Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında en hızlı ve güvenilir referans kabul edilen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) anketinin Şubat 2020 dönemi sonuçları açıklandı.
Eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamların sektörde iyileşmeye işaret ettiği anket sonuçlarına göre, ocakta 51,3 olarak ölçülen İSO Türkiye İmalat PMI şubatta 52,4’e yükselerek üst üste ikinci ay eşik değerin üzerinde gerçekleşti. PMI, Türk imalat sektörünün faaliyet koşullarında Şubat 2018’den beri en hızlı iyileşmeye işaret etti. Faaliyet koşullarındaki iyileşme, yeni siparişlerdeki belirgin artıştan kaynaklanırken firmalar müşterilerden gelen talebin güçlendiğini belirtti. Yeni alınan siparişlerde de son iki yılın en güçlü artışı kaydedildi.
Talep koşullarındaki iyileşmeye bağlı olarak imalatçılar üretimi şubatta artırdı. Söz konusu artış, iki yıla yakın bir dönemin en yüksek hızında gerçekleşti. Bu gelişmeyle birlikte üretimdeki mevcut genişleme trendi dördüncü aya ulaştı. Son anket döneminde istihdam Şubat 2018’den beri en güçlü oranda arttı. Anket katılımcıları, çalışan sayısındaki büyümenin başlıca kaynağının üretim gereksinimlerindeki artış olduğunu belirtti.
TL’deki değer kaybıyla maliyette artış oldu
Maliyet tarafında ise, Türk imalatçılarının girdi fiyatları artış eğilimini sürdürdü. Girdi fiyatları enflasyonu son sekiz ayın en yüksek düzeyinde gerçekleşti. Anket katılımcılarının birçoğu, maliyet yüklerindeki artışı Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybıyla açıkladı. Son olarak, firmalar maliyet artışlarının bir kısmını müşterilere yansıtmayı tercih etti ve böylece Şubat ayında ortalama ürün fiyatları yükseldi. Söz konusu artış, geçen Haziran’dan beri en yüksek oranda ve belirgin düzeyde gerçekleşti.
IHS Markit Ekonomisti Eliot Kerr, şunları söyledi: “Talepteki canlanmaya bağlı olarak üretim artışının hızlanması ve faaliyet koşullarının son iki yıldaki en hızlı iyileşmeyi sergilemesi, Türk imalatçılarının şubat ayını verimli geçirdiğine işaret etti. Üretimdeki artış, işe alımları hızlandırdı ve personel sayısında güçlü artış sağladı. Bu olumlu gelişmeler, sektörün sürdürülebilir bir büyüme dönemine girmiş olabileceğini gösteriyor.”