FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Yatırımcılar ve hükümetler korona virüs salgınının ekonomik etkileriyle uğraşırken yükselen Amerikan doları finansal piyasalar ve küresel ekonomi üzerinde balyoz etkisi yapıyor. Goldman Sachs stratejisti Zach Pandl’ın pazartesi günü yaptığı açıklamalara göre eğer dolar yakın zamanda stabil hale gelmezse ABD’de Trump yönetimi ve ABD Merkez Bankası (FED) başka önlemler almak zorunda kalabilir.
“Eğer dolar yükselmeye devam ederse, koordineli ve hedefli bir müdahaleyi oldukça makul bir durum olarak görüyoruz.”
Doların yükselişi finansal krizin en yüksek boyuta ulaştığı zamanı takip etti. Küresel çapta firmalardaki hisse satışları nakde olan talebi arttırdı. ABD’nin dışında firmalar, doların yükselen değeriyle birlikte umutsuz bir biçimde dolara endeksli kredilerini karşılamak için nakit akışına ihtiyaç duyuyorlar.
Çok daha güçlü bir doların oluşturacağı sorun, özellikle işletmelerin ve hanelerin dolar kredileri yoluyla borçlanmayı artırdığı gelişmekte olan piyasalarda ciddi seviyelere gelebilir.
Pandl’ın ifadelerine göre Goldman Sachs’ın kendi ticaret ağırlıklı ölçülerine göre dolar geçtiğimiz iki hafta içerisinde %8 değer kazandı. Goldman Sachs’ın ekonomistinin beklentilerine göre dolardaki yükseliş ABD gayri safi büyümesini %0,5 oranında yükseltecek büyüklükte.
Uluslararası dolar endekslerine göre dolar diğer altı büyük rakibine karşı geçen hafta 3 yılın en yüksek seviyesine çıktıktan sonra %0,4 değer kaybetti. Doların ani yükselişinin sebebi olarak hisselerdeki volatilitenin artması ve Dow Jones ve S&P 500 endekslerinde Şubat ayındaki %30’dan daha fazla olan düşüş gösteriliyor. Hisse senetleri endekslerindeki bu düşüş Büyük Buhran’dan sonraki en hızlı ayı piyasasına geçiş olarak tarihe geçti.
Doların üzerindeki baskı ABD Merkez Bankası’nın (FED) korona virüs karşısındaki para politikası cevabından sonra geldi. FED’in hazine ve mortgage temelli menkul değerler için neredeyse sınırsız satın alma vaadi ve finansal piyasaların işleyebilmesi için geliştirdiği ve ortaya koyduğu diğer hamleler dolardaki yükselişin hızını kesti.
Fed'den sınırsız parasal genişleme işareti
FED 15 Mart tarihinde sürpriz önlemlerinin ilkini gerçekleştirdi ve yabancı bankaların swap yoluyla diğer merkez bankalarından ABD doları edinmesindeki maliyeti düşürdü. FED’in bir sonraki hamlesi gelişmekte olan devletlerin piyasaları da dahil olmak üzere birçok ülkeye swap hattı oluşturmak oldu. Fakat tüm bu önlemlerin oluşturduğu baskıya rağmen dolardaki yükseliş devam etti.
Pandl, müdahale kriterlerinin karşılandığını savundu. Goldman Sachs stratejisti, FED'in, ABD Hazinesi'nin gücünün yettiği kadarıyla, Uluslararası Para Fonu yönergelerine uygun olarak "düzensiz piyasa koşullarıyla" savaşabilmek için müdahale edebileceğini söyledi.
Doların küresel ekonomiye verdiği zarar da ABD için küçük bir dezavantaj taşısa da potansiyel müdahalenin doğru olduğunu gösteriyor. Pandl’a göre dünyadaki diğer para birimleri dolar karşısında değer kazanabilmek için gerekli likidite önlemlerini alamasa da ABD Merkez Bankası gerektiği kadar para basabilir.
Goldman Sachs stratejistinin dikkat çektiği bir diğer nokta da dolar swap hatları talebe göre sadece limitli bir yardım yapabileceği zira banka dışı muadillere likidite sağlayamayacağı.
Peki FED ne yapacak?
Pandl, Hazine yetkililerinin ABD'nin yönettiği müdahalenin uygun olup olmayacağını anlamak için swap hatları kurduğu 14 ekonominin yetkilileriyle görüşmelere başlamalarının mantıklı olacağını söyledi.
Ayrıca Pandl ABD’nin yabancı para birimi olarak rezervlerinde sadece euro ve yen bulunduğunu hatırlattı. Ekonomik zayıflık, düşük enflasyon ve yabancı para birimi cinsinden düşük seviyedeki borçlar düşünüldüğünde bu para birimlerinden hiçbiri dolar müdahalesi karşısında ideal değil.
“Buna karşın diğer Meksika ve Brezilya para birimi gibi diğer bazı önemli ticaret ortaklarının para birimleri koşullara uygun olabilir. Eğer doların değer kazanması daha uç seviyelere taşınırsa, bu hamle Norveç, Kore, Kanada ve Avustralya'yı da kapsayabilir.
Pandl, bu para birimlerinin ticaret ağırlıklı dolar endeksinin kabaca üçte birini oluşturan para birimleri olduğuna dikkat çekti, "bu yüzden böyle bir öneme sahip ticari ortaklara karşı daha fazla dolar değer kaybının önlenmesi ABD'nin finansal koşullarının korunmasına ve büyümesine yardımcı olabilir."
Dünya Bankası 150 milyar dolar kaynak sağlayabilir