Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD ziyareti sırasında Başkan Donald Trump ve senatörlere YPG terör örgütü ile ilgili bilgi vermiş, Mazlum Kobani adıyla bilinen terörist Ferhat Abdi Şahin ile ilgili dosya vermişti. Şahin'in karıştığı terör olaylarının tek tek yer aldığı dosya ABD'li yetkilileri zor durumda bıraktı. Teröriste sahip çıkmama telaşına kapılan yetkililer, diğer taraftan terör örgütüne desteği bir kez daha itiraf etti.
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve ABD'nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Nathan Sales, bakanlıkta yapılan DEAŞ'a Karşı Koalisyon toplantılarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı sonrasında oluşturulması planlanan güvenli bölgeye bir milyon mültecinin yerleştirilmesi ile ilgili bir soruya cevap veren Jeffrey, bu konuda Türkiye'den bir takım güvenceler aldıklarını ifade etti.
Jeffrey, Kuzey Suriye'ye o bölgeden gelen mültecilerin gönderileceğini ve tüm sürecin Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) kuralları kapsamında yapılacağını ifade etti.
Türkiye'nin buna yönelik UNHCR ve ABD ile iletişim içinde olduğunu da belirten Jeffrey, "Ayrıca bu mültecilerin içinde 350 bin Kürt de bulunuyor. Bu Kürtlerin bir kısmı DEAŞ'tan kaçarken, dürüst olmak gerekirse diğer bir kısmı ise PYD/YPG'den dolayı Kuzey Suriye'den kaçtı. Şimdi bölgeye geri dönmek istiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Bununla birlikte ABD'nin Mazlum Kobani olarak bilinen PKK terör örgütü liderlerinden Ferhat Abdi Şahin'e olan desteğine dair diğer bir soruya cevap veren Jeffrey, şunları söyledi:
"ABD, kişileri ve bireyleri desteklemiyor. Biz, SDF ve yönetimine DEAŞ'a karşı geçici ve dönemsel bir destek vermekteyiz. Suriye'deki herhangi bir grubun geleceğine yönelik bir anlaşma yapmadık. Burada önemli olan DEAŞ'ın yenilgiye uğratılmasıdır. Bizim Suriye konusundaki görüşümüz, BMGK'nin 2254 sayılı kararında da belirtildiği gibi tüm Suriyeliler'i kapsayan adil ve açık bir seçimdir. Bunu bölgedeki her gruba belirtmekteyiz. SDG ile Kuzey Suriye'de görüştüğümüz gibi muhalif gruplarla da Oslo ve Kahire'de görüşmekteyiz."