Korona virüsün Türkiye’de görüldüğünün açıklandığını 10 Mart tarihinden sonra marketlere ve online alışveriş sitelerine akın eden vatandaşlar gıda ve hijyen ürünlerini stokladı. Araştırma şirketi İpsos da bu süreçte değişen alışveriş alışkanlıklarını açıkladı. İpsos Hane Tüketim Paneli'ne üye olan dijital hanelerinden iletilen kayıt sayıları 11-17 Mart tarihinde bir önceki haftaya kıyasla yüzde 21 arttı.
Hürriyet gazetesinin haberine göre, en çok artan kategoriler arasında başı virüsten korunmak ve dezenfekte olmak için kullanılan ürünlerden kolonya ve sirke çekiyor. Sonrasında ise gıda ürünlerinden evde stoklanabilen makarna, bakliyat ve un gibi ürünlerde artış görülüyor.
Makarna tek başına toplam alışveriş büyümesinin 4'te 1'ini gerçekleştiriyor, özellikle 11, 16 ve 17 Mart tarihleri makarna alımlarının en yüksek seyrettiği günler oldu. Yine bu dönemde en çok satın alımı olan kategoriler ise; bisküvi, makarna, süt, bakliyat, çikolata kaplamalı ürünler, peynir, ev temizlik ve kağıt ürünleri oldu. Okulların tatil olması ve 'Evde Kal Türkiye' söylemlerinin yayılması ile birlikte özellikle 16-17 Mart tarihlerinde satın alımdaki hareketlilik arttı. İlk tepki ile alınan kategorilere ek olarak dondurulmuş gıda, toz şeker, sıvıyağ ve çöp torbası alımında artış oldu.
DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİ
Konuyla ilgili olarak İpsos Türkiye CEO'su Sidar Gedik şunları söyledi: "Sağlık boyutu başta olmak üzere sosyal ve ekonomik etkileri ile tarihe geçecek ve belki de düzeni değiştirecek bir dönem yaşıyoruz. Korona virüs salgını toplumda tutum ve davranış değişikliklerine neden olabilir, oluyor ve olacaktır. Ne kadar süreceğini henüz kestiremediğimiz bu dönemde biz İpsos olarak durmak yerine gündelik hatta saatlik değişen koşulları daha sık ve yakından izleme taraftarıyız. Davranış ve tutumda oluşabilecek trend değişiklikleri mevcut gerçeğin yansımasıdır. Bazı sektörler veya kategorilerde hiçbir değişiklik olmazken bazıları bu değişiklikleri görebilir. Bu değişiklikler bireyin değişen doğasındaki yeni gerçeği yansıtır. Bu gerçeklerin bazılarının kalıcı olabileceğini, bundan sonraki "normalin" ilk hali olduğunu da unutmamalıyız. Salgına dair yayınlanan çeşitli istatistikleri incelerken araştırmanın gidişatı anlamakta ne kadar önemli olduğunu fark ediyoruz."