Euronews'e konuşan İtalyan bir hemşireye göre hastanelerde artan yoğunluktan dolayı, sağlık personeli hayatta kalma ihtimali daha yüksek olan hastalara öncelik veriyor. Olasılık hesaplamaları üzerinden alınan kararların ne kadar etik olduğu ise tartışmalı.
Milano'daki Fatebenefratelli Hastanesi'nde görevli Mauro D'Ambrosio ile yapılan röportaj sırasında ülkedeki can kaybı binin üzerindeydi. Hemşire, Covid-19 hastalarının diğerlerine göre yoğun bakım ünitelerinde daha fazla kaldığını, ortalama 5-6 günlük sürenin virüsü kapan hastalar için 2 haftayı geçebildiğini ifade etti.
"Ahlaki açıdan kabul etmek ne kadar zor olsa da" diyen D'Ambrosio, hastanede yaşananları anlattı: "Eğer bir hasta çok ağırlaşıp artık yaşama umudu kalmadıysa, ona verilen yatağı ya da sağlanan imkanları iyileşme ihtimali olan birine aktarma tercihinde kalıyoruz."
Lombardy bölgesinde çalışan başka bir hemşire ise ortamın "vahim" olduğu, ancak bu vahametin medyaya yansıtılmadığı görüşünde. Adının açıklanmasını istemeyen sağlık çalışanı, "Hastanemizde yüzlerce vaka var. Binanın yarısı sadece Covid-19 hastalarına ayrılmış vaziyette. Durum vahim" diyerek anlattı yaşanan krizi: "Anestezi uzmanları, solunum cihazlarının hangi hastalara bağlanacağını seçmek zorunda kalıyor."
La Republica'ya konuşan Dr Roberto Cosentini'nin aktardıklarına göreyse çalıştığı hastaneye günde 60 ila 80 hasta başvuruyor: "Eğer bu dalga yatışmazsa, sağlık sisteminin çöküşüne doğru ilerliyoruz."
"Ve ölüyorlar"
Bergamo bölgesinde görevli anestezi uzmanı Christian Salaroli, yaşı 80'in üzerindeki, durumu kritik hastaların deyim yerindeyse en başından gözden çıkarıldığını ima etti. Salaroli, "Hayatta kalma olasılığını yaş ve sağlık durumu belirliyor." dedi.
Covid-19 hastalarının çoğu solunum yetmezliği çektiği için hastalara ağızdan nefes borusuna ulaşan bir boru yerleştiriliyor. Entübasyon denilen bu işlemin kimlere uygulanacağı ise hastanın hayatta kalma olasılığına bağlı.
Salaroli'nin anlattıklarına göre kanında yeterli oksijen bulunmayan yani hipoksik olan hastaların solunum cihazları ise "ölümle sonuçlanacağı bile bile" çekiliyor: "Maalesef hastane kaynakları ve yoğun bakım üniteleri ile kritik hastalar arasında orantısızlık var. Bazılarına entübasyon uygulanmıyor bile."
Anestezi uzmanı gerçeklerin acı olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Bir hasta 80 yaşının üzerindeyse ve akut solunum yetmezliği çekiyorsa, tedaviye başlanmaması kuvvetle muhtemel. Eğer üçten fazla organ yetmezliği varsa hayatta kalma şansı ancak yüzde 1. Ve ölüyorlar... Bu çok korkunç bir cümle, fakat maalesef gerçek. Mucize (olacakmış gibi umut) dağıtma durumunda değiliz. Bunlar yaşanan gerçekler."
"Hastalar hayata yalnız veda etmesin"
Covid-19'un can almasından daha da kötü olan, hastaların son nefeslerinde yanlarında sevdiklerinin olmaması. Journal'a konuşan, Borromeo Hastanesi Acil Bölümü Başkanı Dr Cortellaro, hastaların hastaneye yattığında yakınları tarafından ziyaret edilemediğini hatırlatıyor.
Son dakikalarında torunuyla görüşmek isteyen bir hastasından bahseden doktor, "Telefonumla torununu aradık, vedalaştılar. Kısa bir süre sonra hastayı kaybettik. Hastaların yalnız ölmemesi için hastanelere tablet dağıtsalar, o anda yalnız kalmamış olurlar." diyor.
"Krematoryum 24 saat çalışsın talimatı"
Milano'nun günlük gazetelerinden Corriere della Sera, 100'den fazla kişinin hayatını kaybettiği Bergamo'daki bir kilisenin en az 40 tabutla koca bir morga dönüştüğünü, naaşların krematoryum için sıra beklediğini yazdı.
Yerel yönetim, bölgedeki tek krematoryumun 24 saat çalışması için talimat çıkardı. Buna rağmen ölüm oranının hızına yetişilemiyor, zira son beş günde bölgede 146 kişi Covid-19'dan dolayı hayata veda etti. Bir cesedin yakılması için bekleme süresi 5 güne kadar çıkabiliyor.