Yazdır
Reuters'ın ulaştığı raporda yabancı devletlerin desteklerinin Avrupa Birliği (AB)'nde teşebbüslerin satın alınması, yatırım kararlarının etkilenmesi ya da paydaşların piyasa tutumlarının bozulmasında daha fazla kullanıldığının görüldüğü vurgulanıyor.
Raporda özellikle alüminyum, çelik, yarı iletken, gemi inşa ve otomotiv sektörlerinin sıfır faizli kredi, sınırsız devlet garantisi, sıfır vergi anlaşmaları ya da özel amaçlı devlet fonları gibi sübvansiyonlara müsait olduğu belirtiliyor.
17 Haziran'da yeni tasarıyı sunacak olan Avrupa Komisyonu'nun rekabetten sorumlu üyesi Margrethe Vestager, hafta başında yabancı devlet desteklerinin ortak pazarı ve rekabet ortamını bozma riski olduğunu açıklamıştı.
Yeni tasarıya göre, yıllık cirosu 100 milyon euronun üzerinde olan Avrupalı şirketlerden yüzde 35'ten fazla hisse almak isteyen yabancı şirketlerin satın almadan önceki 3 yılda 10 milyon eurodan fazla devlet desteği almış olmaları halinde bunu komisyona bildirme zorunluluğu bulunuyor.
Bildirim yapmamaları halinde para cezası verilebiliyor ya da satın alma bloke edilebiliyor.
Tasarı ayrıca blok içerisinde faaliyet gösterirken pazar payını büyütmek ya da stratejik öneme sahip alanlarda Avrupalı rakiplerinden daha düşük teklif verebilmek için yabancı desteklerden faydalanan şirketleri de hedef alıyor.
Bu şirketler, pazar paylarını düşürmek için şirketlerinin bir kısmını satmak ya da haksız rekabeti önlemek için AB'ye ödeme yapmak zorunda olabilecek.
Yabancı devletlerden haksız destekler alan şirketler kamu ihalelerinden 3 yıllığına men edilebilecek.