Yazdır

Halkbank: Şehir Üniversitesi tahsilat için çözüm ortaya koymadı

Tarih: 29 Kasım 2019 - 15:55

Halkbank, İstanbul Şehir Üniversitesi'nin Banka'dan alacağını ne şekilde tahsil edeceğine yönelik gerçekçi bir projeksiyon ve teminat açığını gidermeye yönelik bir çözüm ortaya koymadığını bildirdi.

Halkbank, İstanbul Şehir Üniversitesi'nin Banka'dan alacağını ne  şekilde tahsil edeceğine yönelik gerçekçi bir projeksiyon ve teminat  açığını gidermeye yönelik bir çözüm ortaya koymadığını bildirerek, "Bu  konuyu farklı alanlara çekerek, bir grubun, bir kişinin yada bir  zümrenin mağduriyetine yol açıldığı izlenimi oluşturma girişimleri  boşunadır." açıklamasında bulundu.
 
Halkbank'tan yapılandan açıklamada şöyle denildi:
"İstanbul Şehir Üniversitesi ile Bankamız arasındaki kredi geri  ödeme sürecine ilişkin olarak, gerek Üniversite yetkilileri gerekse  bazı basın-yayın kuruluşlarınca kamuoyunu ve yatırımcıları yanıltıcı,
Bankamızın güven ve itibarını sarsıcı, gerçeği yansıtmaktan uzak  iddialara yer verildiği görülmüştür. Bu iddialara karşı  müşterilerimizin, yatırımcıların ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi  amacıyla konunun açıklanmasına gerek duyulmuştur.
İstanbul Şehir Üniversitesi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca  kendisine sadece eğitim ve öğretim hizmetlerinde kullanılması amacıyla  devredilmiş olan ve Kartal-Dragos’ta toplam 8 parselden oluşan arazisi  üzerine kampüs inşası için 2016 yılında Bankamızdan yatırım kredisi  talebinde bulunmuştur.
Üniversite tarafından öngörülen öğrenci sayısı, ciro, bağış ve  diğer gelirler ile özellikle Üniversitenin kurulacağı arazinin teminat  olarak verilecek olması hususları birlikte değerlendirilmiş, yatırım  kredisi kullandırılmıştır.
Üniversiteye kredi kullandırımından sonraki dönemde, Kartal-Dragos’ta Bankamızın teminatını teşkil eden ve bitişik halde  bulunan parsellerden, toplam arazinin %73’üne tekabül eden merkezdeki  en büyük ve en önemli parselin Üniversite’ye yapılmış olan tapu  devrinin iptali için Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından  dava açılmıştır. Danıştay 13. Dairesi tarafından görülen davada, 27
Eylül 2018 tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.
Diğer yandan, Üniversite’nin 2016 yılında kredi başvurusundaki  öngörüleri yıllar itibarıyla gerçekleşmemiş, Üniversite beklenen  geliri üretememiştir. Bunun sonucunda, kredi anapara ve faiz geri  ödemelerinde 2019 yılı Mart ayından sonra gecikmeler yaşanmaya  başlamış, Banka teminatında bulunan ana parselin Üniversite’ye devrine  ilişkin 27 Eylül 2018 tarihli yürütmeyi durdurma kararına rağmen, Üniversite’nin geciken tutarları geri ödeyebilmesi için vade ötelemesi  de dâhil olmak üzere birçok kolaylık sağlanmıştır.
Üniversite’ye ilk yasal ihtar 3 Nisan 2019 tarihinde çekilmiş  ancak Bankamızca herhangi bir yasal takip ve tedbir işlemi  başlatılmayarak Üniversite’nin kredi geri ödemeleri için gerekli  kaynakları bulması beklenmiştir.
Bu süreçte ayrıca, Danıştay 13. Dairesi tarafından 04 Temmuz 2019  tarihinde Üniversite’ye yapılan tapu devir işleminin iptaline de karar  verilmiştir.
İptal kararı sonrasında Bankamızın kredi teminatını oluşturan Üniversite arazisi için yeniden ekspertiz raporu düzenletilmiştir.
Ekspertiz raporunda, Üniversite kampüs arazisini oluşturan  parsellerden en büyüğü için verilen iptal kararı nedeniyle, teminatın  iktisadi bütünlüğünün bozulduğu ve  diğer parsellerin ticari değerinin  kalmadığı görülmüştür.
Bu dönemde Üniversite yetkilileri ile yapılan görüşmelerde, gerek  vadesi geçmiş gerekse vadesi gelecek anapara ve faiz geri ödemelerinin  hangi kaynaklarla ve ne şekilde yapılabileceği ile ilgili olarak  gerçekçi bir projeksiyon alınamamış ve Üniversite yönetimi oluşan  teminat açığını giderememiştir.
