Yazdır
Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, iklim değişikliği karşısında "tedbirsiz kalmanın veya gecikmenin" maliyetinin çok yüksek olduğuna dikkat çekerek, "İklim değişikliğinin yol açtığı doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıp, yıllık ortalama 300 milyar dolar civarında öngörülüyor" uyarısı yaptı.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) ev sahipliğinde Dünya Enerji Görünümü 2019 Raporu’nun (World Energy Outlook 2019) Türkiye tanıtımının da yapıldığı 10. IICEC Enerji Konferansı'nın açılışında konuşan Kaslowski, "21. yüzyılın mottosu 'sürdürülebilirlik ve dönüşüm.' En büyük sorumluluğumuzun, geleceğin sahipleri olan gençlerimize karşı olduğuna inanıyoruz. Onların taleplerini, politika oluşturma, yatırım planlama, iş modellerimizi geliştirme süreçlerinin belirleyici unsuru olarak konumlandırmalıyız. Dönüşümü de sadece geçmişten alınan derslerle değil geleceği öngörerek şekillendirmemiz gerekiyor" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu da toplumun dinamiklerini şekillendiren tüm tarafların güçlü sinerjisine ihtiyaç gösteriyor."
Geçen hafta Madrid’de gerçekleşen İklim Değişikliği Konferansı, 2020 yılı sonrası dönem için önemli tartışmalara ev sahipliği yaptı.
Oxford sözlüğü, yılın kelimesini 'Climate Emergency' (İklim Krizi) olarak duyurdu. Bu kelimenin kullanımı geçen yıl kat be kat arttı. Yetkililer bunun artan farkındalık ile beraber, sorunun aciliyetini vurguladığına dikkat çekiyor.
İklim değişikliğinin yol açtığı doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıp, yıllık ortalama 300 milyar dolar civarında öngörülüyor.
İklim değişikliği, bizim de titizlikle ele almamız gereken bir konu. Bu sorunun çözümü, ancak bugünden başlayacak dönüşüm ile mümkün. Tedbirsiz kalmanın veya gecikmenin maliyeti çok yüksek.
Öte yandan, devletlerin ve finans dünyasının aldığı kararlar somut adımları hızlandırıyor."
"Avrupa Parlamentosu İklim Değişikliği Konferansı öncesinde iklim acil durumu ilan etti."
"Avrupa Yatırım Bankası, tüm finansman faaliyetlerini 2020 yılı sonundan itibaren Paris Anlaşması'nın hedefleriyle uyumlu hale getireceğini açıkladı.
AB gündemindeki 'European Green Deal' (Avrupa Yeşil Anlaşması) konusu, sınırda vergi uygulamalarını, STA’lara eklenecek hükümleri ve tarife dışı engeller konusunu gündeme taşıdı.
Bu nedenlerle, bilimsel temeller üzerine inşa edilen, politikalar arası tutarlılığı ve bütüncüllüğü sağlayan, katılımcılıkla hazırlanmış, uygulanabilir tedbirler içeren bir yol haritasının kararlılıkla hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyoruz."