Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TRT’de canlı yayında konuşuyor. Cumhurbaşkanı Özel yayınında Erdoğan, Serdar Karagöz, Andrea Sanke ve Pelin Çift'in sorularını yanıtladı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"911 km sınırımız var, sürekli taciz ediliyoruz, bunları 8,5 yıldır yaşıyoruz.
"Mazlum denen kod adı bu, kırmızı bültenle aranan bir teröristtir. ABD bu adamı bize teslim etmesi lazım kırmızı bültenle aranmanın gereği budur. Adalet Bakanımız da zannediyorum bu arada yazışmaları yapacaklar, (Mazlum kod adlı teröristi) isteyecekler.
"Pınarlar oralarda (Fırat'ın doğusu) bol olduğu için biz buna Barış Pınarı olsun dedik. Barış Pınarı Harekatı da böylece başlamış oldu.
"Biz Kürtlere karşı değiliz, biz kardeşiz. Bizim derdimiz teröristlerle.
"Biz şu anda 1 haftalık süreci bekliyoruz. 150 saatten sonraki süreç müşterek devriye güçlerimizin bu bölgede gezeceği dönemdir. Ondan sonra her iki tarafta da batıda da doğuda da devriye yapacağız. Ayn El Arab'da ABD'liler diyor buraya girmeyin, Ruslar da diyor ki girin. Biz gelişmelere göre kararımızı vereceğiz.
"Orada bir de Münbiç var. Münbiç'i 90 günde boşaltacağız demişlerdi. 90 günde boşaltacağız diyen ABD orayı boşaltamadı. Münbiç yüzde 85-90'ı ile Arapların. Buradaki insanlar topraklarından oldu. Bunların tekrar topraklarına dönmesini sağlamak istiyoruz. Münbiç'te aşiretler diyor ki ne olur gelin.
"Soçi'de birçok odanın içinde ekipler gide gele çalıştık. Dışişleri Bakanları bir tarafta, Savunma Bakanları başka bir tarafta çalışıyor. Sayın Putin ile ben, Sayın Putin'in özel görüşmelerini yaptığı terasa çıktık, samimi bir şekilde görüştük. Hazırlıklarımızı bitirdik. Heyetler arası hazırlanan 10 maddelik metni gözden geçirdik ve nihai kararı verdik.
"Trump benimle olan münasebetinde samimi. Bugüne dek dürüst davrandı. Tabi anlaşamadığımız noktalar var. Kendi kapak yazısıyla o teröristin mektubunu bana göndermesi. Telefon görüşmesinde de bunu ona yakıştıramadığımız söyleyip kınadım. 13'ünde de o mektubu yanımda götüreceğim.
"Kendisine (Trump) de Sayın Putin'e de söylediğim bir şey var. Ben bir teröristle aynı masaya oturmam. Savaş hukukunda devletler arasında savaş olur. Burada bir terör örgütünün başıyla oturup müzakere etmezsiniz. Terörist ya! Ama devletler arasında bu tür müzakereleri yaparsınız. O zaman ne oldu? 'Ben Pence'i ve Pompeo'yu göndereyim' dedi. Bu heyet geldi. Bunlarla arkadaşlarımız ve ben oturduk konuştuk. Görüşmelerimizi yaptık. 13 maddeyi bağladık. Hiçbir yerde terör örgütüyle anlaşma ifadesi geçmez. 'Amerika ile Türkiye Cumhuriyeti şu şu şu konularda anlaşmıştır'. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bir terör örgütüyle anlaşma yapacak kadar alçalmamıştır. Oraya gün koymadık 120 saat dedik. O 120 saat doldu. Sonra Rusya ile yaptığımız anlaşma başladı. O ne kadar? 150 saat.
"Bizim 13'ünde Amerika'ya gitmemize bir engel kalmadı. Bu pozitif hava içerisinde temennim o ki Suriye'de bu ağır silahların süratle temizlenmesi ya da bu silahların Türkiye'ye terki. NATO'da beraberiz ya? Silahları bize versin. Yabancıya gitmemiş olur.
"(Suriyelilerin) bir şekilde dönebilecekleri bir güvenli bölge inşa ediyoruz. Bunu güvenli bölge olarak gerçekleştirebilirsek.. Biz planı yaptık, dersimizi çalıştık. Ben bunu BMGK'da görüştüğüm tüm devlet başkanlarına verdim. Bu plan içinde altyapı var hastane var okul var... Devlet mi kuruyorsunuz diyorlar? Devlet kurmakla ne alakası var. Biz Cerablus'ta altyapı yaptık. El Bab bu şekilde. Biz inşa ve ihyaya geldik, yıkmaya değil. Şimdi donörler olarak toplanıp bu inşaları yapalım. Biz Türkiye olarak tek başımıza yapamayız. Bizim için Suriye'nin toprak bütünlüğü her zaman önceliğimiz. Suriye Suriyelilerindir.
