Yazdır
Altı ülkeden oluşan Körfez İşbirliği Konseyi'nin (GCC) bugünkü toplam varlığı IMF tarafından 2 trilyon dolar olarak değerlendiriliyor. Bu rakam küresel petrol arzının beşte birine denk geliyor.
2014 yılından bu yana petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle hali hazırda ekonomilerinde düşüş trendi yaşayan bu ülkelerde durum, petrol ithal edenler farklı enerji kaynaklarına yönelmeye devam ettikçe daha da kötüye gidecek.
Reuters'da yer alan haberde, "Körfez ülkeleri onlarca yıl boyunca petrol gelirleri sayesinde milyonlarca vatandaşlarına devlet garantili iş verebildi ve maaş ödeyebildi. Bu durum adeta yöneten elitler ile onların yaptıklarına ses çıkarmayan toplum arasında bir tür sözleşme gibi görüldü. Ne var ki, yüksek maaşlı ancak son derece düşük verimli kamusal pozisyonlar bu ülkelerde az çalışma ve doğuştan kalite ile lüksü hak etme kültürünü yarattı." ifadeleri kullanıldı.
Bu bolluk ve rahatlık beraberinde hızlı nüfus artışını getirdi. Bonkör sosyal servisler, sübvansiyonlar ve yüksek emeklilik maaşları, artan nüfusa rağmen daha da artarak devam etti. Varolan kaynakların bölüşümü giderek arttı. İhracattaki pazar pastası pek değişmezken ülke içindeki paylar küçüldü.
Atılan adımlar var ancak daha fazla reform gerekli
GCC yönetimleri, henüz son birkaç yıldır kemer sıkma politikaları uygulamaya başladı. Bunlardan biri alış verişlerde katma değer vergisi (KDV) uygulaması oldu. Ancak toplumun alıştığı yaşam standartlarını fazla hızlı şekilde aşağı çekmek gibi bir girişim yok çünkü bunun bir tepki oluşturması da istenmiyor.
IMF'ye göre KDV olumlu yönde atılmış bir adım ancak Körfez ülkelerinin bununla yetinmeyip yeni reformlar hayata geçirmesi gerekli.