Yazdır

Gezi Parkı davasında karar günü

Tarih: 18 Şubat 2020 - 11:05

24 Haziran 2019'da görülmeye başlayan içlerinde iş insanı Osman Kavala ve gazeteci Can Dündar'ın da olduğu 2013 Gezi Parkı eylemleri ile ilgili 16 sanıklı davada bugün karar açıklanacak.

657 sayfalık iddianamede ikisi tutuklu 16 sanık için ayrı ayrı 606 yıldan 2 bin 970 yıla kadar hapis istenirken sanıklardan Haziran ayında 1,5 yıldan fazla süre tutukluluk sonrasıı ilk duruşmasına çıkmış olan Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala bu davanın en yakından takip edilen isimlerinden biri. Bir diğer tutuklu sanık Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi Yiğit Aksakoğlu da aynı şekilde ilk duruşmasına ancak 7 ay sonra çıkabilmişti.

Euronews'de yer alan haberde, Açık Toplum Vakfı, TESEV, TEMA ve Tarih Vakfı başta olmak üzere gibi pek çok sivil toplum kuruluşunun kuruculuğunu yapmış olan Kavala ve diğer sanıklar hakkında verilecek kararı Avrupa Birliği ve uluslararası insan hakları kuruluşları da yakından takip ediyor.

Darbe girişimi iddiası ile ağırlaştırılmış müebbet isteniyor

Tüm sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet hapis istendiği iddianameyi hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali Kahveci, Gezi gösterilerinin bir 'darbe girişimi' olduğunu ve sanıkların eylemleri örgütleyen ve finanse eden kişiler olduğunu ileri sürerek çoğu hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçunu istinat ediyor.

Bu suçlamanın yanı sıra tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması, 'Ateşli Silah, Bıçak ve Aletler Kanunu'na muhalefet, mala zarar verme, nitelikli yağma, yaralama, ibadethane ve mezarlıklara zarar verme, 'Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet gibi farklı suçlamalarda yer alıyor.

Hangi sanık nerede?

Yurt içinde bulunan sanıklar: TMMOB Mimarlar Odası Kentleşme, Afet Komitesi ve Çevre Etki Değerlendirme Kurulu üyesi ve Gezi eylemleri sırasında Erdoğan ile görüşen heyette yer alan Mücella Yapıcı, tiyatro-sinema-dizi oyuncusu ve Mehmet Ali Alabora'nın eşi Ayşe Pınar Öğün Alabora, Sinemacı ve gazeteci Çiğdem Mater Utku, Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Ali Hakan Altınay, sinemacı ve reklamcı Mine Özerden, Taksim Dayanışması üyesi Avukat Şerafettin Can Atalay, Taksim Dayanışması üyesi ve eski TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı akademisyen Tayfun Kahraman ve sivil toplum aktivisti İnanç Ekmekçi.

Yurt dışında bulunan sanıklar: Gazeteci Can Dündar, tiyatro oyuncusu ve yönetmeni Mehmet Ali Alabora, Açık Toplum Vakfı Türkiye Temsilcisi Gökçe Yılmaz Handan, roman-araştırma-tiyatro yazarı Handan Meltem Arıkan, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Koordinatörü Hanzade Hikmet Germiyanoğlu.

İlk iddianamedeki tüm sanıklar serbest kalmıştı

Daha önce Mart 2014’te 26 kişi hakkında ‘örgüt kurmak ve yönetmek’ suçlamasıyla dava açılmış ancak İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Nisan 2015’te tüm sanıkların beraatına karar verilmişti. Mart 2019'da ikinci iddianamenin kabul edilmesiyle Gezi davası yeniden açılmış oldu.

Soruşturmayı başlatan savcı şimdi 'FETÖ davası' sanığı ve firari

Gezi eylemlerine ilişkin soruşturmaları başlatan dönemin yetkili savcısı Muammer Akkaş 17-25 Aralık süreci sonrası 'FETÖ soruşturmaları' ile görevden alındıktan sonra şimdi firari durumda. İkinci iddianamede yer alan delillerin de neredeyse tamamı Akkaş'ın toplattırdıklarından oluşuyor.

İkinci soruşturma, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 100’den fazla ismi içeren bir dosyayla İstanbul Başsavcılığı'nın incelemesi ile başlatıldı. Bu dosyadaki 82 isim hakkında ayrı bir soruşturma yürütülmeye devam ediliyor.

"Dosyada cemaat gölgesi bulunduğu" gerekçesi ile başsavcılık iddianame içinde “delillerin yeniden kıymetlendirildiği, FETÖ izlerinin silindiği” ifadesine yer verdi.

Ancak mevcut iddianame içindeki bazı veriler Akkaş’ın telefon dinleme talimatı ile yapılan kayıtlar ve emniyetin o dönem hazırladığı analiz raporlarına dayanmaya devam ediyor.

