Yazdır

Dolar kurunda uzun vadede yükseliş eğilimi korunur mu?

Tarih: 08 Mart 2020 - 08:27

Milliyet'ten Zeynep Aktaş, İdlib'deki son gelişmeler ve ABD Merkez Bankası Fed'in sürpriz faiz indirimini kararının geride bırakıldığı kritik haftanın ardından piyasaları analiz etti. İşte yeni haftada beklentiler ve piyasaların yönü...

Borsa İstanbul’da 274 bin kadının portföy büyüklüğü 2019 sonu itibari ile 16.3 milyar TL oldu. Son 10 yılda kadınların portföyleri yüzde 171 büyüdü. Kadınlar parasının yüzde 46’sını altında tutuyor.

Kadın yatırımcılar Borsa İstanbul’da toplam yatırımcı sayısının yüzde 22’sini oluşturuyor. Portföy büyüklüklerini ise son on yıl içerisinde yüzde 171 artırdılar. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerinden yaptığımız derlemeye göre kadınların portföy büyüklüğü 2009 yılında 5.9 milyar seviyesinde iken 2019 yılına gelindiğinde 16.3 milyar TL’ye yükseldi.

Portföy büyüklüğü artmasına rağmen kadın yatırımcı sayısının toplam yatırımcı içerisindeki oranı azaldı. Son 10 yılda kadın yatırımcı sayısı sadece yüzde 2 artış kaydedebildi. 2009 yılında toplam yatırımcıların yüzde 27’si kadınlardan oluşurken 2019 sonu itibariyle bu oran yüzde 22 seviyesinde bulunuyor.

Sağlamcı bakış

Güncel verilere göre Türkiye’nin nüfusu 83 milyon. Bunun 41.6 milyonu erkeklerden oluşurken kadın nüfusu 41.4 milyon. Nüfusun 56 milyonu 26 yaş üzeri. Tasarruf sahipliği oranı ise yüzde 13.4 seviyesinde bulunuyor. ING Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’na göre “yakın gelecekte tasarruf edecek yeterli geliri olmadığı için tasarruf edemediğini” belirtenlerin oranı yüzde 80.

Tasarrufta bulunanların yüzde 51’i kadınlardan oluşurken yüzde 49’u erkek. Araştırma tasarrufa giden sayısının oldukça düşük olduğunu gösteriyor. Bunun da ancak yüzde 3 ya da 4’ü borsaya yönleniyor. Toplumsal olarak genel bazda hisse senetlerine yönelik mesafeli ‘duruşun kadın yatırımcılar arasından da benzer olduğu gözleniyor. Kadınlar sahip oldukları portföylerinin ancak yüzde 4’ünü hisse senetlerine yöneltiyor.

Önce güven sonra yatırım

Altın ve emlak

Yapılan araştırmalar kadınların ağırlıklı olarak altın ve gayrimenkule yöneldiklerini gösteriyor. Mehmet Akif öncü ve Onur Özevin’in Kadınların Yatırım Alışkanlıklarının Davranışsal Finans Açısından Değerlendirilmesi isimli anket çalışmasında kadınların yatırım eğilimlerine yönelik ilginç tespitler var. Çalışmaya göre kadınlar, tasarruf aracı olarak birikimlerinin yüzde 46’sı ile altını tercih ederken gayrimenkul ve döviz ikinci ve üçüncü sırada geliyor. Hisse senedi ise yüzde 4.3 ile en az tercih edilen grup içerisinde bulunuyor. Veriler kadınların daha uzun vadeli düşünürken aynı zamanda güvenliği ön planda tuttuklarını bu nedenle de ağırlıklı olarak altın ve gayrimenkulü tercih ettiklerini göstermekte.

Risk toleransı

Ali Bayraktaroğlu ve Ezgi Kuyu’nun Farklı Demografik Profillerdeki Kadınların Yatırım Kararlarına İlişkin Finansal Risk Algılarının İncelenmesi makalesinde ise finansal risk toleransının kadınlarda daha düşük olduğu tespiti yapılırken bunun verdikleri yatırım kararlarına da yansıdığını belirtmekteler. Çalışmada kadın yatırımcıların finansal risk toleranslarını etkileyen bir çok faktör sayılırken en çok sosyo-ekonomik ve bilgi düzeyi ve psikolojik önyargıların etkili olduğu belirtilmekte.

Genel yatırımcı profilinde risk almaktan kaçınma eğilimi kadınlarda çok daha yüksek. Kaybettiklerinde de yeni bir alternatife yönelmek yerine mevcut seçeneklerinde bekliyorlar. Finansal okur yazarlığın artması kadınların da sermaye piyasalarında etkinliklerinin artması noktasında önemli bir adım olacaktır. 

Kadını dışarda bırakan model genişleyemez

Türkiye Sermaye Piyasaları verilerine göre borsadaki yatırmcıların yüzde 22’si kadın, yüzde 77’si erkek yatırımcıdan oluşuyor. Borsa İstanbul’da çalışan sayısına bakıldığında ise aracı kurumlarda kadın çalışanlar toplam çalışanların yüzde 41’ini oluştururken portföy yönetim şirketlerinde bu oran yüzde 36. Portföy yönetim şirketlerinde 52 genel müdürden sadece üçü kadın genel müdür.

Kadınların sermaye piyasalarında etkinliğinin artması, tasarrufların bu yöne kaymasında da etkili olacaktır. Neticede kadını dışarıda bırakan ekonomik bir modelin büyüme ve genişleme koşulu olmayacağı göz ardı edilmemeli.

Önce güven sonra yatırım

Piyasalarda bu hafta

Piyasalar açısından oldukça kritik bir hafta geride kaldı. Koronavirüs ve İdlib’deki sıcak gelişmeler sonrasında FED’in faiz indirimi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin arasında gerçekleşen önemli zirve ana gündem konularıydı. İki lider bu yıl üçüncü defa bir araya geldi. Zirveden ateşkes kararı çıktı. İdlib’de ateşkesin kalıcı hale gelmesi için önlemler alınacak. FED’in faiz kararı da göz önünde bulundurulduğunda orta vadede hisse senedi piyasalarının önünün açılacağını düşünüyoruz.

Öte yandan faiz indirimleriyle birlikte dövize yönelimin de devam ettiğini görüyoruz. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları 199.7 milyar dolara çıktı. Dolar/TL kurunda ise 6.25 seviyesinin aşılamaması ile satışların geldiği görüldü. Destekler 6.06 ve 5.98 seviyelerinde. Yükselişlerde ise 6.15 ve 6.25 takip edilecek. Dolar kurunda uzun vadede yükseliş eğilimi korunuyor. Geri çekilmelerde 100 ve 200 günlük ortalamaların altına kaymasını beklemiyoruz. Kaysa bile kalıcı olmayacaktır. Yükselişlerde de olağanüstü gelişmeler olmazsa düşük marjlarda yukarı hareket görülebilecektir.

Önce güven sonra yatırım

Borsa cephesinde hisse senetlerinin yeniden yatırımcının radarına girmesini öngörmekteyiz. Trend, hisse senedi piyasasından yana. Borsa bir süre daha bu seviyelerde oyalansa da 116.000 seviyesi aşıldığında yeniden 124.000 ve 135.000 endeksin hedef seviyelerine girecek.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/dolar-kurunda-uzun-vadede-yukselis-egilimi-korunur-mu/1475293