Fas yönetimi, Batı Sahra'nın kendi egemenliğinde olduğunu hukuki olarak belgelemek amacıyla yeni bir adım daha attı.
Tasarıların sunumu esnasında parlamenterlere hitap eden Dışişleri Bakanı Nasır Burita, "tarihi" olarak nitelendirdiği tasarılarla, ülkenin deniz egemenlik alanını Batı Sahra kara sularını da içine alacak şekilde ülkenin en güney ucuna kadar (Moritanya sınırı) genişletmek istediklerini kaydetti.
Ülkenin toprak bütünlüğü ve deniz egemenlik alanının kanunla belirlenmiş olduğunu ifade eden Burita, "Fas'ın deniz sınırının hukuki çerçevesinin belirlenmesi gerekiyordu. Buna göre ülkenin egemenlik alanı kuzeyde Tanca'dan güneyde El-Kuveyra kentine kadar uzanıyor. Bugün Batı Sahra'nın Fas'ın, Fas'ın da Batı Sahra'nın bir parçası olduğunu açıkça ifade ediyoruz." dedi.
Burita, yasa tasarılarının kabul edilmesinin ülke egemenliğiyle alakalı bir mesele olduğunu ancak bu durumun, Fas'ın, İspanya ve Moritanya ile tartışmaya açık olmadığı anlamına gelmediğini kaydetti.
Daha sonra Temsilciler Meclisi, ülkenin karasuları sınırını genişleten 2 yasa tasarısını oy birliğiyle kabul etti.
Tasarıların, Temsilciler Meclisi'nde kabul edilmesinin ardından parlamentonun üst kanadına sunulması, burada da kabul edilmesi durumunda Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Söz konusu tasarıların, Polisario Cephesi'nin yanı sıra İspanya ve Moritanya'nın tepkisini çekeceği tahmin ediliyor.
Batı Sahra sorunu
Fas'ın 1975'te eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından, Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Fas yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor.
Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunurken, Polisario Cephesi, Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor.
Polisario Cephesi, 1991'de, BM'nin ara buluculuğunda varılan ateşkes anlaşmasına kadar Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyordu. Ateşkes anlaşmasından bu yana Batı Sahra'nın statüsüyle ilgili görüşmeler başarıya ulaşamadı.