Dünya Ekonomik Forumu'nun 2019 raporuna göre, iş dünyasını en çok etkileyecek ilk 10 riskin 6'sı çevreyle ilgili. Bu risklerin en başında iklim değişikliği, su krizi, aşırı yağışlar gibi hava olayları geliyor. İş dünyasının bu riskler doğrultusunda çok ciddi bir dönüşüm yaşaması gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldiğimiz Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, "Tam olarak bugün, hemen, bu koltuklarda oturan liderler olarak, düğmeye basmamız gerekiyor" diyor. Ebru Dildar Edin, bu aciliyetin nedenleri ise şu başlıklar altında anlatıyor:
Değişimi başarmak için sadece 11 yılımız var
"Dünya çapında iklim kaynaklı olayların ekonomik zararı 2,2 trilyon dolara ulaştı. Bu maliyet katlanarak artmadan önce harekete geçmemiz gerekiyor. Bugüne kadar eşi görülmemiş büyüklükte ve hızda bir değişimi başarmak için 11 yılımız var. Sadece iklim değişikliğinin önüne geçmek için 2050'ye kadar net sıfır emisyona ulaşmamız, 2030'a kadar da karbon emisyonlarını 2010'a kıyasla yüzde 45 azaltmamız gerekiyor. BM'ye göre Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın tamamına ulaşabilmek için 2030'a kadar her yıl ortalama 5 ila 7 trilyon dolar arasında değişen bir yatırım gerekiyor. Finans sektörü, küresel ekonominin ve bu büyük yatırım açığının tam ortasında duruyor. Küresel ölçekte bankalara bu düzeni değiştirmek için çok önemli bir rol düşüyor. Yani tam olarak bugün, hemen, bu koltuklarda oturan liderler olarak, düğmeye basmamız gerekiyor."
Bankalar pozitif değişim için gönüllü söz birliği yaptılar
"Bu gidişata dur demek sadece kamunun gerçekleştireceği bir şey değil. Özel sektörden bireylere kadar hepimiz sanayi devrimi sonrası kurduğumuz bu sınırsız tüket-at döngüsünü değiştirmek durumundayız. Bu döngünün tam ortasında finans sektörü duruyor. Bizler ekonomik aktiviteye aracılık eden, her gün milyonlarca müşterimizin kararlarını etkileyen bir konumdayız. Bankacılık sektörü küresel finansmanın üçte ikisini sağlıyor. Gelişen ülkelerde bu oran yüzde 90. Dolayısıyla küresel ölçekte bankaların bu düzeni değiştirmede önemi büyük. İşte bu yüzden Birleşmiş Milletler çatısı altında bankalar pozitif değişim yaratma konusunda tamamen gönüllü olarak söz birliği yaptılar. Yaklaşık 2 yıl önce, Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın Finans İnisiyatifi, bu konuda bankalara ortak bir yol haritası oluşturmak için düğmeye bastı. Tüm dünyadan 30 tane Bankayı Sorumlu Bankacılık Prensipleri'ni yazmaya davet etti. Bu bankalardan biri de Garanti BBVA. 22 Eylül'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bu prensipleri imzaya açtık. Daha ilk imzaya açtığımız tarihte, tam 130 Banka imza attı. Bu bankalar aktif büyüklük olarak küresel çapta tüm sektörün üçte birini (47 trilyon dolar) temsil ediyor. Türkiye'den de altı banka bu prensiplere uyacağını taahhüt etti."
Bankalarla birlikte CFO'lar da bu dönüşüme öncülük edecek
"Sorumlu Bankacılık Prensipleri'ni imzalayan 130 banka ana stratejisine Paris Anlaşması'nı ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı derç etmeyi taahhüt ediyor. Bunu daha dünyada tam olarak yapabilen yok, ama bizler 130 banka olarak öncü olacağız. Ülkemizin ihtiyaçlarına, kendi kabiliyetlerimize ve finansman alanlarımıza bakıp güçlü hedefler koyacağız. Kurumlarımızda artık çevresel ve sosyal konularda uzman kadrolar istihdam edeceğiz ve koyduğumuz hedefleri gerçekleştireceğiz. Kredi alabilmek veya yatırımcı çekebilmek için eskiden sadece finansal parametreler yeterliydi. Bugün çevresel ve sosyal alanda performansınızı da aynı şekilde sunmanız ve bu alanlarda negatif etkiniz olmadığını göstermek zorundasınız. Bugün küresel bankacılık sektörünün 3'te biri, Türkiye bankacılık sektörünün de yüzde 42'si az veya çok bazı çevresel ve sosyal standartlar uyguluyor. Hem bu standartlar yukarı çekiliyor hem de bankaların bu standardı uyguladığı kredi portföyünün büyüklüğü artıyor. Biz Türkiye'de faaliyet gösteren bankalar olarak aslında geçmişten beri bu işe gönüllüyüz. Sektörün aktif büyüklük olarak yüzde 42'si dünyadaki gelişmeleri beklemeden Türkiye'de Global Compact çatısında oluşturduğumuz Sürdürülebilir Finans Bildirgesi'ne imza attı. Gelecekte bankalarla birlikte CFO'lar da bu dönüşümde öncü olacak. Sürdürülebilir ekonominin şirketler için ne anlama geldiğini onlar kurumlarına anlatacak."
Garanti BBVA sorumlu bankacılık kapsamında neler yapıyor?
Ebru Dildar Edin, sorumlu bankacılık çalışmaları hakkında şu bilgileri veriyor: "2017 yılında, Dünya Bankası grubu üyesi IFC ile İpotek Teminatlı Menkul Kıymet İhracı programı kapsamında bir sözleşme yaptık. Sözleşmenin bedeli, 5 yıl vadeli 150 milyon dolar karşılığında yaklaşık 540 milyon TL tutarına tekabül ediyor. Yeşil mortgage alanında kullanılan fonlar ise İpotek Teminatlı Menkul Kıymet İhracı piyasasından sağladığımız fonlamanın yüzde 46'sını oluşturuyor. Sağladığımız yeşil mortgage kredileri için, binanın A veya B sınıfı Enerji Kimlik Belgesi'ne sahip olması bekleniyor. Kadın girişimcilerin finansmanında kullandırılmak üzere ihraç edilen sosyal bono olan gender bond ise IFC ile yaptığımız bir diğer sözleşme. Bu kapsamda, kadın girişimcilerin finansmanında kullanılması amacıyla 6 yıl vadeli ve 75 milyon doları tutarında sosyal bono ihraç edildi. Borçlanmanın yanı sıra; çevresel ve sosyal fayda yaratan alanların finansmanı için, çeşitli ürünlerimizi müşterilerimizle buluşturuyoruz. 2018 yıl sonu itibariyle kümülatif olarak, 35,2 milyar TL tutarında kaynağı, pozitif etki yaratan alanlara aktardık. Bunları yeşil kredi, yeşil proje finansmanı kredisi, yeşil araç kredisi, kadın girişimci kredisi, yenilenebilir enerji finansmanı gibi ürünler oluşturdu. Sağladığımız yenilenebilir enerji finansmanı 5,1 milyar dolara ulaştı. Rüzgar enerjisi projelerinde ise yüzde 28,1 pazar payı ile lider konumdayız. 2018'e kadar kadın girişimcilere sağlanan kredi tutarı ise 5,5 milyar TL ulaştı."