Yazdır

Enflasyonda düşüşün sürmesi bekleniyor

Tarih: 03 Mart 2020 - 11:49

Şubat ayı enflasyon verisi açıklandı. TÜİK'İn açıkladığı rakamlara göre enflasyon beklentiden düşük gelse de yıllık bazda artışa rağmen aylık bazda düşüş var. Yapılan analizlerde düşüşün süreceği öngörülüyor.

FİNANSGUNDEM.COM
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından bu sabah açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Şubat’ta piyasa beklentisi olan %0,67 oranının altında kalarak aylık bazda %0,35 arttı. Yıllık bazda ise TÜFE Ocak’taki %12,15’ten Şubat’ta %12,37’ye yükseldi. 
Kurumların şubat ayı enfllasyon verilerine dair raporları da yayınlamaya devam ediyor. Artışların ya da düşüşlerin en çok yaşandığı üretici ve tüketici detaylarında verilerin anlattıklarını inceleyen ekonomistler, sonraki aylara ve yıl sonu hedefine dair de ipuçları veriyor. 
Vakıfbank tarafından hazırlanan raporda, yıl sonu enflasyon hedefine uyulabileceği belirtilirken, "şubat ayında enflasyon beklentilerin altında aylık bazda %0.35 artarak yıllık bazda %12.37’ye yükseldi. Şubat’ta gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki artış enflasyondaki artışta belirleyici olurken, giyim ve ayakkabı grubundaki düşüş ise enflasyondaki artışı sınırladı. Gıdayı içermeyen çekirdek enflasyon, giyim grubundaki düşüşün katkısıyla aylık bazda %0.18 düşerken yıllık bazda %9.97’ye yükseldi. Yİ-ÜFE’de de petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün katkısı görüldü. Yİ-ÜFE aylık bazda %0.48 arttı ve yıllık bazda %9.26’ya çıktı. Kur ve faizlerde beklenmedik bir hareket yaşanmadıkça, yıl sonunda YEP beklentisi olan %8.50 yakalanabilir" denildi.    
2020 enflasyonu revize edildi
İş Yatırım tarafından hazırlanan analizde, enflasyon aşağı yönlü şaşırttı görüşü hakim olurken, "Detaylara bakıldığında hane halkı sepetinde ağırlığı yüksek olan gıda grubunun artışı ile aylık enflasyonu yukarı çektiğini görüyoruz. Ağırlığı yüksek olan ulaştırma ve konut grupları da enflasyona önemli bir katkı yapmıyor. Mevsimsel olarak düşük gelen giyim ve ayakkabı ve vergi oranları artırılmayan alkollü içecekler ve tütün aylık enflasyonu aşağı çeken ana harcama gruplarını oluşturuyor.
   Özetlemek gerekirse, Nisan ayından beri gerileme eğiliminde olan  gıda fiyatlarındaki artış ve düşük baz dönemi etkisinin tersine dönmesiyle dezenflasyon süreci son üç aydır tersine döndü. Temel mallarda üç aydır devam eden deflasyon eğilimine rağmen, hizmet fiyatlarında iki aydır devam eden yükseliş ve gıda fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle enflasyonun üçüncü çeyreğe kadar tek haneye inmesini beklemiyoruz.
   Önümüzdeki aylarda enflasyonun Merkez Bankası’nın çizdiği patikanın üzerinde seyretmesini beklememizin ardında iki temel neden var: (i) Gıda fiyatlarındaki yükseliş  (ii) Türk lirasında devam eden değer kaybı.
   Petrol fiyatları başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki sert düşüş nedeniyle 2020 enflasyon tahminimizi %10,5’ten %10,0’a çekiyoruz. Yukarıda saydığımız risklere rağmen Fed’in olası faiz indirimine paralel Merkez Bankası’nın faiz indirimine küçük adımlarla (25bp-50bp) devam etmesini bekliyoruz" diye beklentilerini ve revizyonlarını da iletiyor.
"MB kararları açısından önemli olacak"
A1 Capital Yatırım Araştırma Uzmanı Aylin Cevizci tarafından hazırlanan analizde, "Çekirdek enflasyon bu dönemde %9,97 ile çift haneli seviyelere yakın bir artış kaydettiği görülüyor. Bu durum fiyatlama davranışlarında yaşanan bozulmayı bir miktar öne çıkarırken, çekirdek göstergenin gelecek aylarda da yukarı yöndeki eğilimini koruyup korumayacağı MB kararları açısından önemli olacak. 
    Gıda ve alkolsüz içecekler kalemi altında, işlenmemiş gıdada taze meyve - sebzede pozitif katkı sürüyor. Mevsim koşullarındaki zorluklar, beklenen yeniliklerin henüz devreye alınmaması, enerji fiyatlarındaki oynaklık ve kur fiyatlamalarındaki değişikliklerin yarattığı maliyet  yönlü katkılar gıda kanadında negatif etki yaratıyor. 
    Merkez Bankası için, bu verileri baz almadan yapılacak bir değerlendirmede 25-50 baz puanlık bir faiz indiriminin masada kaldığını söylemek mümkün. Çünkü reel getiri ve politika faizi adımı, geleceğe dönük enflasyon üzerinden baz alınıyor. Fakat cari enflasyon verisi baz alındığında bir faiz indirimi için Mart ayı kararının pas geçmek yönünde olması piyasalar için destekleyici olmasını bekleriz. Bu adım en azından negatif reel faizin derinleşmemesi adına da önemli  bir unsur" diye belirtildi.
