İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasına, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Dr. Fazıl Küçük'ü anarak başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD seyahatinde senatörlerle görüşmesini eleştiren Akşener, "Bu aziz milletin Cumhurbaşkanı gider, dünyanın öbür ucunda üç-beş kendini bilmez senatöre ifade verir. Dünyanın gözü önünde, vatanımıza göz dikmiş bir teröristle eşitmiş gibi muamele görür. İstediği ve hakkı olan hiçbir şeyi alamadığı halde bir de üstüne Türkiye'de tutuklu olan bir FETÖ'cüyü serbest bırakır ama milletini yedi düvele mahcup etmekten en küçük bir şekilde mahcup olmaz." diye konuştu.
Erdoğan'ın "Baş veririz ama baş eğmeyiz." dediği halde "başını öne eğip döndüğünü" öne süren Akşener, "Sayın Erdoğan, koskoca bir millet 'Arkandayız' dedi, seni öyle uğurladı. 'Git ve milletimize, devletimize hakaret edenlere gereken dersi ver' dedi. 'Git ve milli güvenliğimizin ihtiyaçlarını al gel' dedi. Sense gittin, yine boynumuzu büktün. Büyük Türk milletinin tarihine yakışan bu değildi Sayın Erdoğan. Yazıklar olsun." ifadelerini kullandı.
Akşener, AK Parti'li bir belediye başkanının Trabzonlu bir vatandaşa "Sizi biz Müslüman yaptık" dediğini aktararak, "Nedir Trabzon'la alıp veremediğiniz? Nedir Karadeniz'le alıp veremediğiniz? 31 Mart'a giderken Ekrem İmamoğlu'na Pontus göndermesi yapmaktan utanmadınız, şimdi de 'Sizi biz Müslüman yaptık' diyorsunuz. Siz kimsiniz? Senin haddine mi o laf? Sultan Mehmet'in kapısını açtığı, Sultan Selim'in idare ettiği, Sultan Süleyman'ın doğduğu topraklardan bahsediyorsun. Ağzından çıkanı kulağın duysun. Haddini bil, haddini." dedi.
Rabia Naz'ın ölümü
Rabia Naz Vatan'ın hayatını kaybetmesine de değinen Akşener, şöyle konuştu:
"Türkiye adalet arıyor. Rabia Naz'ın anası, babası adalet arıyor. Kızının bir kazaya mı, yoksa bir cinayete mi kurban gittiğini bilmek istiyor. Ama adalet arayanlar her seferinde azar işitiyor, tanıklar ifade değiştiriyor. Adalet, olaydan 1,5 yıl sonra doku örneği istiyor. Bir baba, bir anne adalet geciktikçe, adalet yolunu şaşırdıkça isyan ediyor. Duyan var mı? Yok. Evladını kaybetmiş bir babanın, önce vicdanımızda dokunulmazlığı olacak. Analar konuşacak, babalar konuşacak, siz de başınızı öne eğip dinleyeceksiniz. 1,5 yıl geçmiş, halen bir arpa boyu yol alınamamış. İddialar yenilir yutulur değil ama sorular hala cevapsız. Rant ihalesi olsa, meseleyi iki günde çözerler ama Rabia Naz’ın babası adalet istedi mi vermezler."
Akşener, iktidara geldiklerinde adeletin gecikmeyeceğini, kimsenin mazlumun hakkını gasbetmeyeceğini, hiçbir bakanın milleti tehdit etmeyeceğini ve milletin hazinesini müteahhitlere peşkeş çekmeyeceklerini iddia etti.
Meral Akşener, 3600 ek gösterge bekleyenlerin, emeklilikte yaşa takılanların ve iş arayanların sorunlarının İYİ Parti iktidarında çözüleceğini savundu.
Gümüşhane'deki Dipsiz Göl'de define aranması ve gölün toprakla doldurulmasına da tepki gösteren Akşener, iktidarın geçmişle kavgalı olduğunu öne sürdü. Akşener, "İktidarın ve küçük ortağının bastıkları yerde ot bitmiyor. 'Maşallah' dedikleri üç gün yaşamıyor. Baksanıza, 12 bin yıllık gölü kuruttular. O göl kaç medeniyet gördü, bunlardan sonraki kuşaklar ancak fotoğraflarını görebilecek.11 Kasım günü şov yapıp 'Milyon ağaç diktik' dediler, aynı gün para bulmak için insanlık tarihinin güzelim mirasını kuruttular. Samimiyetleri, fıtratları karakterleri bu." şeklinde konuştu.
