Küresel finansal sisteme yönelik riskler artarken tahvil piyasalarında likiditeyi artırmak isteyen merkez bankaları yeni haftaya Cuma bıraktıkları yerden başladılar.
Avustralya Merkez Bankası (RBA) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) Pazartesi günü neredeyse 10 milyar dolarlık tahvil alımı teklif etti. Yeni Zelanda ise parasal genişleme taahhüdünde bulundu. BoJ, 2.5 trilyon yen (22.7 milyar dolar) tutarında takvim dışı tahvil alımlarıyla bu ay, getiri eğrisi kontrolünü tanıttığı 2016'dan bu yana en yükseğini halihazırda gördü.
ABD'de 10 yıl vadeli Hazine tahvillerinin faizi -on yıllardır ilk kez- geçen üç haftanın her birinde 50 baz puandan fazla bir aralıkta seyrederken piyasalardaki çalkantı sürüyor. Yatırımcılar en güvenli varlıkları bile nakde dönüş için satıyorlar. Öyle ki Fed ve bazı diğer merkez bankaları dolar swap hatları için koordine bir şekilde harekete geçti.
Tokyo'da Mizuho Securities Co. baş Döviz stratejisti Masafumi Yamamoto, "Dolar fonlama eksikliğinin boyutunu kimse bilmediği için merkez bankaları likidite sağlamayı sürdürmek durumunda. Şimdiye kadar çabaları piyasa algısını sakinleştirmeye yetmedi fakat eninde sonunda yetecektir." dedi.
RBA'nın Pazartesi günkü açıklamasında bankanın 4 milyar Avustralya Doları (2.3 milyar dolar) harcama yapacağı belirtildi. Avustralya 10 yıllıklarının faizi 25 baz puan düştü. Ayrıca RBA ve BoJ repo işlemleriyle fonlama yapmaya da devam ediyor. RBA repo ile bu ay 40 milyar Avustralya Doları'ndan fazla likidite pompaladı. Sistemdeki likidite rekor seviyelere ulaştı. Böylece repo faizi ve OIS arasında fark yılın en düşük seviyelerine geriledi.