Türk tarihinin, Türk Milli Kültürünün büyük şahsiyeti, eserleriyle Türk Milletinin binlerce yıllık geçmişine ışık tutan, üç kıtada kabile yaşantısı, cahillik hüküm sürerken, Asya bozkırlarından dünyaya ordudan adalete millet ve devlet olma dersi veren Türklerin tüm değerlerini bilimsel çalışmalarla ortaya çıkaran Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde geçtiğimiz hafta düzenlenen bir etkinlikle anıldı.
Hocaların hocası, tarihçi, düşünür, Türkçü, milliyetçi, Türk-İslam sentezinin fikir babası Prof. Dr. Kafesoğlu için Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Ana Bilim Dalı ile Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği toplantı, aralarında Kafesoğlu Ailesi'nin de bulunduğu kalabalık ve seçkin bir davetli topluluğunun katılımıyla yapıldı.
İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Genel Türk Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Topsakal, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş ve Genel Türk Tarihi’nden Dr. Öğretim Üyesi Ali Ahmetbeyoğlu’nun açılış konuşmalarının ardından Dr. Ferit Salim Sanlı Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu’nun hayatını anlattı.
Sinan Ateş konuşmasında, İbrahim Kafesoğlu'nun Birinci Cihan Harbi'nin başladığı sancılı yıllarda dünyaya geldiğini, çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği dönemin Kurtuluş Savaşı'na ve Cumhuriyet'in kuruluş devresine tekabül etmesinin, karakterinin ve kişiliğinin oluşumunda beslendiği kaynakların ona milliyetçi, vatanperver bir hüviyet kazandırdığını ifade ederek, "Kendini ve çevresini tanıdığı zaman Osmanlı Hanedanı vazifesini hakkı ile tamamlamış olarak tarih sahnesinden çekilmiş, Türk'ün yeni yönetim biçimi ve vatan hudutları ortaya çıkmıştı. Bu zuhura, hür vatana ve kurtuluşa imkân veren kudret, Türk'ün soyundaki asalet ve bin senelik tarihindeki hayat nizamı olan İslam inancı olmuştur. Türk'ün ateşle imtihanın sürdüğü bu zor yıllarda benliği, Türk milletini hak ettiği yere ulaştırma azmiyle dolmuştur. Ziya Gökalp gibi düşünürlerin, Mükremin Halil Yinanç gibi ilim adamlarının, düşünce ve ilim pınarından feyz almış, Türk'ün çelikleşen iradesini ilim ışığı ile aydınlatmayı kendine şiar edinmiştir. İbrahim Kafesoğlu, ilmi hayatının ilk 15 senesini Selçuklu tarihi üzerine çalışarak geçirmiş, daha sonra umumi Türk tarihi üzerine çalışmaya başlamıştır" dedi.
Kafesoğlu’nun talebesi, uzun yıllar birlikte çalıştığı mesai arkadaşı, aynı odayı paylaştığı meslektaşı Prof. Dr. Abdülkadir Donuk ve Hoca’nın öğrencilerinden Prof. Dr. Osman Gazi Özgüdenli, Kafesoğlu’nun ilmi kişiliği hakkında çarpıcı detaylar verdi. Özgüderli, Kafesoğlu’nun Selçuklu İmparatorluğu, ve Harezmşahlar Devleti üzerindeki orijinal ve önemli çalışmalarına yönelik bilgi aktarırken, Türk tarihinin bu döneminde de nasıl bir otorite olduğunu da gözler önüne serdi. Prof. Dr. Donuk da, Türk adından Türklerin dinine, edebiyat, sanat, düşünce hayatından iktisadi yapılarına ve ahlak anlayışlarına kadar, Türk Milletine ait özelliklerin Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu tarafından keşfedildiğini anlatırken, Hoca’nın bu arada Türklere yönelik yalan yanlış bilgileri de nasıl çürüttüğünü dile getirdi. Donuk, “Türkler puta tapıyor” dedirten “altın put” olayını konuklarla paylaştı. Türkler şamandır iddialarını ilmi verilerle boşa çıkaran Kafesoğlu’nun put olayıyla ilgili araştırma yaparken, Japon İmparatorluğu’ndan Türk hakanına gönderilen armağanlar listesinde söz konusu altın putu da bulduğunu, böylelikle Türklerin puta tapmadığını, bu heykelin sadece bir hediye olduğunu ispatladığını anlattı.
Etkinlik içinde Prof. Dr. Donuk’un başkanlığında gerçekleştirilen oturumda ise usta tarihçiler ve bazı konuklar Türk tarihçililiği ve fikir hayatındaki İbrahim Kafesoğlu başlığı altında konuşma yaptılar.
Türk Milliyetçiliğinin Meseleleri ve Türk-İslam Sentezi’nin de aralarında olduğu 20’ye yakın kitabı ve 300’e yakın makalesi bulunan, İslamiyet öncesi Türk Tarihi, Selçuklu Tarihi ve Türk Kültür Tarihinin dünya çapındaki otorite ismi Kafesoğlu’nun aynı zamanda, dünden bugüne Türk tarihinin bütünü üzerindeki büyük hakimiyetini kalabalık davetli topluluğuna aktaran usta tarihçiler, “Türk Milli Kültürü” gibi 40 seneyi aşan bir zamandır tüm üniversitelerde ders olarak okutulan, 50. baskıya ulaşan dev eserin de özelliklerini, kıymetini dile getirdi.
Ayrıca Kafesoğlu’nun Anadolu’daki Türk varlığı ve Cumhuriyet dönemine uzanan Atatürk İnkilapları’nın tarihi temelleri üzerine kaleme aldığı eseri, 16 Türk devleti yanlışlığına yönelik görüşü, bilimsel çalışmaları, Türkiye’yi uluslararası arenadaki temsilleri, Türk Tarih Kurumu dahil çok sayıdaki kurum üyeliği, Türkiye Muallimler Birliği Başkanlığı’ndan Milliyetçi Öğretmenler Sendikası Genel Başkanlığı’na, İstanbul Milliyetçi Öğretmenler Birliği Başkanlığı’ndan, kurucu üyesi olduğu Aydınlar Ocağı’nın ilk başkanlığına uzanan sosyal alanlardaki faaliyetleriyle birlikte ‘çok yönlü’ oluşu da dile getirildi. Aldığı üstün hizmet armağanları, kültür büyük ödülleri, hizmet şeref armağanları tek tek sıralandı.
Prof. Dr. Mehmet Saray, Prof. Dr. Gülçin Çandarlıoğlu, Doç. Dr. Muzaffer Ürekli, Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Prof. Dr. İlhan Şahin, Prof. Dr. Hayrunnisa Alan, Prof. Dr. Okan Yeşilot, Doç. Dr. Dinçer Koç’un sözlerinin ardından, ‘Hatıralarla Kafesoğlu’ bölümünde Doç. Dr. Muzaffer Ürekli, Dr. Hacı Emin Sezer, Öğretim Görevlisi Ali Yayla, Kafesoğlu’nun öğrencilerinden EFEMEMED Başkan Eyüp Tavukçuoğlu ve ailesi adına oğlu, Gündem Medya Grubu yöneticilerinden Celalettin Kafesoğlu söz aldı.
Toplantı, Prof. Dr. Abdülkadir Donuk’un kısa bir değerlendirmesi ve kapanış konuşmasının ardından sona erdi.