Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona virüs salgınıyla mücadele devam ederken, İrlandalı yazar Danielle Ryan Kovid-19'dan en çok etkilenen ülke olan ABD'de, böyle bir 'virüs ve salgın' ihtimalinin yıllar önce istihbarat raporlarına yansıdığını ileri sürdü.
Ryan, ABD Ulusal İstihbarat Konseyi'nin (NIC) 2008'deki bir raporunda, yeni bir hastalığın, son derece bulaşıcı olabileceği, çok hızlı yayılacağı, yeterli tedavi olmayacağı ve dünya çapında salgına yol açacağı konusunda uyarılar yer aldığını iddia etti.
H5NI kuş gribinin yüksek patojenik suşlarının muhtemel adaylar olduğunu ancak, korona virüs veya diğer grip suşlarının aynı potansiyele sahip olabileceğini öne sürüldü.
Raporda, salgının yüksek nüfus yoğunluğu olan ve insanlara hayvanlardan geçebileceği uygun bir bölgede başlayacağı belirtilirken, bu bölgeye Çin örnek olarak verildi. Ryan, Kovid-19 virüsünün Wuhan'daki canlı - ölü hayvanların satıldığı ve hijyen standartlarının zayıf olduğu bir pazardan kaynaklandığını hatırlattı.
Adeta bu günler anlatılmış
Çizilen senaryoda, virüs yayılmaya başladığında, bir halk sağlığı tepkisi gecikecek. Bu da oldukça tehlikeli bir patojenin yayıldığını fark etmeyi engelleyecek. Laboratuvar sonuçlarının varlığını doğrulayabilmesi için haftalar geçecek ve o zamana kadar popülasyonda kümelenmeler görülecek. Daha sonra taşıyıcı yolcular hastalığı diğer kıtalara taşıyacak ve bu da uluslararası alanda yeni vaka patlamasına neden olacak. En kötü senaryoda Amerika'da milyonlarca insan hastalanacak.
2004'teki bir diğer NIC raporunda, uzmanların böyle bir salgının "sadece an meselesi" olduğuna inandıkları ve "küreselleşmeyi rayından çıkarabilecek" bir gelişme olarak niteledikleri belirtiliyor.
Sadece raporlar değil, uzmanlar da uyarıyordu
2005 yılında bulaşıcı hastalık uzmanı Michael Osterholm, bir sonraki salgına hazırlanmak için zamanın azaldığını ve harekete geçmenin zamanının geldiğini yazdı. 2017 tarihli 'En Ölümcül Düşman: Katil Mikroplara Karşı Savaşımız' adlı kitabında da, ortaya çıkacak tehditlere karşı uyarmaya çalıştı. Korunmak için de 9 maddelik bir yol haritası çizdi.
Benzer şekilde, influenza uzmanı Robert Webster, 2018 tarihli 'Flu Hunter (Grip Avcısı) kitabında, dünya çapında büyük ekonomik ve sosyal krize neden olacak bir salgın konusunda uyardı.
Ancak tüm bu uyarılara rağmen, ABD herhangi bir tedbir almamış gibi görünüyor.
Almanya'da da raporlara yansıdı
2012 yılında Alman hükümetinin bir risk analizi raporunda, yeni bir virüsün hızla yayılarak sağlık sistemlerini zorladığını ve yoğun bakım ünitelerine kadar yayılacağı belirtiliyor. Salgın sonucu birçok hastanın hastanelere kaldırılacağı düşünülüyor. ABD raporunda olduğu gibi bu raporda da virüsün Asya'da başlayacağını ve hatta vahşi hayvanlardan insanlara bulaşacağını tahmin edilmiş.
Raporda, virüsün yayılmasının, karantinaya alma, temas izleme ve kendi kendine izolasyon da dahil olmak üzere salgın karşıtı önlemlerin yanı sıra, okulların kapatılması, toplantıların iptal edilmesi ve çok önemli toplanmaların azaltılacağı öngörülüyordu. Nüfusun çoğunun büyük ölçüde dayanışma içinde davranacağı, ancak anti-sosyal davranışın göz ardı edilemeyeceği de rapora yansımış. Ekonomik etki hakkında somut tahminler olmasa da muazzam etkileri olacağı belirtiliyor.
Alman hükümeti raporu, virüsün bir aşı yapılana kadar üç yıllık bir süre boyunca ülke geneline yayılacağı tahmininde bulunmuş. Söz konusu salgının ölüm oranı yüzde 10 olarak tahmin edilerek, en az 7,5 milyon ölümün gerçekleşeceği belirtilmiş.