Kovid-19 pandemisi nedeniyle herkesin hayatında birçok değişiklik oldu ve yaşam rutinleri tamamıyla değişti. Hastanelerden gerekli durumlar dışında uzak kalınan bu süreç, kronik hastalığı olanların ve birçok hastalık açısından yüksek risk grubunda olan 65 yaş üzeri kişilerin düzenli sağlık kontrollerinin aksamasına neden oldu.
Uzun bir sürenin ardından, hayatlarının yeni normaline dönecek olan ve ilk kez seyahat gerçekleştirecek 65 yaş üstü kişilerin, ciddi sağlık problemleri ile karşılaşmaması için uyarılarda bulunan Bayındır Hastanesi uzman doktorları, düzenli kontrollerin önemini vurgularken, seyahat öncesi hangi sağlık testlerinden geçilmesi gerektiğini ve seyahat sırasında alınacak önlemleri de paylaştı.
Kovid-19 salgınının görülme hızı yavaşlarken, bir yandan da ülkemizde hayatın yeni normal düzeni için önemli adımlar atılıyor. Hastalığın kötü seyretme riskinin yüksek olduğu 65 yaş üzeri kişilere yönelik Mart ayından bu yana uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasına yeni esneklik kazandırılıyor. Açıklanan genelge kapsamında, 65 yaş üzeri kişilerin gittikleri yerde en az bir ay boyunca kalması ile seyahat etmesine izin veriliyor. Ancak pandemi dolayısıyla düzenli sağlık taramalarını erteleyen 65 yaş üzeri kişilerin, seyahatte ciddi sağlık sorunları ile karşılaşmaması için mutlaka sağlık kontrolünden geçmesi hayati önem taşıyor.
SEYAHAT ÖNCESİ TARAMALAR İLE BELİRTİLER FARK EDİLMEDEN TANI KONULUR
Seyahat öncesi yapılacak tarama testlerinin, kanser, diyabet, kalp hastalığı gibi ölüm riskinin yüksek olduğu hastalıkların erken evrede tanısının konulmasına yardımcı olduğunu söyleyen Bayındır İçerenköy Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Kaya, sağlık taraması sayesinde daha hastalık belirtilerinin farkına varılmadan en erken döneminde tanı konulabileceğini, hatta tedavinin etkili olabilme olasılığının daha yüksek olabileceğini belirtiyor.
Doktorlar tarafından farklı hastalıkların risk faktörlerine sahip olduğu anlaşılan kişiler için hedefe yönelik tarama testlerinin hazırlandığını ancak rutin olarak 65 yaş üzeri kişilerde genel tarama testleri uygulandığını belirten Uzm. Dr. Ali Kaya, “Rutin olarak uygulanması gerekli testler arasında tam kan sayımı, CRP, sedimantasyon, tam idrar, açlık kan şekeri, üre, kreatinin, sodyum, potasyum, AST, ALT, GGT (karaciğer fonksiyon testleri, B12 ve D vitamini) yer alır. Ayrıca mümkünse hekim kontrolünde eksik aşıların tamamlanması, pnömoni (zatürre) gibi hastalıklara karşı da korunma ve bulaştırma açısından önemlidir” diye konuştu.
KISA SÜRELİ VE SIK MOLALI SEYAHAT TERCİH EDİN
Kalp, diyabet, tansiyon, ritim bozukluğu ve kalp yetmezliği olan hastaların seyahat öncesi sağlık kontrolünün “zorunlu seyahat bileti” gibi düşünülmesi gerektiğini belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak,
Sıcak havaların kalp hastaları için birçok risk barındırdığının altını çiziyor. Nem ve sıcaklık nedeni le kalp krizi riskinin arttığını söyleyen Prof. Dr. Timur Timurkaynak, “Sıcak nedeni ile yaşanan su kaybı, sıvı hacminin ve kanın akışkanlığının azalması ve pıhtılaşma riskinin artması ile kalp krizi oluşumu kolaylaştırır. Böbreklerin susuz kalması, böbrek yetmezliği, damarları büzüştüren hormon salınımı, kalp hızı ve tansiyonun artması da kalp krizi riskini tetikler. Özellikle yola çıkarken kısa süreli ve çok molalı bir seyahat tercih edilmeli. Sıcak nedeni ile vücuttan su kaybı oluşmamasına dikkat edilmeli, bol sıvı tüketimi ve Akdeniz tarzı beslenme seyahat döneminde de aksatılmamalıdır” dedi.
