Dünya Sağlık Örgütü, geçtiğimiz günlerde Türk yetkililerle yaptığı görüşme çerçevesinde Türkiye'nin huzurevleri ve bakım kuruluşlarında alınan önlemlerle dünyaya örnek olduğunu açıkladı. Zira, gerek yaşlı bakımevlerindeki ölüm oranları, gerekse vaka sayısı açısından Türkiye birçok Avrupa ülkesinden daha iyi bir performans sergiledi.
Bu açıdan, yeni tip korona virüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunu yaşlılar ve daha önce kronik rahatsızlığı bulunanlar oluştururken, TÜİK'in 2019 verilerine göre 7 milyon 550 bin 727 kişinin 65 yaş ve üstü olduğu Türkiye'de huzurevleri ve bakım kuruluşlarında alınan önlemler merak konusu.
euronews Türkçe'ye konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Uzman Orhan Koç, "Avrupa’da Kovid-19’un yoğun olarak görüldüğü bazı ülkelerde yetersiz sayıdaki sağlık kaynakları nedeniyle hastaların öncelik derecelerine göre saptanması yöntemi olan triaj sistemi uygulanmış ve yetersiz solunum cihazı durumlarında öncelikli olarak daha genç hastaların tedavi görmesi sağlandı" diyor ve ekliyor:
"Ülkemizde triaj sistemine geçilmedi, tedavi için ihtiyaç duyanlara yaş kaynaklı ayırım yapılmaksızın solunum cihazı desteği sağlandı. Bu sebeple Sağlık Bakanlığı’nın öngördüğü tedaviyle birlikte ölüm oranları yaşlılar için düşük düzeyde kaldı."
Ülke çapında 425 huzurevi var
Türkiye çapında 81 ilde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı olarak 425 huzurevi ve Yaşlı Rehabilitasyon Merkezi'nde toplam 27 bin 454 yaşlı, bakım ve sağlık hizmeti alıyor. Bu kişilerin yüzde 50’si 80 yaşın üstünde, 95 yaşın üzerinde de 238 kişi bulunuyor.
Pandemi süreci Türkiye'de henüz başlamadan önce, ocak başından itibaren bu merkezlerde spesifik koruyucu önlemler alındı.
Bu açıdan önlemlerin Türkiye'de henüz hiç vaka görülmemiş bir tarihte başlatılması belirleyici oldu. İlk olarak tüm resmi ve özel yaşlı bakım kuruluşlarında koruyucu önleyici altyapı ve hastalığa ilişkin bilinçlendirme, eğitim ve sağlık taraması yapıldı; ilgili kuruluşlara ihtiyaç duyacakları kişisel koruyucu ekipmanlar temin edildi.
Öncelikli yapılan girişimlerden biri de, el yıkama alışkanlığı, sosyal mesafe gibi kavramlarla yaşlıları süreç başlamadan önce tanıştırmak oldu; böylelikle pandemi sürecinde edinilmesi gereken davranış değişiklikleri önceliklendirilmiş oldu.
28 Şubat'ta ise, yaşlı bakım kuruluşlarına ziyaretler ve yaşlıların zorunlu sebepler harici kuruluş dışına çıkması kısıtlandı; dış ortamdan kuruluşlara giren her personel, ateş ve solunum sıkıntısı belirtileri açısından tarandı; yaşlıların ateş takibi sıklaştırıldı. Örneğin huzurevlerinde kalan her yaşlının günde en az dört kez 6 saat aralıklarla ateş, solunum gibi belirtileri takip edildi.
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tezer'den 'yaz için' uyarılar
Yaşlı kabulü ve nakil işlemleri durduruldu
Türkiye'de ilk vakanın resmi olarak açıklanmasının ardından ise 16 Mart itibariyle yaşlı bakımevlerine yaşlı kabulü ve nakil işlemleri durduruldu; huzurevi çalışanları için ilk başta 7-10 günlük, ardından da 14 günlük akabinde sabit vardiyalı çalışma sistemine geçildi ve her vardiya değişiminde ve pozitif vaka durumlarında tüm personel ve yaşlılara titizlikle test yapıldı.
Kuruluşlarda takibi yapılan kişilerin korona virüs şüphesi uyandırması durumunda izlenecek süreç de Sağlık Bakanlığı'nın ilgili rehberine göre uygulanıyor. Tüm kuruluşlarda yaşlıların Kovid-19’dan korunmaları için, belirti gösterenlerin hastaneye sevkine kadar izolasyon süreçlerini geçirecekleri banyo ve tuvaleti içerisinde mevcut olan Sosyal İzolasyon Odaları oluşturuluyor, kuruluştaki belirti gösteren sayısına göre gerektiğinde bir kat Sosyal İzolasyon Katı olarak oluşturulup personeli sabitleniyor.
