Alman yetkililer, Hanau kentinde iki ayrı yerde silahlı saldırı düzenleyen ve ölümlere yol açan saldırganın, aşırı sağcı görüşleri savunduğunu gösteren kanıtlar buldu. İstihbarat yetkilileri aşırı sağcı tehdidin yükselişe geçmesinden kaygılı.
Silahlı saldırganın Çarşamba akşamı düzenlediği saldırıda, iki ayrı nargile kafede aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu 9 kişi hayatını kaybetti. Öldürülenlerin tamamı göçmenler ya da göçmen ailelerden geliyor. Yerel polis saldırganla annesini de evlerinde ölü buldu.
Bu saldırı bir kez daha Almanya’da artmakta olan aşırı sağcı tehditle ilgili kaygıları arttırdı.
Alman istihbarat yetkililerinden biri, Perşembe günü yaptığı açıklamada aşırı sağcı tehditlerin yükselişte olduğunu doğruladı.
amerikaninsesi.com'da açıklamalarına yer verilen yetkili, “Bu tehlike internetteki radikalleşme yüzünden hızla artıyor. İnternette çok fazla nefret söylemi var ve çok sayıda kişi bunları görüyor” dedi.
43 yaşındaki saldırgan, harekete geçmeden önce bir manifesto ve video mesajını internette yayınlayarak göçmen karşıtı görüşlerini ve Müslüman ülkelere olan nefretini dile getirmiş.
Adının açıklanmasını istemeyen Alman yetkili, “Sorun şu ki, sadece eski aşırı sağcılar değil artık kendi başına hareket eden yeni bir nesil de var” dedi.
Aynı yetkili, aşırı sağcılar tarafından yapılan saldırılarda da artış olduğunu söylüyor.
Ekim ayında Almanya’nın Halle kentinde bir sinagoga girmeye çalışan ancak başarılı olamayan silahlı bir saldırgan iki kişiyi öldürdü. Yetkililer bu kişinin aşırı sağ ideolojilere sahip olduğunu açıkladı.
Bundan birkaç ay önce de iktidardaki Hristiyan Demokrat Parti’nin önde gelen isimlerinden biri, aşırı sağcı bir saldırgan tarafından bir suikast sonucu öldürüldü.
Alman medyasında geçtiğimiz günlerde, siyasetçilere yönelik suikastler düzenlemeyi ve göçmenleri öldürmeyi planlayan 12 kişinin yakalandığı yolunda haberler yer aldı.
Alman iç istihbaratına göre, son 10 yıl içinde aşırı sağcılar ülke genelinde 10 bin 105 şiddet olayına karıştı. Alman emniyet güçlerinin elinde sayıları 12 binden fazla olan bir aşırı sağcılar listesi mevcut.
Göçmen karşıtlığı güçleniyor
Ailesi 20 yıl önce Suriye’den Almanya’ya göç eden ve Almanya’da yaşayan gazeteci Sirwan H. Berko, Almanya’da her zaman ırkçılık olduğunu, ama son yıllarda bunun çok daha fazla ön plana çıkmaya başladığını söylüyor.
Berko, Amerika’nın Sesi’ne “Son yıllarda çok sayıda göçmenin gelmesi, Almanya’daki aşırı sağcılar arasında göçmen karşıtı duyguları ateşledi” değerlendirmesi yaptı.
2015 yılından bu yana başta Suriye’deki iç savaştan kaçanlar olmak üzere Almanya, yaklaşık 1 milyon 300 bin göçmen kabul etti.
Berko, “Aşırı sağcı gruplar, nefret dolu görüşlerini yayma konusunda ana akım medyaya artık daha fazla erişim sağlıyor. Irkçılık ve göçmenlik karşıtı duygular maalesef Alman siyasetinde ve medyasında normalleşiyor” diyor.
Berko, Almanya İçin Alternatif Partisi (AFD)gibi grupların göçmenlik konusunu gençleri etkilemek ve kendilerine katmak için kullandığını söylüyor.
2014 yılında kurulan ve kendisini düzen karşıtı olarak niteleyen AFD, Avrupa’nın birliğine ve göçmenlere karşı yerelliği savunan bir ideolojiye bağlı olduğunu açıkladı. Parti halen Alman Parlamentosu’nda 89 vekile sahip ülkenin üçüncü büyük partisi durumunda.
Devlet kurumlarına sızma
Alman medyası aşırı sağcıların Alman emniyet güçleri ve ordu içinde de yer aldıklarını yazıyor.
Ancak Alman Askeri Karşı İstihbarat Servisi Sözcüsü Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, ordunun Alman güvenlik birimleriyle ve uluslararası ortaklarla işbirliğini arttırarak aşırı sağcılar ve bağlantılarının ortaya çıkarılması konusunda çalışmalarını genişlettiğini söyledi.
Adının açıklanmaması konusunda ısrar eden sözcü, “250 bin üyesi bulunan Alman ordusunda hiçbir aşırıcıya, özellikle de aşırı sağcılara yer yoktur” dedi.
Aynı yetkili ordunun aşırı sağcıların sızmasını engellemek amacıyla farklı yöntemler kullandığını, bunlar arasında tüm başvuranlar için yıllık olarak yapılan 16 bin güvenlik kontrolu da bulunduğunu söyledi.
Düsseldorf Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Profesörü ve Aşırı Sağcı Kanat Araştırmaları Direktörü Fabian Virchow, aşırı sağcı çok sayıda grubun polis ve askeri, kendi ideolojilerini yaymak ve yeni üyeler kazanmak için cazip bir kaynak olarak gördüğünü söylüyor.
Virchow buna örnek olarak da ADF’nin çok sayıda polis memurunu önde gelen çalışanları olarak atamasını gösteriyor.
Virchow daha önce Amerika’nın Sesi’ne verdiği bir röportajda, “Aşırı sağcılar bu iki kurumun toplumun diğer kesimlerine göre daha muhafazakar olacağını tahmin ediyor. Bu da özellikle 2015’teki göçmen krizi sırasında hukukun ihlal edildiğine inananların görüşünü yansıtıyor” değerlendirmesini yapmıştı.
Basında yer alan haberlere göre 550’den fazla Alman askeri, aşırı sağcı hareketlere karıştı.
New York’taki Siena College’da Siyaset Bilimi Profesörü olan Vera Eccarius-Kelly, “Bu durum da Alman askeri yapısı içinde silahlara ve ileri düzeyde eğitime ulaşma şansına sahip tehlikeli bireyler bulunduğuna işaret ediyor” dedi.
Eccarius-Kelly, Amerika’nın Sesi’ne “Bu durum yabancılardan nefret eden bu aşırıcıların ordudan uzaklaştırılması konusunda gerekenlerin yeterince yapılmadığı anlamına geliyor” değerlendirmesi yaptı.