Dünya genelinde Kovid-19 salgını nedeniyle ekonomik büyüme beklentileri ve petrol talebi zayıf kalmaya devam ederken, küresel petrol piyasasındaki arz fazlası her geçen gün artıyor ve petrol stoklarında yeterli kapasitenin kalmama endişesiyle fiyatlarda tarihi düşük seviyeler görülüyor.
Yaklaşık 6,7 milyar varillik küresel petrol stok kapasitesinin 4,2 milyar varili (yüzde 63'ü) ocak sonu itibarıyla dolarken, artan arz fazlası nedeniyle dünya genelindeki petrol stok kapasitesinin haziranda tam doluluğa ulaşacağı öngörülüyor.
ABD'nin en büyük petrol stoklama merkezi olan Oklahoma eyaletindeki Cushing kentinde toplam 90 milyon varillik petrol depolama kapasitesinin 60 milyon varili doluyken, haftalık ortalama 16 milyon varil ek petrolün burada stoklanıyor olması, mayıs başı itibarıyla bu merkezde kapasitenin tam dolacak olmasına işaret ediyor.
Cushing'de fiyatlanan Batı Teksas (WTI) tipi ham petrolün mayıs ayı için vadeli işlem sözleşmelerinin süresi dün dolarken, kontrat sahiplerinin fiziki petrol teslimatından kaçınmasıyla WTI tipi petrolün varil fiyatı pazartesi günü yüzde 300'den fazla değer kaybederek eksi 37,63 seviyesine kadar indi ve satıcılar fazla petrolü ellerinden çıkarmak için alıcılara ödeme yapmaya başladı.
"Fiziki ticarette tek haneli rakamlar görüldü"
ABD merkezli veri kurumu Primary Vision Enerji Analisti Mark Rossano, AA muhabirine yaptığı açıklamada, WTI tipi ham petrolün varil fiyatının mayıs kontratlarında eksi fiyata inmesinin gelecek aylardaki kontrat fiyatları üzerinde de baskı oluşturacağını söyledi.
Petrol stoklarının dolu olmasının bu fiyat dengesinde en önemli etkenlerden olduğuna işaret eden Rossano, "Şu an WTI'da haziran ayı için vadeli işlem sözleşmeleri yapılıyor. Üretimde kesinti olsa bile eksi fiyatların bu ayki sözleşmelerde de görüleceğini düşünüyorum, çünkü küresel stoklar doldu ve yüzer stoklardaki petrol de 120 milyon varili geçti. Geçen ay imzalanan bir Suudi ham petrol kargosu şu an ABD'ye geliyor ve depolar zaten bu kargoya göre ayarlandı. Bu yeni kapasite de hem haziran hem de temmuz ayı sözleşmelerindeki fiyatları baskılayacak çünkü arz fazlası iyice artacak." diye konuştu.
Rossano, fiyatlarda benzer bir eğilimin Brent petrolde de görüleceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Çok kısa bir sürede Brent petrolün varil fiyatı 10 doların altına inecek. Bunun için piyasadaki fiziki teslimatlara bakmak yeterli. Şu an 13 bölgede fiziki ham petrol ticareti zaten tek haneli rakamlar üzerinden yapılıyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üreticilerden birçoğu mayıs hacimlerinin neredeyse yüzde 80'ini hala satamadılar. Nisan ayının bu dönemlerinde bu hacmin yüzde 85'inin satılmış olması ve ihracata hazır olması gerekirdi. Bu yüzden, fiziksel arz ve talep piyasası Brent petrolün fiyatlanmasında bir referans noktası olacak ve fiyatların aşağı yönlü hareket etmesini sağlayacak."
"ABD'de de petrol talebi çöktü"
Dubai merkezli petrol yatırım danışmanlık firması Hormuz Straits Partnership Direktörü Serkan Şahin de 19-21 Mayıs tarihlerinde piyasada ne kadar açık pozisyon olacağının WTI haziran sözleşmelerindeki fiyatlarda belirleyici olacağını söyledi.
