Telefon dolandırıcıları binlerce insanı mağdur etti. Kimi büyük paralar kaybetti kimi ise evinden, arabasından oldu. Kontör dolandırıcılığı olarak tanımlanan sistemde 'Adınız terör örgütüne karıştı' yalanıyla insanları dolandıran kişilere yönelik emniyet güçleri birçok operasyon düzenledi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün verilerine göre 2019 yılının ilk 7 ayında kontör dolandırıcılığı hakkında 195 ihbar alındı 67 vaka aydınlatıldı, 51 kişi ise tutuklandı. 2018 yılında ise 449 ihbar alınırken 105 olay aydınlatıldı, şüphelilerden 93’i tutuklandı.
Kendilerini savcılık veya emniyet güçlerinden biri olarak tanıtan dolandırıcılar, mağdurların telefonu kapatmasını veya bir başkasına ulaşmasını engelleyerek parasını bankadan çekip istedikleri yere getirmesini talep ediyor. Başka kimlikler üzerine kaydedilen ve açık hat diye tabir edilen telefon hatları ile bu dolandırıcılığın yapıldığını belirten uzmanlar, dolandırıcıları bulmanın zorlaştığının altını çizdi. İş bitince telefon hatlarının imha edildiğine dikkat çeken yetkililer, bu konuda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na dilekçe verildiğini fakat sorunun çözülmesi için GSM operatörleri tarafından yetkilendirilmiş bayilerin açık hat satmaması gerektiğini vurguladı.
"SOSYAL MEDYA HESABINIZI GİZLİ KULLANIN"
Kontör dolandırıcılığından korunmak için yapılması gerekenleri anlatan Bahçeşehir Üniversitesi Siber Güvenlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Ahmet Naci Ünal, herhangi bir tebligatın telefondan değil, resmi kanallar üzerinden olacağına dikkat çekti. Bazı dolandırıcıların mağdurların sosyal medya hesaplarını takip ettiğini de belirten Ünal, hesapların gizli kullanılması gerektiğini vurguladı.
"SAKIN GERİ ARAMAYIN"
Telefon dolandırıcılığına karşı alınabilecek önlemleri sıralayan Ünal, “İlk olarak vatandaşımızın güvenlik güçlerinin herhangi bir şekilde para istemeyeceğini bilmeleri lazım. Çünkü bir tebligat yapılacak ise resmi kanallardan yapılır. Olabildiğince uyanık olmamız lazım. Numaranın başında artı ile başlayan çeşitli kodlar gördüğümüz zaman bu telefonları da açmamalıyız. Çünkü dijital santrallerden arama yapılıyor. Ve açtığınız zaman kat be kat para transferi yapılabiliyor. Ama asıl tehlikelisi bazı insanlar arayan numarayı bilmedikleri halde, ‘Beni aramışlar’ diyerek yeniden arıyor” dedi.
"ZAFİYET ALANLARINIZA DİKKAT EDİN"
Sosyal medyada yapılan paylaşımlar konusunda önerilerde bulunan Ünal, "Çünkü paylaştığımız şeyler bizim duygusal durumumuzu, medeni durumumuzu veya bizim zafiyet alanlarımızı ortaya koyabiliyor. Dolayısıyla bunu inceleyen kötü niyetli insanlar bu zafiyet alanlarını bulup tespit ediyor ve bunlar üzerinden bir takım görüşmelerle bizden çıkar elde etmeye çalışıyor. Bu maddiyat, cinsellik veya çocuk kaçırmaya kadar giden olaylar olabilir” diye konuştu.
"HER ŞEYE TIKLANMAMALI, YORUM YAPILMAMALI"
Ahmet Naci Ünal, “Sosyal medyadaki insanlar, ne kadar çok takipçileri olursa kendilerini o kadar mutlu hissediyor. Dolayısıyla hesaplarını da gizli yapmıyorlar. Yani siz tanımadığınız bir sürü insanla sosyal mecrada arkadaş olmuş ve verilerinizi onlarla paylaşmış oluyorsunuz. Herhangi bir veriyi paylaştığınız zaman, sonradan silseniz dahi bu sistemde kayıtlı hale geliyor. Tamamen silmek söz konusu değil. Benim tavsiyem, yapılacak yorumlara dikkat edilmesi ve bazı yerlerden gelen yanlış içerikli verilere tıklanmaması, yorum yapılmaması” uyarısında bulundu.