"Bizim için ilk etapta terör örgütlerinin 32 km'nin dışına çıkması (önemli). İlk 10 km'de Rusya ve rejim güçleriyle devriye hizmeti vereceğiz. Tel Abyad ve Rasulayn tamamen bizim kontrolümüzde olacak. 32 km'nin ötesinde Rus, rejim ve koalisyon güçleri bulunuyor. Rakka ve Deyrizor'da petrol yatakları var. Buralarda birilerinin gözleri var. Bir de Kamışlı var. Burada da petrol var. Burada da hesaplar var. Bu hesapların bize zarar vermeleri durumu olduğunda bunların kafasını ezeriz.
"Bizim için uçuşa yasak diye bir şey söz konusu değil. Astana süreciyle bizim Rusya-İran-Türkiye olarak dayanışmamız var. Bu olmamış olsaydı İdlib kan gölüne dönerdi. Burada 300-400 bin nüfus bize yürüyüşe başlamıştı. Silahlar durunca bu yürüyüş durdu. İdlib devasa bir alan. Önemli olan bu devasa alanda böyle bir birikimi kontrol altında tutmak. Yaşam tarzını kontrol altında tutmak. Buna da en uygun olan Araplardır. Kürtlerin yaşam tarzları buraya uygun değildir. (Neden sorusu üzerine?) Buralar çöl bölgeleri.
"YPG (DEAŞ'lıları) salıverdiler. DEAŞ'lılar salıverilince yeni bir mücadele alanı oldu. Ve bizim sayemizde bunlar ülkemize giremediler. Girmek isteyenleri de kendi ülkelerine gönderdik. Sayın Trump da hassasiyetimizi görerek bu konuda bizden yana tavır koydu diyebilirim. Hareketi müşterek sürdürme konusunda beraber adım attık, süreç içinde de kontrollü bir şekilde sürdüreceğiz. Hangi cezaevinde DEAŞ'lı var biliyoruz. Elimizdeki bilgi dosyalarında kaç Fransalı, Hollandalı var biliyoruz. Ağırlıklı olarak Fas'tan, Sudan'dan da var. Az sayıda da olsa maalesef Türk de var. Bunların yargılaması cezaevinde olabilir. Türkler buraya getirilip burada yargılanabilir. Bunların arasında kadınlar var. 70 civarında kadın var, çocuklar var.
"(Uluslararası alanda gelen tepkilerde sizin en çok şaşırtan, üzen hangileri oldu?) Çok ciddi dezenformasyon var. Koskoca devlet başkanı bakıyoruz bilgiyi kaynağından almamış. Neden bunu bana sormuyorsun da terör kaynaklarından alıyorsun? Biz NATO da beraber değil miyiz?
"Biz medeni dünyanın temsilcisiyiz. Karşımızda medeni dünyanın terörle mücadelesi var. Medeni dünya terörden yana değil bizden yana olmak zorundadır. Onlar bunu bulmakta zorlanıyor. Gün ola harman ola. Yarın terör senin de canını yakar. Ama biz istiyoruz ki böyle bela kimsenin başına gelmesin. Mesela Sarı Yelekliler. Mesela bir TIR'ın içinde 39 ceset bulunmuş. Nereden gelmiş diye tartışıyorlar. Nereden gelirse gelsin. Kısa süre önce 69 tane yine bir TIR'ın içinde. Bunlar çok acı şeyler. Biz her zaman hakikatten yana olduk. Terörü kaynağında kurutma kararımız var, ülkemize girmeden kurutmak istiyoruz. Destek verirseniz terör bir gün gelir gözünüzü oyar.
"Arap Birliği'nin ortaya koyduğu o tepkinin.. Üstü şişhane altı kaval diye bir söz var ya. Böyle bir tarafı var. 6 yıl önce bunlar Suriye'yi Arap Ligi'nden çıkardılar. Şimdi geri almak için değerlendirme yapıyorlar. Niye çıkardılar, neden alıyorlar? Arap milliyetçiliği mi yapıyorlar, Türkiye karşıtlığı yapıyorlar. Bunların 3,5 milyonu Arap. Bunları besleyen biziz. Bunları varil bombalarının altında bırakacaksınız, sahip çıkan Türkiye'ye karşı çıkacaksınız.
"Ben Arap dünyasına değil tüm İslami dünyaya sesleniyorum. Tayyip Erdoğan ne bölgesel milliyetçilik yapar ne de küresel milliyetçilik yapar.
"Bay Kemal ne dedi? Biz iş başına gelirsek bunları yine Suriye'ye göndereceğiz demedi mi? Ama biz böyle demiyoruz. Bu insanlar bombalardan kaçarak geldiler. Biz bu muhacırları bombalara teslim edemeyiz. Bizim kültürümüzde muhacır vardır ensar vardır. Neler uydurdular... Maaş veriyormuşuz. Biz yoksulumuza maaş veriyoruz. Onlara konteynır kentlerde gerekli destekleri veriyoruz. Konteynırları da kaldırdık. Ama şunu söyleyeyim. Arap Birliği İslam dünyasının hiçbir sorununa cevap verememiştir.