Kuyulardaki üretimi durdurmak daha maliyetli olacağı için satıcıların zarardan kar etmek amacıyla ellerindeki kapasiteleri eksi fiyatlara sattığını aktaran Şahin, şöyle konuştu:
"Bu eğilim muhtemelen önümüzdeki birkaç ayda da devam edecek. Şu anda dünyada olduğu gibi ABD'de de petrol talebi çöktü. ABD'nin ihracatı da düştüğü için sistem, kendi içinde alıcısı olmayan kapalı bir sisteme dönüştü. Artık ABD'ye arbitraj bitti. Brent petrolü ABD'ye götürmenin hiçbir karı kalmadı. Yani, Rusya, Kuzey Batı Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Kazakistan ve Azerbaycan'daki üretimin tamamı için Atlantik'in doğusuna gitmenin ekonomik bir tarafı artık yok. Bu ülkeler Atlantik'in doğusundaki pazarlarda ABD hariç bir şekilde talep bulup kendilerini idare ederlerse sorun yaşamayabilirler."
Şahin, bu durumun söz konusu ülkeler açısından yeni bir talep daralması anlamına geldiğini belirterek, "Öte yandan, şanslı bir durum var ki Çin, Güney Kore, Japonya ve Hindistan'da petrol ithalatı artmaya başladı. Hindistan fırsat alımları yapıyor. Ayrıca rafineriler için alıp depolamak şu an çok karlı olduğu için o noktada da fırsat alımları var." ifadelerini kullandı.
Bazı Batı Avrupa ülkelerinde de karantina kurallarının esnetilmeye başlandığını anımsatan Şahin, şöyle devam etti:
"Bu gevşemeler talebi biraz toparlayacak ama jet yakıt talebinde toparlanma biraz daha süreceği için arz talep dengesizliği devam edebilir. Brent petrolün varili eksi fiyatlara düşmez ama fiyatlar belirli bir noktaya düştüğünde de Kazakistan, Cezayir ve Azerbaycan gibi ülkeler bu fiyat seviyesine dayanamaz ve üretimi keser. Suudi Arabistan ise bugün 5-10 dolar seviyesinden üretim yapabilir ama onun için de bu fiyat seviyesinde ne kadar süreyle üretim yapılacağı önemli. 6 ay boyunca fiyatlar 10 dolarda kalacaksa, üretimi kesip petrolü yer altında tutmak daha karlı olur. Üretimin bu şekilde birçok ülkede azalması ihtimali de fiyatları yeniden yükseltir ki bu da yeni bir sorun oluşturur. Çünkü talebi yükseltmek çok kolay ama üretimi aynı şekilde geri getirmek zor. Talep bir anda fırladığında piyasadaki arz yeterli değilse, talep karşılanmayabilir."
İflaslar hızlanacak
Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) Analisti Kathy Hipple ise OPEC dışı ülkelerin yapacağı üretim kesintisi miktarının piyasadaki arz fazlasını eritmek için yeterli olmadığını vurgulayarak, bu sorunun çözülmesinin aylar alabileceğini dile getirdi.
Arz ve talep dengesizliğinin fiyatlarda aşırı oynaklığa yol açtığına dikkati çeken Hipple, WTI'da görülen eksi fiyatların arama ve üretim şirketleri için büyük bir risk oluşturduğunu vurguladı.
Hipple, "Bu şirketlerin nakit akışları neredeyse 10 yıldır zaten negatif. Bu negatif nakit akışı sektörde birçok iflasa sebep oldu. Bu yıl iflasların daha çok hızlanacağını düşünüyorum. Üretim kesintisi kararları da çok yavaş uygulandığı için, piyasadaki dengesizlik birçok tesisin kapanmasına ve finansal sıkıntı yaşamasına sebep olacak." değerlendirmesinde bulundu.