Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, katıldığı canlı yayında hakkında yapılan suç duyurusuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Yavaş, "Bunun arkasında iki kişi var. Biri bu kararları alan belediye yönetimi ve başkanı" diye konuştu.
Yavaş, Halk TV’de İrfan Değirmenci’nin programında iş insanı Sinan Aygün’ün rüşvet iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yavaş, “Bunun arkasında iki kişi var. Biri bu kararları alan belediye yönetimi ve başkanı, o da savcılığa bunların hesabını verecek yakında” dedi.
15 Temmuz başarılı olsaydı, en karlı bunlar olacaktı” diyen Yavaş “Sadece rant için, belediye başkanını haksız para almakla suçlamak, hayatında harama bulaşmamış insanı böyle karalamak ne demek?” ifadelerini kullandı.
“O ZAMAN HESAP SORMA DÖNEMİ ORTAYA ÇIKAR”
Kendisine rüşvet iddiasında bulunanların hiçbir siyasi partiden destek görmediğini kaydeden Yavaş “Arkalarında tek duran, kararı alan başkan ve dönemin belediye meclisi. Zaten birkaç konuda gittik ama Gökçek hakkında FETÖ’ye finans sağlamak konusunda savcılığa gideceğiz. Gerçekten FETÖ’yle mücadele edilecekse, sadece yelpaze sallayanlarla, Bank Asya’ya para yatıranların değil, bu para babalarının, güç sahiplerinin, ben istediğim zaman istediğimi yaparım diyenlerin ortadan kalkması lazım. İşte o zaman tam olarak cumhurbaşkanının dediği gibi bir hesap sorma dönemi ortaya çıkacak. Yoksa bu benden denirse bu işlerin sonu gelmez” dedi.
“BABAMIN OĞLU OLSA TANIMAM”
Aygün’ün ruhsat için tekrar başvurduğunu belirten Yavaş “İnceleyeceğiz. Bu değersiz dediği inşaatının planında hiç sayılmayan kocaman AVM’yi saklamışlar, fili kibrit kutusuna saklamışlar yani. Kanun ne derse o olacak, belediye meclisinde de bu konuda hemfikiriz. Biz işimizi yargıyla çözeceğiz, kimseyi suçlamayacağız. Aygün için ‘CHP’li’ diyorlar. Babamın oğlu olsa fark etmez. Biz asla yolsuzluğa bulaşmayacağız. Şirketlerden yanlış yapan olursa da affetmeyiz” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
İş insanı Sinan Aygün, Mansur Yavaş ve üç CHP'li belediye meclis üyesini rüşvetle suçlamıştı. Aygün'ün iddiaları ve açıklamaları sonrası İçişleri Bakanlığı, iddiaları araştırmak üzere bir mülkiye müfettişi görevlendirmişti.