böyle bir hazırlık yok. Sadece erken uyarı sistemi Türkiye'de ilk kez Bodrum'da kuruldu. Bu çok önemli bir gelişme. Sürekli suyun hareketi kontrol ediliyor" dedi.
Prof. Dr. Sözbilir, tsunaminin deprem olduktan belli bir süre sonra geldiğini hatırlatıp, bunun bilinmesi halinde hazırlıklı yakalanılacağını söyledi. Modellemelerle bunu bilmenin mümkün olduğunu vurgulayan Sözbilir, fay kırıldığı anda hangi bölgeleri su basacağının bilinmesiyle de vatandaşların uyarılabileceğini kaydetti.