Korona virüs salgını tüm hızıyla bölgemizde de yayılmayı sürdürürken küresel ekonominin de en büyük sorunu olmaya devam ediyor. Zeynep Aktaş, Milliyet'teki yazısında korona virüs tehdidi gölgesinde piyasları değerlendirdi.
İşte Aktaş'ın o yazısı:
Piyasalar riskleri satarken güvenli limanlara sığınarak nakitte beklemeyi tercih etmeye başladı. Yılbaşından bu yana üst üste devam eden gelişmeler adeta bir kabus gibi piyasaların üzerine çökmüş durumda. ABD’nin Bağdat Havalimanı’nda düzenlediği saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kasım Süleymani’nin öldürmesi İran ile ABD arasında ciddi bir krize yol açarken sorun büyümeden kısa sürede geride bırakıldı. Şimdi de Çin’in Wuhan kentinden dünyaya yayılan koronavirüs salgını ile mücadele gündemde. Her ülke kendi sınır geçişlerindeki güvenliğini en üst seviyeye çıkarırken virüs haberleri gündemden düşmüyor.
Öte yandan doğal felaketler de ekonomiyi doğrudan etkilemekte. Avusturalya’da eylül ayında başlayan yangın ancak şubat ayının ilk yarısında yağan yoğun yağışların da katkısıyla kontrol altına alınabildi. Ülkemizde son olarak merkezi Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğündeki deprem can ve mal kaybına yol açarken beklenen İstanbul depremini tekrar akıllara getirdi. Endonezya’da yaşanan sel ve toprak kayması felaketinde ise 70 kişi hayatını kaybetti.
Dolar yerine gram altın
Dolar kuru yılbaşından bu yana yüzde 2,49 yükselirken gram altın yüzde 10 değer kazandı. Altının küresel bazda çıkışını sürdürmesi ve yurt içerisinde dolarla fiyatlanması gram altının yükselmesinde etkili oluyor. Dolarda yükseliş eğiliminin devam etmesi altındaki çıkışı destekliyor.
Piyasalarda jeopolitik riskler devam edecek. ABD ekonomisinin güçlü görünümü sürüyor. Bu da altının ilgi görmesine yol açıyor.
Borsa kritik eşikte
Borsa İstanbul haftayı 116.829 seviyesinden tamamladı. Endeks geçtiğimiz kasım ayından bu yana 50 günlük ortalamanın altına kaymamıştı. İlk defa iki gün üst üste 50 günlük ortalamanın altında kapanış gerçekleştiriyor. Endeks bu hafta 119.258-119.500 seviyelerinin üzerine çıkmayı başaramazsa düzeltme süreci biraz daha aşağılara çekilerek devam edecektir. 112.474 seviyesinde 100 günlük ortalama, 107.097 seviyesinde de 200 günlük ortalama var. 93.000-124.000 aralığındaki yükselişin yüzde 23’lük geri alma seviyesi olan 116.900’ler test edildi. Şimdi bu seviyeden yüzde 38 ve yüzde 50’lik geri çekilme seviyelerini test edip etmeyeceğimizi takip edeceğiz. Pazartesi ve salı günü 50 günlük ortalama aşılamazsa borsa bir alt basamakta hareket etmeye başlayacak. Faiz indirim kararının ertesinde yatırım ve emeklilik fonlarının hisse azalttıklarını görüyoruz. Yabancı yatırımcı zaten çekilmiş durumda. Emeklilik fonları ve yatırım fonlarının hisse azaltma eğilimlerinin sürmesi halinde borsaya olumsuz yansıyacaktır.
Dolar neden yükseliyor?
Dolar kurunun yükselmesinin ana nedenin başında Dolar Endeksi’nin yurtdışında güçlenmesi geliyor. Olumlu gelen ABD verileri ile Dolar Endeksi DXY 99.34 seviyesinde seyrediyor.
Merkez Bankası’nın faiz indirimleri devam ediyor ve negatif nominal faiz ortamı dolar/TL kurunun çıkışında etkili oluyor.
Türkiye’nin 5 yıllık risk primi 6 Şubat’ta 241 seviyesine kadar gerilemişti. Yeniden 289 seviyesine yükseldi. Risk priminin yükselmesi olumlu bir gelişme değil.
Koronavirüsünün yayılma riski güvenli limana sığınma ihtiyacını artırıyor.
Türkiye’nin ihracata dayalı büyüme eğilimi, kurun güçlü kalmasını sağlıyor. Dolar/TL kurunda ölçülü ancak yukarı eğilimli seyir korunuyor. Kurun yüksek kalması ithalatı sınırlarken ihracat gelirlerini artırıyor. Ancak kur artışının getirdiği maliyet etkisi ve enflasyon üzerindeki baskısı da göz ardı edilmemeli.