Yazdır
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Avrupa Birliği perşembe günü yedi yıllık harcama planını belirlemek için olağanüstü toplanıyor. Pazarlıkların hafta sonuna kadar devam etmesi bekleniyor. Görüşmelerden bir sonuç çıkmaması da olası. AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in başkanlık edeceği zirveye, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı David Sassoli de katılacak.
Trilyon euroluk Avrupa Birliği bütçesi politikaların merkezinde oturuyor. Birlik ülkelerinin gelişmekte olan ülkelere ihracatını ve diğer ülkelere ödediği yardımı belirlenecek AB zirveleri aynı zamanda son üç yılda blok içerisindeki en ateşli tartışmaların döndüğü yer. Pazartesi günü dışişleri bakanları düzeyinde yapılan toplantıda İngiltere’nin AB’den ayrılmasıyla zirvenin görece daha sert geçeceğinin ilk sinyallerini de verdi. Bu ayrılıkla Birlik harcamalarında 60 milyar euroluk bir açık oluştu. Liderler, birliğin 2021-2027 dönemine ilişkin bütçesini içeren Çok Yıllı Mali Çerçeve'nin (MFF) boyutu ve harcama alanları hakkında uzlaşı sağlamaya çalışacak.
AB üyeleri karşı karşıya, devlerin kararı bekleniyor
Üye ülkelerinin bu açığı harcamaları kesmek ya da diğer üyelerden daha fazla ödeme istemek gibi iki farklı seçeneği bulunuyor. AB politikalarının küresel ısınma ya da göç sorunu gibi yeni öncelikleri ise bu harcamaların artmasını gerektiriyor. Bununla beraber halen tarım ve bölgesel kalkınma gibi geleneksel öncelikler halen tazeliklerini koruyor.
Birlik ülkeleri harcamaların yönetilmesi için iki farklı bakış açısıyla karşı karşıya. Hollanda, Avusturya, Danimarka ve İsveç gayri safi millî harcamaların %1 oranını geçmemesi yönünde çalışıyorlar. Bu strateji, bölgesel kalkınma ve tarım gibi harcamalardan çok AB’nin yeni önceliklerine önem veriyor.
Bölgesel kalkınmaya öncelik verilmesini isteyenlerse Avrupa Birliği’nin 16 daha az gelişmiş Güney ve Doğu ülkeleri. Harcama limitlerinin %1.1’e yakın olmasını isteyen bu devletlerin arkasında %1.3’lük tavsiye kararıyla Avrupa Parlamentosu da var.
Devletlerin çıkar çatışmalarına sahne olacak zirvede belirleyici ülkeler Almanya ve Fransa’nın tartışmanın hangi tarafında olduğu ise belirsizliğini koruyor.