Yazdır
Almanya Hekimler Birliği Başkanı Klaus Reinhardt, korona virüs salgını nedeniyle getirilen kısıtlamaların yaz tatili dönemini de etkileyeceği uyarısı yaptı. Funke medya grubuna konuşan Reinhardt, "Almanların bu yaz yeniden tatil seyahatlerine çıkabileceğine inanmıyorum" dedi.
Heilbronner Stimme'de yer alan yorumda 2020 yaz tatil planlarının suya düşme ihtimali ele alınıyor:
"Almanların bu yaz uzak mesafeli tatiller veya cruise seyahatlerini tercih etmeleri, pek gerçekçi gözükmüyor. Ama eğer Almanya’da ekonomik ve sosyal yaşam o zamana kadar bir nebze normalleşirse, yurtiçi seyahatin önünde pek bir engel kalmaz. Aylarca sürecek iletişim yasaklarının ardından vatandaşlar tatilin tadını en azından yurtiçinde çıkarmak isteyeceklerdir. Aynı zamanda insanlar, virüsün sarstığı turizm sektörünün kendine gelmesi için aktif biçimde katkı sunabilirler. Bu senaryo, insanların eve tıkılı kalıp balkonda yapacakları bir seyahatten daha çok hoşlarına gider."
Frankenpost’ta ise korona virüs salgınının sürdürülebilir turizm açısından bir fırsat olduğu savunuluyor:
"Seyahatte dünya şampiyonu olan Almanya, bir yıl seyahate mola vererek kendine çeki düzen vermek zorunda kalacak. Senede iki defa Mallorca’ya veya kısa bir tatil için Maldivlere gitme alışkanlığı sorgulanmaya başlanacak. Acaba korona krizinden aldığımız hız kesme ve dikkatlilik derslerinin seyahat alışkanlıklarımızı etkilediğini de öğrenecek miyiz? Dünyayı görmek ve anlamak isteyen, ona titizlikle muamele etmeli. Buna sürdürülebilir turizm de dahil, yani kitlesel hareketin zıttı. Bu kriz, baktığınız zaman, bir fırsat."
Frankfurter Allgemeine Zeitung'da, korona virüsün yol açtığı ekonomik hasarın Avrupa çapında telafi edilmesi süreci ele alınıyor:
"Avrupa Birliği (AB) maliye bakanları, bu zor zamanlarda da deliler gibi kavga ediyor… Maliye bakanlarının başarısızlıkla sonuçlanan görüşmesinin ardından, Avrupa’da krizin finansmanına ilişkin görünürdeki İtalya-Hollanda anlaşmazlığına çözüm bulma işi, Başbakan Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a kaldı. Ortak çözüm geliştirme noktasında epey mesafe kat edildi. AB’nin kriz fonu Avrupa İstikrar Mekanizması‘nın (ESM) hayata geçirilmesi henüz kısa süre öncesine kadar Güney Avrupa hükümetlerinin yanı sıra bazı Alman ekonomistlere de imkansız gelse de, şimdi tartışmalı bir konu gibi görünmüyor. Artık mesele, AB üyesi bir ülkeye bir kredi verildiğinde üstlenilmesi gerekecek yükümlülükler."
Münster’de yayımlanan Westfälische Nachrichten’da yer alan yorumda, korona virüs krizi nedeniyle Alman ekonomisinin girmesinin beklendiği resesyon ele alınıyor:
"Araştırmacılar kötümser bir tablo çiziyor: Alman ekonomisi bu yıl ağır bir resesyon darbesi yiyecek. Korona pandemisi, Alman vatandaşlarının gelirini kısa süreli çalışma, artan işsizlik ve işletmelerin elde edemedikleri gelirler nedeniyle hissedilir biçimde, geçici olarak düşürecek. Ekonomistlerin vurgusu, ‚geçici olarak‘ ibaresi üzerinde yoğunlaşıyor. Ekonomi uzmanları, sosyal yaşamdaki kısıtlamaların sona ermesiyle birlikte, tünelin ucunda ışık görüyor."