Yeni Zelanda Başbakanı ve İşçi Partisi lideri Jacinda Ardern ülkesinin 19 Eylül’de genel seçimlere gideceğini duyurdu.
Independent Türkçe haberine göre, aynı gün sandıklarda ötanazinin yasallaşması ve marihuananın eğlence amaçlı kullanılmasına dair iki ayrı referandumun da yer alacağı açıklandı.
Gelecek seçimler için yürüteceği çalışmaların “olumlu, gerçeklere dayanan ve güçlü” bir kampanya olacağını söyleyen Ardern, “Yeni Zelandalılardan liderliğimi ve hükümetin istikrar, güçlü ekonomi ve ülkenin uzun süredir yaşadığı güçlüklerde katettiği gelişmeye dair mevcut istikametini desteklemeye devam etmelerini isteyeceğim” dedi.
Halkın yanlış bilgilendirilmeme özgürlüğünü vurgulayarak partisinin bu sorunla mücadele için harekete geçtiğini belirten Ardern, hükümetinin ekonominin denetiminin yanı sıra çocuklar arasında yoksulluğu azaltma, sağlık ve eğitim alanlarında önemli yatırımlar yapmaktan sorumlu olduğunu da ekledi.
Bir dönem daha göreve devam etmek isteyen 39 yaşındaki Ardern’in muhafazakar Ulusal Parti’nin lideri Simon Bridges karşısında zorlu bir mücadele vereceği tahminleri yapılıyor.
Ülkesinde yaptığı açılımlar dünyanın birçok yerinde övgüyle karşılansa da genç liderin bu seçimlerde benzer bir başarıyı gösterip gösteremeyeceği henüz bilinmiyor.
Time dergisi, dünya genelinde birçok destekçisinin Ardern’i ABD Başkanı Donald Trump’ın “karşı tezi” olarak gördüğünü aktardı.
Ardern'in geçen yıl beyaz üstünlük yanlısı bir ırkçının Müslümanları hedef alan katliamı sonrası sergilediği duruşu hatırlatan dergi, diğer taraftan uluslararası çapta gelen övgülere rağmen Yeni Zelanda liderine ülkesinde şüpheyle yaklaşanların olduğunu yazdı.
Dergi anketlerin Ardern’in başında olduğu İşçi Partisi’nin gelecek seçimlerde Bridges’ın partisiyle sıkı bir rekabet yaşayacağı sinyali verdiğini belirtti.
Avustralya Yayın Kurumu ABC ise bu seçimlerin geçen yıl yaşanan olayların ardından Ardern’in artan popülaritesi için bir test olacağı yorumunu yaparken, hükümetin konut sahibi olma, kentlerde yoksulluk, göç, iş ve ekonomik büyüme gibi sorunlarla boğuştuğunu kaydetti.
Yeni Zelanda’da siyasi partiler hükümeti kurmak için genellikle ittifaklar oluşturuyor. Bu da üç yılda bir sandığa giden ülkede küçük partilerin kazandığı oyların önemli rol oynadığı bir tabloya yol açabiliyor.
Ardern, geçen seçimlerde Winston Peters’ın küçük Önce Yeni Zelanda Partisi’nin koalisyona destek vermesiyle hükümeti kurmuştu.