İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye'nin kuraklık ve su sıkıntısının her geçen gün arttığını vurgulayarak, iklim değişikliğine yönelik uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Kadıoğlu, iklim değişikliğine bağlı olarak kene, sivrisinek gibi hayvanlardan insanlara geçen sıtma benzeri tropikal hastalıkların önümüzdeki dönemde artacağını söyledi.
Araştırmalara göre, 20 yılda en az 45 yeni hastalık Birleşmiş Milletler şubelerine bildirildi. Amerikan Çevre Koruma Dairesi’nde (EPA) görevli uzmanlar ise dünyada artan salgınlardaki artışı küresel ısınma ile arazi kullanımı ve tarım faaliyetlerindeki değişikliklere bağladı. Ortaya çıkan ve artış gösteren hastalıklardan sıtma ve Lyme Artriti kenelerden Batı Nil hastalığı ise sivrisineklerden bulaşıyor.
SICAKLIKLAR ARTACAK, YAĞIŞLAR AZALACAK
Türkiye’nin Akdeniz çanağında olduğu için iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceğini söyleyen Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, sıcakların artıp yağışların azalacağını dile getirdi.
Prof. Dr. Kadıoğlu, "Buharlaşma artıyor bunun yanı sıra deniz suyu seviyesi yükselecek. Daha çok dolu ve gök gürültü yağışlar olacak. Hortumlarla karşı karşıya kalacağız orman yangınları da artacak. 2100 yılına az kaldı Türkiye’de hava sıcaklığında 4 ile 6 derecelik artış bekleniyor. 50 yıl içerisinde sıcaklık artışı gerçekleşmiş olacak. Bu artış Akdeniz, Ege Bölgesi’nde fazla, Doğu Anadolu ve Karadeniz’de daha az hissedilecek” diye konuştu.
EGE VE AKDENİZ’DE YAĞIŞLAR YÜZDE 50 AZALACAK
Türkiye’nin 4’te 3’ü kurak bir ülke haline geleceğini aktaran Prof. Dr. Kadıoğlu, “Yağışlarda Karadeniz’de yüzde 11 artış, Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 50’ye yakın azalma bekleniyor. Türkiye’nin 3’te 2’si yarı kuraktı. 4’te 3’ü kurak bir ülke haline geleceğiz. Daha az su ve daha fazla buharlaşma olacak. Eskiden sıcaklık 150 bin yılda bir derece artıyordu. Önümüzdeki yıllarda 3-4 derece yükselmesi büyük bir gelişme. Hava sıcaklığında ortalamada 1 derecelik artış, sıcak günlerin 15 kat artması anlamına geliyor. İklim değişirken bizim de değişmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ARAZİ PLANLAMASI YAPILMALI
Türkiye’de suyun yüzde 70’inin tarımda kullanıldığını hatırlatan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, tarım alanlarının iklim değişikliğinden nasıl etkileneceğini belirleyip buna göre yol haritası çizilmesi uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Kadıoğlu, “Buna göre hangi bölgeler tarım alanı olacak hangi bölgeler tarım alanı olmaktan çıkacağını bilerek arazi planlaması yapmamız lazım. Doğru tarım alanına doğru ürün ekmeliyiz. Yani su olmayan araziye çok su isteyen tropikal bitki ekmemeliyiz. Katma değeri düşük ama çok su isteyen ürünleri ya yurt dışında üretmeliyiz ya da ithal etmeliyiz. Uzun vadeli planlata ihtiyacımız var” dedi.
TÜRKİYE 2023’TEN SONRA SU FAKİRİ OLMAYA ADAY
Su kıtlığı olduğunda üretimde de sorunlar yaşanacağını söyleyen Prof. Dr. Kadıoğlu, “Suyu korumazsak su fakiri bir ülke haline geleceğiz. Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlikelerden bir tanesi budur. Suya birçok alanda ihtiyaç var. Su kıtlığı yaşadığımız zaman ürünlerde ve üretimde sorunlar olacak. 2023 yılında mevcut su potansiyelimizin tümünü kullanıyor olacağız. 2023 yılından sonra su fakiri olmaya aday bir ülkeyiz” diye konuştu.
SU SARNIÇLARINI GERİ GETİRMELİYİZ
Yağmur suyunu iyi değerlendirmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, “2023 yılında yağan yağmurun her damlasına ihtiyacımız olacak. Yağmurları toplamak için su hasadı yapmalıyız. Çatılardaki yağmur suyunu borularla depolara doldurmalıyız. Toprağa yağan yağmuru ise yer altı suyunu beslemek için yavaşlatıp, yaymalıyız. Uygun olan yerlerde su sarnıçlarını geri getirmeliyiz. Evimizin bahçesini klorlu suyla değil yağmur suyu hasadıyla sulamamız gerekiyor” diye konuştu.