ABD Başkanı Donald Trump hakkındaki azil sürcei Noel ve Yılbaşı tatilinin ardından yeniden başlıyor. Temsilciler Meclisi'nin aldığı azil kararının ardından şimdi gözler Senato'da olacak. Gelecek haftalarda başlayacak Senato'daki yargı sürecinin başındaki isim ise ABD Anayasa Mahkemesi Başkanı John Roberts olacak.
Roberts, yeni yıl öncesi kaleme aldığı yıllık yargının durumu raporunda, Anayasa Mahkemesi yargıçlarına, kamu güvenini koruma ve yargıya olan güveni geliştirme çağrısı yaptı. Amerikalılar’ın demokrasiyi “çantada keklik’’ gördüğünü yazan Roberts, toplumsal eğitiminse başarılı olmadığını savundu.
Roberts, “Yaşadığımız çağda sosyal medya büyük çapta yanlış bilgi ve söylentiyi anlık olarak yayabilirken kamunun hükümetinizi ve sağladığı güvenliği anlama ihtiyacı hiç olmadığı kadar hayati” dedi.
Yargının Amerikalıların hükümete ve hukuka güvenini tazelemeye yardım edebileceğini de belirten Roberts, “Bir tarafı kayırma korkusu yaşamadan yargılama görevimizi yerine getirmeli her meselede tevazu, dürüstlük ve görev bilinciyle karar vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetçiler’in ağırlıkta olduğu Senato’da başlayacak azil duruşmaları, Trump’ın, Ukrayna’ya askeri yardımı eski Başkan Yardımcısı Joe Biden’la oğlu ve Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahalesiyle ilgili iddiaları soruşturması şartına bağlamasına odaklanacak. Temsilciler Meclisi 18 Aralık’ta Trump’ı "görevini kötüye kullanma" ve "Kongre'nin görevini yerine getirmesini engelleme" suçlarıyla itham etti.
64 yaşındaki Anayasa Mahkemesi Başkanı John Roberts, çekingen ve centilmen bir muhafazakar isim olarak tanınıyor. Roberts, senatörlerin jüri üyesi olarak görev yapacağı Senato duruşmalarında, mahkemeye sembolik olarak başkanlık edecek olsa da ABD’nin en güçlü hukukçusu.
Büyük davalarda attığı dikkatli adımlarla bilinen Roberts, Haziran sonuna kadar Trump’ın mali kayıtlarının Temsilciler Meclisi komisyonlarına ve New York Manhattan Bölge Savcısı’na verilip verilmeyeceğini karara bağlayacak dokuz oydan birine sahip. Anayasa Mahkemesi’nin görevdeki bir başkan üzerinde Kongre’nin ve yerel savcıların gücü üzerindeki hakimiyetiyle ilgili kararı, bundan sonraki başkanlar için de emsal teşkil edecek.
Ancak azil duruşması, öne çıkmaktan imtina eden John Roberts için olağan dışı ve rahatsız bir dönem olacak. Roberts son 15 yıldır muhafazakarların çoğunluğa geçtiği Anayasa Mahkemesi’ni sağ kanada doğru yönlendirse de kimsenin radarına girmemeye çalışıyor.
Brookings Enstitüsü’nden siyaset bilimci Sarah Binder’a göre John Roberts, haberlerde başrolde olmak istemiyor. Roberts’ı yakından tanıyanlar, sembolik olsa da Roberts’ın Senato’daki başkanlık görevini ciddiye aldığını ve büyük olasılıkla eski başkanlar Andrew Johnson ve Bill Clinton’ın azil duruşmalarıyla ilgili dökümleri okuduğunu söylüyor.
2005 yılında dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un Anayasa Mahkemesi’nin tepe ismi olarak aday gösterdiği Roberts, Washington’da geleneksel bir muhafazakar ve hükümetin bağımsız bir kolu olan Anayasa Mahkemesi’nin güçlü bir savunucusu olarak tanınıyor.
Kariyer basamaklarını sürtüşmesiz bir biçimde tırmanan, daha önce Cumhuriyetçi Ronald Reagan yönetiminde görev yaptı. Bush Roberts’ı Anayasa Mahkemesi’nden önce 2003’te Washington’da federal temyiz mahkemesine yargıç olarak atadı.
Roberts, 4’e karşı 5 yargıçla sağ eğilimde olan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarında fazla agresif olmaması gerektiğinin farkında olsa da eşcinsel hakları, kürtaj, dini özgürlükler ve silahlanma haklarında muhafazakar meslektaşlarıyla aynı yönde oy kullandı.
Ancak 2012’de Demokrat Başkan Barack Obama’nın Obamacare olarak bilinen sağlık reformundan yana da oy kullanarak muhafazakar safta bölünmeye neden oldu. Roberts 2019 yılında da 2020 nüfus sayımına “vatandaşlık” sorusu eklemek isteyen Trump yönetimine karşı oy kullanarak liberallerin safında yer aldı.
Trump'la "Obama yargıcı" tartışması
John Roberts 2018’in Kasım ayında da Başkan Donald Trump’la doğrudan tartışmaya girdi. Roberts'ın, San Francisco Bölge Mahkemesi Yargıcı Jon Tigar'ın göçmenlerin sığınma taleplerinin kabul edilmesi yönündeki kararını eleştiren ve Yargıç Tigar'ı ”Obama yargıcı” olarak tanımlayan Başkan Trump’a, ”Obama, Trump, Bush ya da Clinton yargıçlarımız yoktur. Kendilerine başvuranlara eşit davranmak için çaba gösteren, kendilerini hukuka adamış olağanüstü nitelikte yargıçlarımız vardır. Bağımsız yargı, hepimizin şükran duyması gereken bir kurumdur” yanıtını verdi.
Şimdi sırada Trump’ın mali kayıtları var. En geç altı ay sonra karara bağlanması beklenen Trump’ın temyiz başvurusu, Yargıç Roberts ile Başkan’ı yeniden karşı karşıya getirecek. Eğer dokuz üyeli Anayasa Mahkemesi’nde oylar eşit dağılırsa, Roberts’ın oyu belirleyici olacak.
Senato’daki azil duruşmalarındaysa Roberts mahkeme başkanı olarak süreci düzgün biçimde yönetmekle ve bazı şahitlerin çağrılıp çağrılmamasına karar vermekle görevli olacak. Ancak senatörlerin çoğunluğu Roberts’ın kararına karşı çıkarsa, kararın geri çevrilmesini oylayabilecekler.
1999 yılında Bill Clinton’ın azli döneminde Anayasa Mahkemesi Başkanı William Rehnquist’in katiplerinden biri olarak bulunan Neil Richards da, Rehnquist’in azil duruşmalarında görece az bir rolü olduğunu hatırlatıyor.
Bugün Washington Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde profesör olan Richards, “Bence Başkan Roberts, Senato’daki rolünde hukuk kariyerinde bugüne kadar benimsediği yaklaşımı benimseyecek: Tarafsız olmak için elinden geleni yapacak, yargının saygınlığını korumak için elinden geleni yapacak’’ diyor. (amerikaninsesi.com)