İLAÇLARIN DA MEVSİMİ VAR
Düzenli ilaç kullanan kronik hastaların belirli dönemlerde yapılan kontrollere bağlı ilaç doz ayarının yapılmasının önemini de vurgulayan Timurkaynak, “Yazın içilen ilaçların bazılarında doz azaltımı uygun olabilir. Özellikle hipertansiyon ilaçlarından, idrar söktürücüler, kalp hızını baskılayan ilaçlar ve damar genişleten ilaçlar vücudun sıvı dengesi ve ısı ayarı üzerinde kötü etkiler yapabilir. Bu nedenle tatil öncesi kontrol çok önemlidir” diye konuştu.
SEYAHAT SIRASINDA SOSYAL MESAFE KURALLARINI İHMAL ETMEYİN
Seyahate çıkarken içinde bulunduğumuz pandemi döneminin unutulmaması gerektiğini ve bu seyahatin önceki tatillerden daha farklı olduğunu söyleyen Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Serap Bilen Hızel, “Hastanelerden gerekli durumlar dışında zorunlu olarak uzak olunan bu süreçte, takip önerildiği halde gecikmiş tüm sağlık problemleriniz kontrolden geçmelidir. Bu dönemde kanıksanan yakınmalar ağrı, öksürük, balgam çıkarma, nefes darlığı, balgamla kan gelmesi, kilo kaybı ya da kas güçsüzlüğü pek çok hastalığın habercisi ya da kronik hastalığınızı ilgilendiren bir bulgu olabilir. Gerekli muayene ve tetkikleri takiben kullanmanız gereken ilaç ve destekler, gideceğiniz yerdeki hareket planı belirlenmeli çünkü Kovid-19 uzunca bir süre bizlerle olacak gibi görünüyor. Yanınızda taşımanız gereken ilaçlardan cihazlara kadar doktorunuzdan görüş almalısınız. Seyahat sürecinizin her aşamasında maske olmalı, el hijyeni sağlanmalı ve sosyal mesafeyi koruyacak şekilde olmalı ve bu kurallar asla gevşetilmemelidir” dedi.
HAVUZ ENFEKSİYONLARINA DİKKAT
Sağlık kontrolleri sırasında üriner sistem testlerinin de yapılması, böbrek yetmezliği gibi ciddi rahatsızlıkları bulunan kişilerin ise doktor kontrolünde durum değerlendirmesi yaparak seyahate çıkmasının önemine değinen Bayındır Söğütözü Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. İzak Dalva, “Bu dönemde seyahat eden kişiler, denize ya da havuza girecek ise üriner sistem ve genital sistem enfeksiyonlarına dikkat etmeli. Enfeksiyonlar ile birlikte akut böbrek ve prostat iltihaplanması ateşin yükselmesine neden olabilir. Yüksek ateş çoğunlukla korona virüs ile karışabildiği gibi direncin düşmesine ve korona virüs yatkınlığının artmasına neden olabilir. Böbrek yetmezliği olan kişilerde korona virüs yatkınlığının artmasının yanı sıra bu hastalık daha ciddi sorunlara neden olmaktadır. Bu nedenle seyahat süresince mutlaka kendi kendinizin doktoru olup vücudunuzu dinlemeyi unutmayın” diye konuştu.
DİYABET DE PANDEMİ İLAN EDİLEN TEHLİKELİ BİR HASTALIK
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 2007 yılında kronik bulaşıcı olmayan bir pandemi olarak ilan edilen diyabet hastalığının, küresel çapta milyonlarca insanı etkilediğini söyleyen Bayındır Söğütözü Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kutlu, dünyada diyabeti olan her iki erişkinden birinin henüz tanı almadığına dikkat çekiyor. Seyahat decekler için önerilerde bulunan Prof. Dr. Mustafa Kutlu, “Seyahat sırasında kan şekeri düzeyleri mümkünse evde glukometre ile daha yakın takip edilmeli, eşlik eden kalp veya böbrek hastalığı var ise bu hastalıklarının tedavisi de mutlaka düzenlenmeli, düzenli ve dengeli beslenilip yeterli sıvı ve protein alınmalı, mineral ve vitamin eksikleri var ise düzeltilmeli ve mutlaka bağışıklığı artıran egzersizlere önem verilmelidir. Ayrıca influenza ve pnömani aşıları da sekonder enfeksiyonları azaltmak için önemlidir” dedi.