Edinburgh'da yapılan bir başvuruyu ele alan İskoçya'nın en yüksek mahkemesi, Başbakan Boris Johnson'un Parlamento'yu yeni yasama yılından önce 5 hafta süreyle askıya alma kararını hukuka aykırı buldu.
Farklı partilerden milletvekilleri tarafından mahkemeye götürülen başvuruda hükümetin Parlamento'yu Salı gününden itibaren 5 hafta askıya alma kararının hukuk dışı ve anti demokratik olduğu söyleniyordu.
İskoçya'nın en yüksek mahkemesinde üç yargıçtan oluşan heyet, hukuk dışılık iddiasının yerinde olduğuna karar verdi.
Yargıçlar, Başbakan Johnson'un kararı "Parlamentoyu engelleme gibi uygunsuz bir amaçla" aldığı konusunda birleşti ve kararda parlamentonun askıya alınmasının 'yok hükmünde' olduğu da ifade edildi.
Mahkemenin yürütmeyi durdurma yetkisi bulunmuyor. Bu durumda İskoçya mahkemesinin Parlamento'nun kapatılması kararını hukuka aykırı bulmasının somut nasıl bir sonuç doğuracağı konusunda belirsizlikler var.
Hükümetin İngiltere Yüksek Mahkemesi'ne taşıdığı kararın 17 Eylül'de görüşülmesi bekleniyor.
İngiltere hükümeti, Parlamento'nun askıya alınmasının politik bir karar olduğunu, hukukun alanına girmediğini savunuyor.
Mahkeme kararının ardından muhalefet partileri parlamentonun yeniden toplanması çağrısı yaptı.
Ancak mahkeme kararını "hayal kırıklığı" ile karşıladığını ifade eden hükümet, parlamentonun 17 Eylül'deki Yüksek Mahkeme'ye kadar askıda kalacağını açıkladı.
İngiltere Parlamentosu'nun İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkışını düzenleyen bir anlaşma için tanınan sürenin dolmasına yani 31 Ekim tarihine çok az bir süre kala adet olduğundan çok daha uzun bir süre kapatılması kararı muhalefet partileri, hatta Muhafazakar Parti'nin kendi içinden eleştiler almıştı.
SNP: Parlamento'nun kapatılması kararı hükümsüzdür
İskoçya Ulusal Partisi (SNP) mahkemenin kararından hemen sonra Parlamento'nun faaliyetlerine verilen aranın artık hükümsüz sayılması gerektiğini savundu.
SNP'nin Adalet ve İçişleri sözcüsü Joanna Cherry, Parlamento'nun kapatılmasının Boris Johnson ve çevresindekiler tarafından İngiltere'yi anlaşmasız bir Brexit'e mecbur bırakmak için düzenlenen bir komplonun parçası olduğuna ilişkin delillerin arttığını söyledi.
Boris Johnson hükümeti, parlamentoyu 14 Ekim'e kadar askıya alan kararı Kraliçe II. Elizabeth'e onaylatmış ve bu haftadan itibaren parlamento oturumlarına 5 haftalık zorunlu ara verilmişti.
Hem İngiltere'nin AB'de kalmasından yana olan milletvekilleri hem de AB'den anlaşmasız çıkışa karşı çıkan vekiller hükümetin kararını parlamentoyu susturmak olarak yorumlamış ve Boris Johnson'a tepki, göstermişti.
İlk başvuru reddedilmişti
Birleşik Krallığın AB'de kalmasından yana olan İskoç Ulusal Partisi milletvekili Joanne Cherry, parlamentonun askıya alınması kararını ilk olarak mahkemeye taşıyan isimdi.
Ancak o başvuruya bakan hakim Lord Doherty, Johnson'ın kararının kanunlara uygun olduğu ve başbakanın bu kararının mahkemelerde değil seçimde yargılanması gerektiğine karar vermişti.
İskoçya temyiz mahkemesi ise bugün bu kararı bozarak askıya alma kararının hukuksuz olduğu hükmüne vardı.
Bugünkü kararla sonuçlanan başvuru ülkenin AB'den ayrılmasına karşı kampanya yürütenlerin çoğunlukta olduğu çeşitli partilerden 70 milletvekili ve Lordlar Kamarası üyesi tarafından yapıldı. (BBC Türkçe)