Lübnan Başbakanı Saad Hariri, 2012'de Seyşeller'de tanışıp ilişkiye girdiği 'bikini modeli' Candice van der Merwe'ye 2013'ten itibaren 16 milyon dolardan fazla para gönderdiğine dair Güney Afrika yargısının elindeki belgelerin The New York Times (NYT) gazetesinde yayımlanmasının ardından zorda.
Lübnan'da ekonomik kriz protestoları tetiklerken hükümetin ekonomik OHAL ilan edip kemer sıktığı dönemde patlayan skandal karşısında istifini bozmamaya çalışan Hariri, kendisine karşı medya kampanyaları yürütülmesine aldırmadan reformları (kemer sıkma) hayata geçirip ekonomiyi kurtaracağı iddiasında bulundu.
Mezheplere dayalı Lübnan siyasetinin ABD-Suudi Arabistan destekli Sünni blok lideri, NYT'de Güney Afrikalı modelin hesabına 16 milyon dolardan fazla para transfer ettiği haberinin yayımlanmasından saatler sonra katıldığı bir toplantıda şöyle konuştu:
Lübnan halkı siyasetçisine güvenmiyor, değişime inanmıyor. Bana karşı ne kadar çok kampanya yürütürlerse yürütsünler, ne derlerse desinler, ne yazarlarsa yazsınlar, ne yaparlarsa yapsınlar, çalışmaya devam edeceğim ve durmayacağım.
Cesur kararlar almak zorundayız. Bu konu tartışmaya açık değil, çünkü ülkenin çöküşüne göz yumamayız.
Ülkeyi içinden geçtiği krizden çıkarmak için gerekli reformları hayata geçireceğim. Reform yasalarını çıkarmak, tasarruf bütçesi hazırlamak ve mali önlemler almak zorundayız.
Birinin ülkedeki istikrarı bozmaya çalıştığı aşikar.
Bugün bazılarının medya organlarında ekonominin e'sinden anlamadıkları halde ekonomi uzmanı olduklarını iddia etmelerine tanıklık ediyoruz. Ekonomik meselelerinden anlamayan siyasiler bir kenara çekilsin ve dolar, döviz kurları ve diğer konularda Lübnanlı gözüyle fikir beyan etmeyi kessin.
Lübnan mali piyasalarında dolar likidetisi darlığı, Lübnan lirasında devalüasyonu beraberinde getirdi.
Dolar kıtlığından akaryakıt, tahıl ve ilaç ithal edilemez hale geldi. Lübnan Merkez Bankası bu temel ihtiyaç maddelerinin ithalatını kolaylaştırmak için özel bir mekanizma devreye sokmak zorunda kaldı.