FINANSGUNDEM.COM - ANTALYA
Denizbank ana sponsorluğunda, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) tarafından Antalya’da bu yıl 9’uncusu gerçekleştirilen, Uluslararası Resort Turizm Kongresi öncesinde basın mensuplarıyla sohbet toplantısında buluşan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, “Dengelenen ekonomi ve azalan kur riski ile enflasyon ve faiz hızla geriledi. Cari açık kapandı. Öncü göstergeler üretim ve iç talepte toparlanmaya işaret ediyor” dedi.
Konuşmasına turizm sektörünün Türkiye için önemini hatırlatarak başlayan Hakan Ateş, konunun ehemmiyetinin altını “Bizim turizm bakanımız Suudi Arabistan’ın petrol bakanı gibidir” sözleriyle çizdi. Yıllardır Resort Turizm Kongresi’ne verdikleri desteğin arkasında da bu düşüncenin olduğunu belirten Ateş, “Türkiye’nin petrolü turizmdir” dedi.
Gazetecilerin ekonomi ve finans sektörünün gündemine ilişkin sorularını da yanıtlayan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, medya ile Antalya buluşmasında şunları söyledi:
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE NEGATİF FAİZ YAYGINLAŞTI
“Ticaret savaşları ve jeopolitik riskler yüzünden ekonomilerin yüzde 90’ında büyüme yavaşlıyor. Çin ve ABD başta olmak üzere dünya genelinde devletler büyük bir mücadele içine girdiler. Bu mücadele global bazda ekonomik büyümeyi olumsuz etkiledi. Global ekonomik büyüme beklentileri yüzde 3.6’dan 3’e düştü.
Global büyümeye önlem olarak FED ve ECB başta olmak üzere merkez bankaları faiz düşürüyor. Gelişmiş ülkelerde negatif faizler yaygınlaştı. Küresel tahvil stokunun yüzde 22’si olan 12.3 trilyon dolar negatif faizli…
Sendikasyonlarda sıkıntı yok, yüzde 150 oranında çevriliyor. Sene başında el sıkışılan fiyat neyse o fiyatlar geçerli, yaklaşık libor + 225 baz puan.
TÜRKİYE’NİN KREDİBİLİTESİ OLMASI GEREKENİN ALTINDA
Yüksek getiri için sermaye gelişmiş ülkelerden gelişmekte olanlara yöneliyor. Türkiye ise dışarıdan sermaye almakta zorlanıyor. Maalesef jeopolitik nedenlerden ötürü Türkiye’nin kredibilitesi olması gerekenin altında. Borcunu ödeyemeyen Yunanistan’ın altında olması çok adil değil. İster misiniz Yunanistan eksi faizle borçlansın. Bu olumsuz koşullara rağmen “Türkiye nasıl toparlanıyor” diye onlar da şaşırıyor!
BANKALAR VE YAPILANDIRMA
Döviz kurlarındaki artış nedeniyle zor durumda olan firmalar için kolaylaştırma oldu. Bu süreç devam ediyor. Katma değeri olan, ülkeye faydalı olan, büyüme potansiyeli olan, ülke büyümesine katkısı olan, istihdama katkısı olan şirketlerin yapılandırmaları sürüyor. Bütün bankalar bunun için çalışıyor.
ZARAR 700 MİLYAR TL’DEN 350 MİLYARA İNDİ
Cari açığı 224 milyar dolar olan özel sektörün toplamda bu kur hareketi şokundan ilk etapta yediği vurgun 700 milyar TL'ye çıktı. Daha sonra kurun sakinleşmesi ve imkanı olanların pozisyon kapatmasıyla bu zarar 350-360 milyar TL düzeyine indi. Bu da ciddi bir zarar. Birçok kurumumuzu zorladı.
KUR VE FAİZ DARBESİ GÜÇ KAYBETTİ
Politik belirsizliklerle TL geçtiğimiz yıl sert değer kaybetti ama alınan önlemlerle ve belirsizliklerin azalmasıyla kur dengelendi. Faizler önce yüzde 25’lere çıktı, sonra 15’lere düştü. Kur birdenbire yükseldi, sonra indi. Bu düzelmeyle artık şirketler de kurtarılabilecek seviyeye geldi. Kurtarılabilecek şirket sayısı arttı. Kur ve faizdeki artışın ilk etapta vurduğu darbe nispeten güç kaybetti. Kurtarılamayan kredilere ise karşılık ayırdık; normalde yüzde 2’lerde olan sektördeki sorunlu krediler yüzde 6-7’lere çıktı. Yıl sonunda yüzde 8’lere çıkabilir. 2020’de ekonomideki toparlanma ile birlikte sorunlu kredi oranı düşecektir.
DOĞRU YERLERE YATIRIM
Yeni yatırımlarda yüzde 23 daralma var. Bu daralmanın maliyeti istihdamın daralması. 90 milyon nüfusu beslemek zorundayız. Bunun için de büyümek lazım. Dolayısıyla yatırım yapmak şart. Yapılacak reformları müteakip doğru yerlere yatırım yapılır.
AYAĞA KALKMADA KOBİ’LERİN ROLÜ
Genç ve dinamik bir nüfus var. Ertelenen ihtiyaçlar da eklenince bu yıl yüzde 3’ün üzerinde büyüme bekliyorum. Bu da hiç fena değil.
Bizim yerimizde bir başka ülke olsaydı ayağa kalkabilir miydi, emin değilim. Buradaki rolü de KOBİ’lere veriyorum.
Üretim yelpazesinin geniş, sektörel dağılımı dengeli olan ekonominin üretim çeşitliliği dayanıklılığı artırdı.
Dengelenen ekonomi ve azalan kur riski ile enflasyon ve faiz hızla geriledi. Cari açık kapandı. Öncü göstergeler üretim ve iç talepte toparlanmaya işaret ediyor.
TURİZMDEN EKONOMİLERE ÖNEMLİ DESTEK
Küresel ekonomi ve dünya mal ticareti yavaşlarken turizm hız kesmeyerek ekonomilere önemli destek sağlıyor.
Küresel çapta turizm sektörünün 2023’e kadar yüzde 32 büyüyerek 2.3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin sektörden aldığı pay da artacak. Turizmde yerli ve yabancı olmak üzere ciddi bir yatırımcı ilgisi var. Kelepir peşindeler. Bu sene 6 oteli biz sattık. Turizm yatırımlarındaki hazine kiralama süresinin 49 yıla çıkması da çok olumlu oldu. 15-16 yılı kalan tesisler vardı, 49 yıla çıkması hayat kurtardı. Exper ona göre değerlendiriyor. Biz de ona göre kredilendiriyoruz.
KREDİLERDE BÜYÜK YÜKSELİŞ
2002’de bankacılık sektörünün toplam kredileri 30 milyar dolardı. Şimdi 450 milyar dolar. Büyüme için banka kredilerinin rolü önemli. Biz yıllardır elde ettiğimiz karı temettü olarak hissedarlara vermedik, sermayeye ekledik, o da krediye dönüştü. O yüzden bankalar kar etmeli. Coca-Cola kar ettiğinde kimse üzülmüyorsa, bankalar kar ettiğinde de kimse üzülmemeli.”