O kavşaklar Mansur Yavaş'ın da başına dert oldu

Ankara’da yaşayanlar bilir, Melih Gökçek’in belediye başkanı olduğu dönemde yapılan bazı “çılgın kavşaklar” şehre yeni gelenlere uyarı konusu olur. Öylesine keskin bir açıyla U dönüşü çizer ki, eğer ilk kez giriyorsanız savrulmamanız mümkün değildir. Tabii kavşakların keskin dönüşleri kazalara da konu olur. Biri Malazgirt Bulvarı’ndaki, diğeri Ostim-Batıkent kavşağındaki altgeçitlere girenler ne demek istediğimizi anlarlar.

Yerel seçimden önce yapılan Bilkent köprülü kavşak da diğerlerini aratmıyor. Tam bir labirenti andırıyor. İlerleyebilmek için yavaşlayıp sağlı-sollu tüm tabelaları dikkatli okumazsanız, kendinizi başka bir noktada bulabilirsiniz.

İşte bu kavşak, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da başına dert oldu. Yavaş, gazetecilerle sohbetinde özellikle yeni açılan Bilkent kavşağına yönelik şikâyetleri dinlerken “Sormayın, o kavşakta ben de kayboldum” diye serzenişte bulundu.

Yavaş, sinema oyuncusu Fatma Girik’in Ankara’da tedavi olduğu sırada Şehir Hastanesi’ne gitmeye çalışırken yanlış yerden döndüğünü ve hastaneye ulaşmak için iki kez tur attığını anlattı. Yavaş, “Vallahi kavşağı haritayla çalışmak gerekiyor. Ancak bu kadar kötü ve karmaşık planlanabilir” diye yakındı.

Şehir merkezini Bilkent Üniversitesi Kampusu, Bilkent Yerleşkesi ve şehir hastanesini bağlayan bu kavşaktaki sorun, şimdilik uyarı tabelalarıyla çözülmeye çalışılıyor.

ŞENTOP'UN MERAKLI KONUKLARI

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, görevi üstlendiğinden bu yana iki uygulama başlattı. Kendisine ziyarete gelen milletvekillerini randevusuz da olsa kapıdan çevirmiyor. Ayrıca milletvekillerine gruplar halinde yemek veriyor. Siyasi kulislerde zaman zaman TBMM Başkanlığı görevini Binali Yıldırım’a bırakacağı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı görevini üstleneceği iddiaları dolaşsa da Şentop, tam zamanlı olarak konuklarına Meclis projelerini anlatıyor.

Şentop’un ziyarete gelenlere veya yemekte buluştuğu milletvekillerine anlattığı başlıca projeleri arasında, TBMM’nin 100. yıl kutlamaları, yeni açılacak lokanta ve yeni bir teşkilat yasasına olan ihtiyaç yer alıyor. Anlaşılan Meclis Başkanı, görev süresi ne olursa olsun bu dönemde attığı adımlarla, aldığı kararlarla anılmak istiyor.

Ancak kendisi ne kadar siyaset dışı, teknik konuları gündemde tutmaya çalışırsa çalışsın, ziyaretine gelenler lafı dönüp dolaştırıp AK Parti’nin içinde olup bitenlere ve erken seçime getiriyor. Özellikle erken seçim TBMM Başkanı Şentop’a en çok sorulan soru.

Öğrendiğimize göre Şentop, ısrarlı erken seçim sorularına “Siyasi tecrübelerime dayanarak söylüyorum, siyasi ortamda erken seçimi gerektiren bir hava görmüyorum” yanıtını veriyormuş. 

KUŞ GAGASI, KAPLUMBAĞA KABUĞU ANLAŞMASI

Türkiye, EFTA ülkeleriyle 1991’den beri süren serbest ticaret anlaşmasını yeniliyor. “EFTA neydi?” diye anımsamak isterseniz, “Norveç, İsviçre, Lihtenştayn, İzlanda ile sürdürülen ve 566 milyon Euro’luk ticareti içeren anlaşma” yanıtı alırsınız. İşte bu serbest ticaret anlaşmasının yenilenmesinde kriz çıktı.

Bülent Sarıoğlu’nun aktardığına göre, muhalefet, TBMM’ye sunulan sözleşme, tarifeler ve kotalarda değişiklik yapma konusunda Cumhurbaşkanı’na doğrudan yetki verilmesine itiraz etti. Muhalefet partileri, “Yasama yetkisinin Anayasa’ya aykırı olarak yürütmeye devredildiğini, TBMM’nin denge denetleme görevinin ortadan kaldırıldığını” savunuyor. Dışişleri Bakanlığı ise “Anlaşmadaki tarifeler ve kotalar çerçevesinde Cumhurbaşkanı’nın yetkili olacağını, anlaşmanın içeriğini değiştiremeyeceğini” iddia ediyor.

er

Bu tartışmalar arasında TBMM Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilen bu anlaşmanın konu başlıkları birbirinden ilginç. Alışverişe konu olan ürünlere bir bakalım: “Akamber, kunduz hayası (kastoreum), kedi miski (sivet), kuduz böceği (kantarit), safra, evcil domuz veya yabandomuzu kılları, porsuk kılları, kuşların tüyü ve gagaları, fildişi, kaplumbağa kabuğu, balina dişi ve balina dişinin kılları, boynuzlar, geyik boynuzları, toynaklar, tırnaklar, pençeler, mercan ve benzeri maddeler, mürekkepbalığı kemiği, at kılı, hayvansal menşeli tabii süngerler, bambu, hintkamışı, sazlar, sepetçi söğüdü...” Sıradan tüketicinin bunların ne işe yaradığını anlaması zor. Ama bu ürünler eczacılık alanında ve parfüm üretiminde kullanılıyor. Anlaşma, komisyondan iki muhalefet şerhiyle geçti. Bakalım Genel Kurul’da kunduz hayası ve kuduz böceği üzerinden nasıl tartışma yaşanacak...