Kredi anapara ve faiz geri ödemelerinde yasal süre olan 90 günün  üzerinde gecikme olması, kredi alacağının önemli bir kısmının  teminatsız kalması, Üniversite yönetiminin borçların geri ödenmesi ile  ilgili gerçekçi projeksiyonunun bulunmaması ve Bankamız ile Üniversite  arasındaki görüşmelerin neticesiz kalması nedeniyle 30 Eylül 2019  tarihinde (kredi teminatını oluşturan arazinin Üniversite’ye devrine  ilişkin yürütmeyi durdurma kararından yaklaşık bir yıl sonra) 5411  sayılı Bankacılık Kanunu gereği, alacağın hukuki yoldan tahsili süreci  başlatılmıştır.
Gerçekleştirilen yasal takip işlemleri mevzuata, bankacılık  teamüllerine ve taraflar arasında imzalanan sözleşmelere uygundur.
Diğer taraftan, Bankamızca yapılan ihtiyati haciz uygulamasına İstanbul Şehir Üniversitesi tarafından 16 Ekim 2019 tarihinde itiraz  edilerek dava açılmış  dava sonucunda Mahkeme tarafından,
Üniversite’nin itirazı kabul edilmeyerek ihtiyati haciz kararının  devamına hükmedilmiştir.
Gerek Üniversite gerekse bazı basın-yayın kuruluşlarınca, söz  konusu gayrimenkul devir işleminin iptali nedeniyle teminatımızın  zafiyete uğraması, Bankamızın başlattığı alacağın tahsili sürecinin  nedeni olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Son derece yanıltıcı bu  tutum, sürecin kamuoyu tarafından yanlış anlaşılmasına neden  olmaktadır.
Bankamız tarafından yürütülen süreç sadece kredi alacağımızın  tahsiline yönelik olup, haksız ve mesnetsiz olarak ifade edildiği  şekilde Üniversite’nin faaliyetlerinin önlenmesine çalışılması gibi  bir misyonun tarafımıza yüklenemeyeceği açıktır. Üniversite’ye tanınan  bir yıldan fazla süreye rağmen, Bankamızın alacağını ne şekilde tahsil  edeceğine yönelik gerçekçi bir projeksiyon ve teminat açığını  gidermeye yönelik bir çözüm ortaya koyulmamışken, bu konuyu farklı  alanlara çekerek, bir grubun, bir kişinin yada bir zümrenin  mağduriyetine yol açıldığı izlenimi oluşturma girişimleri boşunadır.
Bankamız tarafından yürütülen süreç tamamen hukuki ve ticari temellere  dayanmaktadır. Bankamızın müşterisi olarak çalıştığı diğer vakıf  üniversitelerinin hiçbirinde nakit akışı sorunu ya da teminat  eksikliği gibi bir durum söz konusu olmayıp, bu üniversitelerle kredi  ilişkilerimiz sorunsuz olarak devam etmektedir.  İstanbul Şehir Üniversitesi’nin Bankamıza olan gecikmiş kredi borçlarının ödenmesi  için gerekli kaynağın bulunması ve teminat açığının giderilmesi  yükümlülüğü üniversite yönetimine ait olup, sorunun kaynağının Bankamız olarak gösterilmesi haksız ve kabul edilemez bir yaklaşımdır.

    Ayrıca, İstanbul Şehir Üniversitesi’nin değerli öğrencilerinin  eğitim hakları devletimizin teminatı altında olup, Yüksek Öğretim
Kurumu’nun 21 Kasım 2019 tarihli açıklamasında, öğrencilerimizin  herhangi bir mağduriyet yaşamaması için hami Üniversite ve yasal  haklarının korunacağı net olarak ifade edilmiştir.
    Bankalar hakkında güven ve itibarı sarsacak nitelikte açıklama,  yayın, haber ve yorumlar yapılması, Bankacılık Kanunu’nun “İtibarın
Korunması” hakkındaki hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir.
Bankamız, bu tür yanıltıcı açıklama, yayın, haber ve yorum yapanlar  hakkında cezai ve hukuki her türlü yasal haklarını saklı tutmaktadır.
    Bankamızın, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yasal  mevzuata ve bankacılık uygulamalarına uygun şekilde, tüm  müşterilerimize eşit mesafede faaliyet göstermeye devam edeceğini   gerçekle bağdaşmayan yanıltıcı açıklama, yayın, haber ve yorumlara  itibar edilmemesini kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunarız."
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/halkbank-sehir-universitesi-tahsilat-icin-cozum-ortaya-koymadi/1453821