AKP iktidarı, Kamu İhale Kanunu'nun deprem, sel gibi olağanüstü haller için öngördüğü 21-b maddesini, 2019'da da ihaleleri istenen şirketlere vermek için bir araç olarak kullanmaya devam etti.
Sözcü'deki habere göre 2019 yılında Türkiye'de kamu kurumları 100 milyon lira üzeri 66 ihale açtı. Toplam değeri 19.2 milyar lirayı bulan dev ihalelerin sadece 32'si “açık” ihale usulüyle şeffaf gerçekleşti. 5 ihale “belli istekliler arasında”, tam 29 ihale ise “21-b pazarlık” usulüyle kapalı kapılar arkasında, istenilen firmalara verildi.
EN ÇOK KARAYOLLARI
Hükümetin 2019 yılında Kamu İhale Kanunu'nda deprem, sel gibi olağanüstü hallerde mağduriyetlerin önlenmesi amacıyla öngörülen “21-b pazarlık usulü”nü kullanarak tanıdık şirketlere verdiği 100 milyon TL üzeri ihalelerin bedeli ise 9.2 milyarı aştı.
Karayolları Genel Müdürlüğü 17, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) 6, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), Devlet Su İşleri (DSİ), Antalya Büyükşehir Belediyesi (ASAT), İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Üsküdar Belediyesi de birer davet usulü ihale yaptı. 2019'da “21-b pazarlık usulü”yle yapılan en büyük ihaleyi Ömer Faruk Kalyoncu'nun sahibi olduğu RSY İnşaat aldı. Karayolları'nın Erzurum Aşkale'deki yol projesinin sözleşme bedeli 1 milyar 17 milyon TL olarak gerçekleşti.
2019 yılında davet usulüyle gerçekleşen ikinci büyük ihale Kalyon ve ASL İnşaat'ın aldığı 976 milyon liralık TCDD Gaziray projesi oldu. Sembol ve Yeni Yapı'nın aldığı 860 milyon liralık İstanbul Atatürk Kültür Merkezi projesi üçüncü sırada yer aldı. İlk üç sıradaki şirketleri, Trabzon'daki 596.9 milyon liralık yol projesi ile Cengiz İnşaat, Antalya'daki 449.7 milyon liralık yol projesiyle MAKYOL-İSPA ve 417 milyon liralık Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi ile Pekerler izledi.
OLAĞANÜSTÜ HALLER SIRADAN HALE GELDİ
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 2001 krizinin ardından ihalelerin saydamlık, hesap verilebilirlik gibi uluslararası standartlara ve Avrupa Birliği müktesebatına uygun olması amacıyla hazırlandı ve 2003'te yürürlüğe girdi. Aslında çıkarıldığında ilkeler ve prensipler açısından ideale yakın bir kanunken, 200'e yakın değişiklik yapılarak delik deşik hale getirildi. İstisnalar neredeyse olağan hale geldi. Kanunda kamuoyunun davet usulü olarak bildiği, istisnai pazarlık usulünün uygulanabilmesi için kanunun 21'inci maddesinin (b) bendinde belirtilen “doğal afet, salgın hastalık, can veya mal kaybı tehlikesi” gibi olağanüstü haller subjektif yorumla neredeyse tüm ihalelerde kurtuluş reçetesi olarak kullanılmaya başlandı.