FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Bir eve sahip olma hayali herkesin hayali olmakla birlikte özellikle son yüzyılda devlet tarafından da desteklenen bir yatırım fırsatı olarak gösteriliyor. “Kira öder gibi ev sahibi olmak” parolasıyla tanıdığımız mortgage, devlet tarafından destekleniyor ve bankalar da herkesin ev sahibi olabilmesi için finansal destek, kredi sağlıyorlar.
Gerçekten geçtiğimiz elli yıl içerisinde bu gibi çeşitli imkanlardan faydalanan insanlar ev sahibi olmayı başardılar. Emlak, finans sektörüyle de birleşerek yepyeni bir piyasa oluşturdu. Fakat bu durum insanların hayat kalitesini yükseltmek şöyle dursun, insanları daha mutsuz oldukları bir ekonomik ortamın meydana gelmesine neden oluyor.
Economist’in verilerine göre İngiltere’de ev fiyatları geçtiğimiz elli yılda %346 artmış durumda. Economist ev fiyatlarının bu kadar yükselmesinde ev sahipliği mefhumunun artmasını ve mortgage piyasasını desteklemesini gösteriyor. Bununla birlikte yine aynı verilere göre ev sahipliği yerine kira kontratları üzerinde koruyucu tedbirler almaya odaklanan İsviçre’de ev fiyatlarındaki yükselme %70 civarında.
Ev fiyatlarının yükselmesi kira fiyatlarının yükselişini de beraberinde getiriyor. Küresel ölçekte mortgage piyasasını destekleyen ülkelerde insanlar kira fiyatlarından rahatsız. Harward Üniversitesinin paylaştığı rapora göre 10.9 milyon Amerikalı gelirlerinin yarısını mortgage ya da kira giderlerine harcıyor. Bloomberg’in haberine göre Berlin’de 2009 yılından itibaren kira fiyatları yüzde elli artmış durumda. San Francisco’da 120 bin dolar kazanan bir ailenin 4 kişilik bir eve çıkması mümkün değil.
Üstelik kira fiyatlarının artması tek sorun da değil. Ev sahibi insan sayısı arttıkça emlak fiyatları üzerindeki yukarı yönlü stres de gün geçtikçe artıyor. Bu artışın en önemli sebepleri insanların evlerini güvenecekleri ekonomik düzeyde birisine kiralama, semtlerinin nezih kalmalarını sağlama ve daha yüksek rakamlarda gelir elde etme istekleri. Fakat bu durum özellikle ekonomiye yeni katılan gençleri dezavantajlı bir noktaya çekiyor.
Bussiness Insider’ın haberine göre Amerika’da ev fiyatlarının yüksekliği sebebiyle genç insanlar araba ve karavanları barınacak yer olarak kullanmak zorunda kalıyorlar. Belli bir ekonomik seviyeye gelinse bile tercih edilecek Mortgage kredileri finans sektörüne korkulu rüyalarını hatırlatıyor. Amerika’da ve diğer gelişmiş ülkelerde gelişmekte olan ülkelere oranla düşük olan faiz oranları insanları kira yerine mortgage’a yönlendiriyor. Lehmann Brothers krizini hatırlayacak olursak Mortgage’ın finans sektöründe oluşturacağı potansiyel tehditleri de görebiliriz.