Yazdır
Uluslararası Para Fonu (IMF), yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle İtalya ekonomisinin bu yıl yüzde 0,6 daralacağını öngördü.
IMF'nin İtalya’ya ilişkin 4. Madde Konsültasyon raporunu tamamladığı bildirildi.
Raporda, Kovid-19 salgının belirsizlik ve aşağı yönlü riskleri artırdığı belirtilirken, sağlık krizinin geçmesinin ardından ülkede potansiyel büyümeyi ve dayanıklılığı artırmak için kapsamlı bir tedbir paketinin uygulanması gerektiği vurgulandı.
Salgının etkileri ve bunlara verilen yanıtlar nedeniyle mali dengenin daha da kötüleşeceğinin aktarıldığı raporda, söz konusu tedbir paketinin üretim ve yatırımları artırmak için yapısal reformları, kamu borcunu azaltmak için orta vadeli mali konsolidasyonu ve finansal sektörü destekleyen önlemleri içermesi gerektiğine işaret edildi.
Raporda, kapsamlı vergi reformu da dahil olmak üzere büyüme dostu ve kapsayıcı önlemler uygulanması çağrısında bulunuldu.
İtalya ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerinin de paylaşıldığı raporda, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 0,6 daralacağı, 2021 ve 2022 yıllarında ise yüzde 0,8'er büyüme göstereceği öngörüldü.
Raporda, ülkenin kamu borç stokunun gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının da bu yıl yüzde 137, 2021'de yüzde 136,9 ve 2022'de yüzde 136,2 olmasının beklendiği kaydedildi.
Kovid-19 salgının ekonomi için önemli bir zorluk oluşturduğunun altı çizilen raporda, salgının artmaya devam etmesi halinde işlerde uzun süreli aksama ve güvende bozulmanın meydana geleceği, bunun da ekonomik aktivitede daha keskin bir daralmaya neden olabileceği ifade edildi.
IMF'nin kuruluş anlaşmasına göre, her üye ülkenin "4. Madde Konsültasyon Çalışması" çerçevesinde düzenli denetlenmesi gerekiyor. IMF, üye ülkelerin ekonomi yönetimlerine yol gösterici olmak ve uluslararası finansal sistem üzerindeki gözetim görevini yerine getirmek amacıyla her üyenin ekonomik gelişmelerine ilişkin (genellikle yılda bir kere) ayrıntılı gözden geçirme çalışmalarında bulunuyor.
Söz konusu çalışmalar, IMF Kuruluş Anlaşması'nın 4. maddesi kapsamında gerçekleştirildiğinden "Madde 4 Görüşmeleri" olarak isimlendiriliyor.