Ankara’da bir otelde düzenlenen ve sektör temsilcilerinin katıldığı programda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, ülkelerin gelişiminde en önemli bileşenlerden birinin inşaat sektörü olduğunu belirterek, “Ülkelerin gelişiminde en önemli bileşenlerden biri hiç şüphesiz inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü, kalkınma sürecindeki Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biridir. Çimento, seramik, mobilya, cam sanayi ve lojistik gibi örneklendirilebilecek 150 yan sektörü beslemektedir. Bu nedenle doğrudan ve dolaylı olarak ekonomiye katkı sağlayan inşaat sektörü, ülkemiz ekonomisi açısından stratejik bir öneme sahiptir” diye konuştu.
“İnşallah önümüzdeki yıl yakında kazmayı vuracağız”
“Bizim işimiz ülkemiz için üretilen iş ve aşın ulaşım ve haberleşme alanındaki altyapısını oluşturmak” diyen Bakan Turhan, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar bu konularda önemli mesafeler aldığımız ortada. Tabiri caizse ezberleri bozduk, hayalleri gerçek yaptık. Hayallerin gerçek olması herkesi sevindirirken, ezberleri bozulanlardan bugüne kadar çok da iyi şeyler duymadık. Bunu çok da önemsemiyoruz açıkçası. Çünkü biliyoruz ki önyargıları, ezberleri bozmak, atomu parçalamaktan daha zor. Ama olayın bir de şu yönü var. Hayata ezberleri üzerinden bakanlar, dünya ölçeğinde ses getiren her projemizi, her eserimizi engelleme girişiminden de geri durmadılar. Marmaray’da bunu gördük. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde, İstanbul Havalimanında bunları gördük. Şimdi de Kanal İstanbul projemizde bunu görüyoruz. Biliyorsunuz, İstanbul Boğazı’na alternatif sağlayacak mal ve can güvenliğinin teminatı olacak Kanal İstanbul’un tüm hazırlıkları bitmek üzere, inşallah önümüzdeki yıl yakında kazmayı vuracağız. Ancak ezberciler yine sahnede. Kanal İstanbul olursa, ‘şöyle sakıncaları var, deprem olur, şu olur, böyle zarar görür’ Bu gibi söylemlere kulak asmıyoruz. İşi, depremle irtibatlandıranlar ‘Kanal İstanbul deprem hatlarını tetiklermiş’ diyenler, tam bir kara mizah uyguluyorlar. Bir kısmının derdi çok daha başka, dertleri aslında samimi eleştiri değil. Dertleri siyasi prim elde etmek. Geçmişte, bunun birçok örneğini gördük. Siyaset ufukları da pratikleri de AK Parti hükümetlerinin eserlerini kötülemek üzerine kurulu, bunlar ne derse desinler, biz işimize bakacağız. İşimiz, milletimizin aşını çoğaltmak, yollarını aydınlatmak, yarınlarına güvenle çıkmasını sağlamaktır. Yapacak çok işimiz var. Hep birlikte bunları gerçekleştireceğiz inşallah. İnşaat sanayi bizim dönemimizde altın çağını yaşadı, yaşıyor. Önünüzü açmaya, projeler ortaya, ufkunuzu genişletmeye devam edeceğiz.”
"Kanal İstanbul bölgeyi Basra Körfezi'ne çevirebilir"