İddianame, 15 Temmuz darbe girişimi ile Gezi eylemlerini de ilişkilendiriliyor ve Gezi ile 17-25 Aralık soruşturmalarında sonuç alınamadığı için 15 Temmuz'un gerçekleştirildiği ileri sürülüyor.

Otpor grubundan tiyatro oyunu Mi Minör'e iddianame

İddianamede Osman Kavala’nın üyesi olduğu Açık Toplum Vakfı’nın George Soros bağlantılı Açık Toplum Enstitüsü ile ilişkili olduğu ve bu enstitünün çeşitli ülkelerde isyanlar kurguladığı, Occupy (İşgal) hareketinin teorisyeni Gene Sharp’ın 'Sivil Başkaldırı' yönteminin uygulandığı, uygulayıcı grubun Otpor/Canvas isimli Sırp bir kuruluş olduğu, bu kuruluşun lideri Ivan Marovic’in Sırbistan, Gürcistan ve Arap ülkelerinde de olaylar çıkarttığı anlatılıyor.

Sharp’a ait 198 maddelik “sivil başkaldırı” tekniklerine iddianamede yer verilirken, bunlardan Gezi’deki eylemlere uyanlara dikkat çekiliyor. Bunların içerisinde "polislere çiçek verilmesi", "ölenlerin anılması", "duvar yazıları" ve "otorite ile alay etme" gibi maddeler bulunuyor.

Ayrıca iddianamede Marovic’in Gezi olayları öncesi Mısır’da bulunduğu, Memet Ali Alabora’nın da aynı tarihte Mısır’da olduğu, sonrasında Mi Minör adlı oyunu sahneleyerek halkı galeyana getirmeye çalıştığı ve aslında isyanların ilk olarak 2012’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde başlatılmak istendiği ancak bu girişim başarısız olunca Gezi Parkı'nda yeniden sahneye konduğu ifadeleri yer alıyor.

Olayların planlanması ve kanıtları

Alabora ile Marovic'in Mısır'da buluşup görüştüğüne ilişkin iddianın üzerine kurulduğu tek kanıt ise Alabora'nın Mısır’da bulunduğu tarihlerde Marovic’in Mısır’da olduğuna yönelik sosyal medya hesabından bir tweet atmış olması. Aynı tarihlerde Kavala'nın da yurt dışında bulunması iddianamede 'olayların planlanması için organizatörlerce yapılan yolculuklar' olarak değerlendiriliyor.

Finansmana ilişkin iddialar

Osman Kavala'nın Gezi'yi nasıl finanse ettiğine ilişkin herhangi bir para transferine yönelik kanıt sunulmazken delil olarak iddianameye giren olay; Kavala'nın bir konuşmasında gaz maskesi alınması için destek vereceğini söylemesi ve poğaça, iskemle, masa gibi şeylerin alınması gerektiğini belirtmiş olması. Ancak Kavala'nın tutukluluğunun sebebi sadece Gezi iddiaları değil. Kavala aynı zamanda "15 Temmuz'un planlayıcıları ile irtibat halinde olmakla" suçlanıyor.

Aksakoğlu'nun konuşmaları

Olayların planlayıcılarından biri olarak suçlanan Aksakoğlu delil olarak iddianameye konulan telefon görüşmelerinin tamamının Gezi olayları sonrasına ait olduğunu söylüyor ancak iddianamede tarihler belirtilmediği için konuşmaların ne zaman kaydedilmiş olduğu bilinmiyor. Tarihlerin neden belirtilmediği henüz bilinmiyor.

Dündar 'etki ajanı'

Gazeteci Can Dündar’ın Gezi Parkı’ndaki olaylar başladığı ve polisin ilk gaz müdahalesini yaptığı gün televizyonda yaptığı açıklamalar "halkı galeyana getirmek" olarak iddianamede yer alıyor ve Dündar’ın "etki ajanı" olduğu ileri sürülüyor. Dündar'ın müebbet hapsi isteniyor.

Erdoğan ve Yıldırım davacılar arasında

Davacı 746 kişi arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve 61. hükümetin bakanları Bülent Arınç, Ali Babacan, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Emrullah İşler, Binali Yıldırım ve Muammer Güler bulunuyor.

Gelecek Partisi lideri ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da davacılar arasındaydı ancak karar gününden bir gün önce Pazartesi günü davadan çekildiğini açıkladı.

Uluslararası STK'lar davayı yakından takip ediyor

Aralarında Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Yazarlar Derneği ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün de olduğu pek çok uluslararası sivil toplum kuruluşu gelişmelere ilişkin yayınladıkları ortak bildirilerde başta Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu'nun tutukluluk hallerinin sona ermesi ve davanın delillerinin gözden geçirilmesini talep ediyorlar.

Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/gezi-parki-davasinda-karar-gunu/1470906