Kovid-19'la birlikte küresel ticarette korumacı politikaların öne çıkması beklenirken, AB bu konuyla ilgili bir adım atmayı planlıyor. AB, dış ülkelerden kamu desteği alan firmaların Birlik ülkelerinde şirket alımlarını engellemeye yönelik kurallar getirmeye hazırlanıyor.
AB Komisyonu'nun yayımladığı "Beyaz Belge" adlı çalışma, kamu desteği kullanan yabancı firmalara yönelik stratejiler içeriyor. Çalışmada, AB ülkelerindeki şirketlere yabancı ülkeler tarafından sağlanan kamu desteklemelerinin rekabet ortamını olumsuz etkilediği ve bu durumun mevcut AB kamu destek denetiminin de dışında kaldığı belirtildi.
Özellikle kritik sektörlerdeki yabancı satın alımları AB ekonomisindeki rahatsız edici konular arasında yer alıyor. Son yıllarda pek çok Avrupa firması kamu desteği alan Çin firmaları tarafından satın alınıyor.
Bu adımla AB ekonomisindeki özellikle Çin sonra da ABD etkisi sınırlandırılmak isteniyor. AB burada özellikte sanayi sektöründeki Çin etkisini önlemeyi amaçlıyor. Çin ve diğer büyük ekonomiler tarafından desteklenen şirketler tarafından artan satın almalar tehdit olarak görülüyor ve bu adımların da bu tehditleri engellemek için atılması planlanıyor.
Salgının etkisiyle de önümüzdeki yıllarda sadece Avrupa değil dünya genelinde korumacılığa yönelik önlemlerde artış görülebileceği öngörülüyor.
AB, bu şekilde küresel ekonomideki yerini muhafaza etmeye çalışıyor
AB, bu yoğunlaşan satın almalarla yabancı şirketlerin piyasayı olumsuz etkilemesini amaçlıyor. AB, bu şekilde küresel ekonomideki yerini muhafaza etmeye çalışıyor ancak bu tür korumacı önlemlerin AB ekonomisini de ne şekilde etkileyeceği de tartışmalı konumda.
Bir yandan AB gibi büyük ekonomilerin bu tür sınırlar koyabileceği görüşleri yer alırken, diğer taraftan önlemlerle AB'ye dışarıdan gelecek yatırımın azalacağı ve negatif sonuçların ortaya çıkabileceği görüşleri de ön plana çıkıyor.
Konuya ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Berenberg Başekonomisti Holger Schmieding, yabancı firmaların Avrupa'da şirket satın almasının sınırlandırılması AB için kısmen olumsuz olacağını belirtti.
Schmieding, bu şekilde Avrupa'ya dışarıdan gelecek yatırımların daha az olabileceğini ifade etti.
Ancak politik açıdan bakıldığında AB'nin Çin ve ABD tarafından gerçekleşen bu satın almaları kontrol etmesi gerektiğini öğrendiğini aktaran Schmieding, yabancı şirketler tarafından gerçekleşen bu satın almaların bazen olumsuz sonuçları olabileceğini dile getirdi.
Schmieding, Çin ve ABD'nin AB'de şirket satın almalarının Birliğin güvenliğini, sağlık ve diğer önemli konularla baş edebilme kapasitesini olumsuz etkileyebileceğini söyledi.
Dekabank Başekonomisti Ulrich Kater de küçük ekonomilerin sermaye ve mallar konusunda uluslararası piyasalardan ayrılma stratejisinin bu ülkeler için masraflı olacağını kaydetti.
AB ve ABD gibi büyük ekonomilerin birbirlerine duvar örebileceğini belirten Kater, bu ekonomilerin iç pazarlarının maliyet yüklerinden kurtulabilecek kadar büyük olduğunu aktardı.