"Riskler Olsa da 2020 Zirvesi Görülmüş Olabilir"
Gedik Yatırım tarafından hazırlanan analiz, "TÜFE, Şubat’ta beklentilerin oldukça altında" diye başlarken, mevcut risk ve belirsizlik unsurlarına dikkat çeken rapor, "sağlıklı bir öngörüde bulunmayı zorlaştırsa da yıllık TÜFE’de yıl içi zirve Şubat’ta görülmüş olabilir" diye de ekliyor.
   "Çin’de ortaya çıkan salgın hastalığın küresel ticaret ve büyüme görünümü üzerinde oluşturduğu aşağı yönlü risklerin etkisiyle yakın dönemde öne çıkan güvenli liman talebi ve Türkiye özelinde öne çıkan jeopolitik risk fiyatlaması gibi unsurların kur tarafında oynaklığı artırmış olması kısa-orta vadeli enflasyon görünümü açısından risk teşkil etmekte" olduğunun altını çizerken, "Mevcut görünüm altında, kısa vadeye yönelik sağlıklı  beklentiler oluşturabilmek çok kolay olmasa da, küresel etkiye sahip  merkez bankalarının genişleyici politika önlemlerini öne  çıkarabileceğine yönelik güçlenen beklentileri dikkate alarak,  önümüzdeki süreçte kur kaynaklı ekstra bir baskı görülmeyeceği  varsayımı altında, mevcut gerçekleşme ve eğilimlerin yıllık TÜFE  rakamlarında 2020 yılı zirvesinin %12,37 ile Şubat’ta görülmüş  olabileceğini işaret ettiğini söyleyebiliriz" denildi.
   Enflasyonun, yılın ilk yarısında düşük çift hanelerde dengelendikten sonra, yılın ikinci yarısı itibariyle tek haneli seviyelere gerileyeceği ve yılı yüksek tek haneli seviyelerde tamamlayacağı yönündeki beklentisini koruyan kurum, "Mevcut risk ve belirsizliklere ek olarak enflasyon görünümü ve  beklentileri, dolarizasyon eğilimi ve sermaye hareketlerini dikkate  alarak  kısa vadede TCMB’nin politika faizinde aşağı yönlü manevra  alanının son derece sınırlı olduğu yönündeki görüşümüzü koruyor ve  politika faizinde herhangi bir değişiklik yapılmaması gerektiğini  düşünüyoruz.  Ancak, son enflasyon rakamlarının ardından 19 Mart’taki PPK toplantısında politika faizinde 25-50bp civarında ölçülü bir  indirime gidilme olasılığının arttığını da not etmekte fayda bulunmakta" diye sonlandırıyor.
"Enflasyon Pozitif Sürpriz Yaptı…"
GCM Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Kudret Ayyıldır tarafından hazırlanan analizde ise "Özellikle çekirdek enflasyon %9,97 ile bir önceki aya göre yükselirken, tek hanede kalma ihtimali zayıflamaktadır" görüşü ön planda.
    "Merkez Bankası Başkanı Uysal'ın yılın ilk çeyreğinde enflasyon yüksek gelebilir şeklinde sözlü yönlendirmesi piyasanın bu duruma adapte olmasını sağladığından döviz kuru tarafında enflasyon verisi odaklı tepkiler sınırlı kalmaktadır. 19 Mart toplantısında daha da ölçülü faiz indirimi ile 25 baz puanlık  faiz indirimi beklentimiz güncelliğini korumaktadır. Özellikle bir geri çekilme oluşsa dahi kısa - orta vadeli görünümde USDTRY için pozitif  beklentinin korunduğu göz ardı edilmemelidir" denildi.
"2020 enflasyon beklentimiz ise %10"
Akbank Ekonomik Araştırmalar Bölümü tarafından hazırlanan enflasyon verisi analizinde, "Gelecek dönem enflasyon gelişmelerine baktığımızda 2020 yılı için enflasyonun Şubat'ta tepe yapmış olabileceğini değerlendiriyoruz" diye belirtildi. 
   "Enflasyonun Mart'ta da %12 üzerinde kaldıktan sonra, 2. çeyrekte kademeli gerileme eğiliminde olmasını bekliyoruz. Yaz aylarında ise gerileme eğilimi hızlanabilecek. 2020 yıl sonu enflasyon beklentimiz ise %10" denilirken, "Son 2 aydır enflasyonun beklentileri aşmasıyla enflasyon  beklentilerinde de hafif yükseliş görülmüştü. Şubat ayı enflasyonunun beklentilerin altında kalması, son dönemde yaşanan kurdaki değer kaybına rağmen, enflasyon beklentilerindeki bozulmanın önüne  geçebilir. Ayrıca, düşük petrol fiyatları da enflasyon görünümünü desteklemeye devam edecektir. TCMB, reel faiz için beklenen enflasyon seviyelerini baz aldığını açıklarken, bir sonraki TCMB Beklenti Anketi 13 Mart'ta açıklanacak, TCMB toplantısı ise 19 Mart'ta" olduğuna dikkat çekildi.
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, şubatta enflasyonun piyasa beklentisinin altında gerçekleştiğini belirtti. 


