Yazdır

Türkiye'deki Fransız okullarının statüsü ne?

Tarih: 19 Şubat 2020 - 15:56

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye ve diğer yabancı ülkelerin Fransa'daki okullara imam ve öğretmen göndermesi uygulamasına son verileceğini açıkladı.

Macron, ülkeye gelen yabancı öğretmenlerin büyük bir kısmının Fransızca bilmemesi ve Fransa Eğitim Bakanlığı'nın bu derslere müdahale etme imkanının olmamasının böyle bir karara sebep olduğunu belirtti. Eylül 2020 itibariyle anlaşmaya varılan ülkelerle yeni sisteme geçileceğini ifade eden Macron, "Türkiye ile bir anlaşmaya varılamazsa ve yeni sistemi kabul etmezse tüm derslere son vereceğiz" dedi.

Peki, Türkiye'deki Fransızca eğitim yapan Fransız okullarının hukuki statüsü ne, Milli Eğitim Bakanlığı bu okulların müfredatına "müdahale" edebiliyor mu?

Yabancı okullar 'Lozan Mektupları' ile tanındı

Türkiye'de Türk vatandaşı ya da kuruluşu olmayan yabancılara ait okullar, "yabancı okullar" terimiyle ifade ediliyor. Fransızca eğitim veren Fransız okulları da "yabancı okullar" kapsamında değerlendiriliyor.

Osmanlı Devleti döneminden beri varlığını sürdüren yabancı okullar, Cumhuriyet sonrası Lozan delegelerinin mektuplarına bağlı olarak tanındı. Bu mektuplar Türk delegasyonu başkanı İsmet İnönü'nün İtalyan, Fransız ve İngiliz temsilcilerine yazılmış ve cevaplanmış mektuplardı.

Lozan Antlaşması'nda geçen mektuplarla Türkiye, Fransa, İtalya ve İngiltere’ye ait 1914’ten önce varlığı tanınmış olan din, öğretim, sağlık ve yardım kurumlarını tanıdı.

Lozan çerçevesinde mektuplar 7 yıl sonra geçerliliğini yitirdi, ancak okullar "Lozan Mektuplarına Muhatap Ülkelere Ait Okullar" olarak varlığını devam ettirdi.

Bugün hâlâ eğitim-öğretime devam eden Fransız okullarından belli başlıları şunlar:

İstanbul'da Notre Dame de Sion, Saint Benoît, Saint-Joseph, Saint Michel, Sainte Pulchérie, Galatasaray liseleriyle Küçük Prens Okulları ve Yeni Nesil 2000 okulu.
İzmir'de, İzmir Saint-Joseph, İzmir Tevfik Fikret, Karşıyaka Piri Reis ve Güzelbahçe Piri Reis.
Ankara'da Tevfik Fikret okulları.
Bunlar arasında özel okul kapsamında olanların hukuki statüsü (örneğin Galatasaray Lisesi hariç), Özel Öğretim Kurumları Kanunu çerçevesinde düzenleniyor. Kanuna göre, bu kurumların yönetmelikleriyle öğretim programının Milli Eğitim Bakanlığınca incelenip onanmış olması gerekiyor.

Kanunda, "Her ne ad altında olursa olsun, eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetler Bakanlığın izin ve denetimine tabidir. Bu kurumlarda öğretim programları, eğitim-öğretim faaliyetleri ve diğer hususlarla ilgili işlemler, kurum yönetimince hazırlanan ve Bakanlıkça onaylanan esaslara göre yürütülür" ifadeleri yer alıyor.

Charles de Gaulle ve Pierre Loti liseleri istisnası

Özel okullar statüsüne sahip ve müfredatı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanan okulların yanında Türkiye'de Fransız elçiliğine bağlı iki okul var. Bunlar Ankara'daki Charles de Gaulle ve İstanbul'daki Pierre Loti liseleri.

Charles de Gaulle Fransız Lisesi, doğrudan Fransız Milli Eğitim Bakanlığı ve Yurt dışı Fransız Eğitim Ajansı (AEFE) tarafından yönetiliyor. Okulun eğitim-öğretim kararları direkt olarak AEFE tarafından alınıyor ve denetleniyor. Charles de Gaulle Fransız Lisesi'nin Türkiye'den resmi onayı bulunmuyor dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından resmi olarak tanınmıyor.

Pierre Loti Lisesi de benzer şekilde Fransız müfredatına bağlı. Dersler resmi Fransız programına uyumlu ve zaman çizelgeleri Fransa'daki okullarla aynı.

Bu iki okulun Türkiye'deki hukuki statüsü belli değil.

Bazı derslerin Türkçe okutulması zorunluluğu

Yabancı okullara yönelik kanuna göre, kurumlarda Atatürkçü düşünce, Atatürk ilke ve inkılaplarını konu alan Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Türk Dili ve Edebiyatı, tarih, coğrafya, sosyal bilgiler, din ve Türk kültürüyle ilgili diğer dersler Türkçeden başka dilde verilemiyor. Bu derslerden bir kısmına ise Türk öğretmenler girmek zorunda.

Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve "eğitimde laiklik"

Belli başlı Fransız liselerinin kuruluşlarında dini geleneğin rol oynadığı ifade ediliyor. Örneğin İstanbul'daki Saint-Joseph Lisesi, Lasalyen Fransız Rahipleri Cemiyeti tarafından 1870'de erkek okulu olarak kurulmuştu. Okul, günümüzde karma eğitim veriyor.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'yse 1856’da İstanbul’a gelen 11 rahibe tarafından yatılı bir okulun devralınmasıyla kuruldu. Okulun tarihçesinde "1989’da rahibelerin görevlerini devam ettirmelerine rağmen yönetime laik bir müdür getirilmiştir" ifadeleri yer alıyor.

Lozan Antlaşması sonrası yabancı okulların statüsünü belirleyen en önemli gelişme Tevhid-i Tedrisat Kanununun yayımlanması olmuştu. Tevhid-i Tedrisat Kanunu ülkedeki yabancı okullar ve azınlık okullar da dahil bütün eğitim kurumları Maarif Vekaleti'ne bağladı.

Kanunun amaçladığı ilkelerden önemli bir tanesi, "eğitimde laiklik" konusuydu.

3 Mart 1924 tarihinde kabul edilecek olan Tevhid-i Tedrisat Kanununun öncesi yayımlanan bir genelgede, "Yabancı okullar dini öğretim ve özel bir yerde ibadet yaptırabilirler ancak mabetlerin dışında heykel, tasvir ve haç bulundurmak yasaktır. Müslümanların ve başka mezhepten öğrencilerin okullardaki dini merasimlere katılması yasaktır. Bunun için sık sık denetim yapılacak ve suçlular cezalandırılacaktır" ifadelerine yer verildi.

Genelgedeki bu ifadeler, Tevhid-i Tedrisat Kanununun yabancı okulların dini fonksiyonu hakkında nasıl bir tutum takındığını ortaya koyma açısından önem arz ediyor.

Bugün Fransız okullarının bazılarında geleneği devam ettiren "Frerler" bulunuyor.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/turkiyedeki-fransiz-okullarinin-statusu-ne/1471232