Öte yandan, herhangi bir kuruluşta Korona virüs şüphesiyle bir vakanın hastaneye sevki sonrası gerekli izolasyon tedbirlerinin işletilmesiyle kuruluş “Riskli Kuruluş” olarak belirleniyor ve riskli kuruluşlarda tüm çalışan ve yaşlılara Kovid-19 testi uygulanıyor.
Dünya Sağlık Örgütü şimdi de BM'yi karıştırdı
Sosyal izolasyon kuruluşları
Kovid-19 tanısı alarak tedavisi başarıyla tamamlanan yaşlılar, taburcu olduğunda huzurevlerine dönmek yerine 14 gün süre ile Sosyal İzolasyon Kuruluşunda kalıyorlar, bakım ve tedavisi bu süreç içerisinde izolasyon kuruluşları tarafından sağlanıyor.
Pandemiden etkilenen ülkelerde Kovid-19 kaynaklı tüm ölümlerin yüzde 19 ve yüzde 82 arasında değişen oranlarda kısmı huzurevlerinde kalan yaşlılardan oluştu. Türkiye'de ise huzurevlerinde gerçekleşen Kovid-19 kaynaklı ölüm oranı yüzde 4'te sınırlandı.
Huzurevlerinde ilk korona virüs vakasının Eskişehir'de görüldüğü ileri sürülmüştü. Resmi verilere göre, Türkiye'de huzurevlerinde şu ana kadar 1030 vaka olurken, bunların yüzde 60'a yakını taburcu edildi.
Koç, "Huzurevlerinde uygulanması gereken tedbirleri kısa sürede hayata geçiren Genel Müdürlüğümüz sabit vardiya uygulaması, vardiya değişimlerinde Kovid-19 testi, Sosyal İzolasyon Kuruluşu oluşturma gibi kararlar alarak huzurevlerindeki bulaş riskini minimuma indirmeyi başardı" diyor.
Öte yandan, Genel Müdürlük bünyesinde oluşturulan “Kovid-19 İzleme ve Takip Birimi” aracılığıyla, huzurevleri ile etkin ve entegre iletişim kurularak günlük raporlama yapılması sağlanıyor, alınan tedbirler her aşamada değerlendirilerek, uluslararası gelişmeler takip ediliyor.
Restoran ve kafeteryaların kapalı tutulduğu huzurevlerinde, dışarıdan yemek girişine izin verilmezken, yemekhanelerde hazırlanan yemekler, yaşlılara sosyal izolasyon kurallarına uygun olarak odalarında, tek kullanımlık tabaklarda sunuluyor; odalar her gün dezenfekte ediliyor.
Bu süreçte huzurevi sakinlerinin psikolojik motivasyonlarını yüksek tutmak ve depresyona girmelerini önlemek adına ise, birçok kuruluşta hobi faaliyetlerine ve müzik dinletileri gibi etkinliklere önem veriliyor; geniş bahçeli kuruluşlarda yürüyüş yapmalarına izin veriliyor.
Bakanlığın yaptığı son açıklamaya göre ise, "10 Mayıs Pazar günü kutlanacak Anneler Günü ve 23-24-25 Mayıs’ta kutlanacak Ramazan Bayramı dolayısıyla huzurevleri ile engelli bakım merkezlerine yönelik ziyaret talepleri kabul edilmeyecek".
Normalleşme adımları sırayla atılacak
"Virüsten daha hızlı davranmak gerekiyordu"
Koç, Türkiye'nin yaşlı bakım stratejilerinde "virüsten daha hızlı davranmamız gerektiği prensibinden yola çıktık" şeklinde ifade ediyor ve merkez ile taşra teşkilatları arasında izleme takip sisteminin etkin ve hızlı bir şekilde işlemesinin süreci kontrollü ve etkin şekilde yönetmede büyük katkı sağladığına işaret ediyor.
Yaşlı nüfus oranına bakıldığında Avrupa’daki 41 ülke içinde 40. sırada yer alan Türkiye tarafından yaşlı bakım kuruluşlarında alınan tedbirler, bir yayın haline getirilerek DSÖ bünyesinde yayımlanacak.
2019 yılı verilerine göre 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus en fazla İtalya’da (yüzde 22) iken, İspanya'da ise bu oran yüzde 19,4.
Korona virüs salgınından en çok etkilenen Avrupa ülkelerinden birisi olan İspanya'da terk edilmiş huzurevlerinde yaşlı kişilerin cesetlerinin yataklarında bulunması, büyük tepki toplamıştı, başsavcılık konuyla ilgili soruşturma başlatmıştı. Huzurevlerinde korona virüs tespit edilmesinin ardından çalışanların tesisleri terk ettiği açıklanmıştı. Fransa'da da bir yaşlı bakım evinde Kovid-19 testinin geciktirilmesi, onlarca kişinin hayatına mal olmuştu.