"Üç gencimizden biri işsiz"
İşsizlik oranına değinen Akşener, AK Parti iktidarının anaların, babaların ve gençlerin umutlarını kuruttuğunu iddia etti.
Genç işsizlik oranının yüzde 27,4'e ulaştığını ve neredeyse her üç gençten birinin işsiz olduğunu vurgulayan Akşener, şöyle devam etti:
"15-29 yaş arasındaki 5 milyon 700 bin gencimiz ne okuyor ne çalışıyor. Başkentimiz Ankara'nın nüfusundan daha fazla sayıda gencimiz okuyamıyor, çalışamıyor. Bir yıldan fazla süredir iş arayan gençlerin sayısıysa son bir yılda, 80 binden 454 bine yükseldi. Peki bu kadar işsizliğin olduğu Türkiye'de, adaletli bir iktidar acil önlem olarak ne yapar? İstihdam yaratır, sosyal yardımları artırır değil mi? Maalesef öyle bir şey yok. Seçilmiş bir grup saray yancısına gelince her türlü imkan sağlanıyor ama millete gelince 'Olsa dükkan senin' diyorlar.
Toplanan vergilerin nereye gittiğini soran Akşener, "Sosyal yardımlara gitmediğini biliyoruz. Gençlerimize yeni iş sahaları açmaya gitmediği de açık. Yerel seçimden sonra belediyelere de sırtlarını döndüler. Vergiler de arttı. Peki arkadaş, ben şimdi sormayayım mı? Vatandaşa harcamıyorsunuz. Vergileri de bindirdiniz. Hala bütçeyi denkleştiremediniz mi?" ifadelerini kullandı.
Akşener, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni de eleştirerek "İşte size, gelirini artırdığı halde bütçe açığını kapatamayan muhteşem sistem; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. İşte size, vatandaşının yokluktan, borçtan intihar ettiği ülkeyi yönetenlerin büyük buluşu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. İşte size kendi genci, 'battı' denilen ülkelere kaçıp gitmek isteyen memleketin yeni düzeni; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi." değerlendirmesinde bulundu.
Akşener bu kadar kötü bir tablodan kurtulmanın zor olmadığını, Türkiye’nin gücü ve imkanlarının yeterli olduğunu, milletin parasının millete harcanması durumunda işlerin düzeleceğini söyledi.
Türkiye'nin kalkınması için eğitime çok büyük önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Akşener, şöyle konuştu:
"Okula devam eden milyonlarca öğrencimiz temel becerilerden yoksun olarak mezun oluyorsa, Türkiye kalkınmaz. Eğitimi, 'siyasete insan devşirme kapısı' yapmanın sonucu işsizliktir, yoksulluktur. Gençler bugünümüz, çocuklar geleceğimizdir. Her üç gençten birinin eğitimsiz ve işsiz kalması sorun olarak görülmüyorsa, başka neyi sorun olarak göreceğiz? Biz eğitimi, ülkenin geleceği olarak görüyoruz. Ekonominin düze çıkışı olarak görüyoruz. Bağımsızlığımızın teminatı olarak görüyoruz. Bizim için eğitim, sorgulayan, özgürce düşünen, kendi ayakları üstünde durabilecek nesiller yetiştirmektir. Bizim için eğitim, Türk tarımını geliştirecek, topraklarımızın verimini artıracak ziraat mühendisi, genetik mühendisi yetiştirmektir. Bizim için eğitim, yeni tedavi yöntemleri geliştirecek doktorlar, Türk ilaç sanayisini kalkındıracak kimyagerler yetiştirmektir. Bizim için eğitim, fesli müptezeller değil, Halil İnalcık gibi, İlber Ortaylı gibi tarihçiler yetiştirmektir. Bizim için eğitim, geleceğin teknolojilerini kodlayacak yazılımcılar, Türk markalarının dünyaya açılmasını sağlayacak tasarımcılar yetiştirmektir. Bizim için eğitim, tüm dünyanın hayran olacağı eserler yaratacak sanatçılar yetiştirmektir. Bizim için eğitim, şehirlerimizin tarihi dokusuna sahip çıkacak, yeşili koruyacak mimarlar yetiştirmektir."
Toplantı sonrası parlamenter sisteme dönüşle ilgili bir soru üzerine Akşener, İYİ Parti olarak parlamenter sistem üzerindeki tartışmaları yakından takip ettiklerini söyledi. Parlamenter sistemle ilgili 24 Haziran seçimi itibarıyla hazırlıklarının olduğunu dile getiren Akşener, "Cumhur İttifakı'nın ortakları Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminden çok memnunlar." dedi.