Enflasyonun geçen yıla göre sınırlı da olsa yükselmesinde, işlenmiş ve işlenmemiş gıda fiyatları ve konut grubunda gözlenen fiyat ayarlamalarının etkili olduğunu vurgulayan Bürümcekçi, "Buna karşılık, kura hassas gruplarda ve enerji grubunda fiyat düşüşleri gözlendi. Şubat ayında enerji grubunda yüzde 0,63 ile geçen yılın tersine düşüş izlendi. Giyim fiyatları mevsimlik düşüşünün ise yüzde 4,83 ile geçen yılki düşüşe benzer olması ise yıllık enflasyonu etkilemedi. Böylece yıllık TÜFE de önceki ayki yüzde 12,15 seviyesinden yüzde 12,37'ye çıktı." ifadelerini kullandı.

Bürümcekçi, gıda enflasyonunun hem işlenmemiş hem işlenmiş gıda fiyat artışı kaynaklı yükseldiğine dikkati çekti.

Manşet enflasyonda yılın zirvesinin geride kalmak üzere olduğuna işaret eden Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki dönemin seyri açısından gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamaları enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyecektir. Kısa vadede petrol ve emtia fiyatlarının sert gerilemesi olumlu yansırken, Çin kaynaklı tedarik zinciri aksaklıkların üretici fiyatlarında yaratacağı yukarı yönlü baskılar ve son günlerdeki kur artışı ile beraber yıllık bazda kur sepeti değişiminin yüzde 16 civarına yükselmesi enflasyonu yukarı yönde etkileyen bazı faktörlerin güçlenmeye devam ettiğine işaret etmektedir. Dolayısıyla son günlerdeki değer kaybının ancak daha belirgin bir kur atağına dönüşmediği durumda yıllık enflasyonun ikinci çeyrekten itibaren geçen yılın aynı döneminin oluşturduğu lehte baz etkisi nedeniyle kademeli gerileyerek yılı yüzde 10-11 aralığında bitirmesi halen olası duruyor."

"Faiz indirimleri devam edebilir"

Haluk Bürümcekçi, Merkez Bankası'nın piyasa sinyallerine muhtemelen bakmayacağını ifade etti. Merkez Bankasının son beklenti anketinde gelecek enflasyon beklentilerindeki düşüşün durması, CDS priminin önceki toplantıya göre 100 baz puan yükselmesi, tahvil getiri eğrisinin yüzde 12-13 aralığına kayması ve offshore swap para piyasası faizlerinin daha belirgin yükselmesinin, faiz indirimlerine devam edilmesi durumunda TL'de değer kaybının güçleneceğini düşündürdüğünü ifade eden Bürümcekçi, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Buna karşılık başta Fed olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının yeni faiz indirimlerine yönelik hazırlıkları ve tahvil faizlerinin rekor düşük seviyelere inmesi, TCMB'nin gevşek para politikası duruşuna destek vermekte. Son olarak geçen hafta Bursa'da konuşan Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, politikada bir değişiklik sinyali vermemişti. Bu nedenle bankanın 19 Mart'taki toplantıya kadar küresel ve yerel risklerdeki gelişmeleri izleyerek bir sonuca varması beklenebilir. Ancak ağır basan beklenti, bankanın 25 ya da 50 baz puan indirimle devam edeceği yönünde olacaktır." 

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/enflasyonda-dususun-surmesi-bekleniyor/1474139