İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği'nin verilerine göre, yılın ilk 6 ayında meyve suyu ve konsantre ihracatı yüzde 2,8'lik artışla 144,3 milyon dolardan 148,4 milyon dolara çıktı. Türkiye, geçen yılın aynı döneminde 85,1 bin ton meyve suyu ve konsantresi ihraç ederken, söz konusu rakam bu senenin ilk yarısında 95,6 bin tona ulaştı.
En çok ihraç edilen ürünlerin başında elma suyu ve konsantresi, üzüm suyu ve konsantresi, ananas suyu ve konsantresi gelirken, önceki yıllara göre farklı ve yeni ürün çeşitleri de dış satışa dahil oldu.
Türkiye'nin meyve suyu ve konsantresinden önemli pay alan ABD'ye yılın ilk yarısında 55,3 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Bu alanda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 77'lik artış yaşandı. İlk yarıdaki ihracatın yüzde 37'sine denk gelen bu rakamla Türkiye'nin ilk yarıdaki toplam ihracatından 3'te birinden fazlası ABD'ye yapılmış oldu. ABD'ye gerçekleştirilen meyve suyu ve konsantresi ihracatı miktar olarak yüzde 156 artışla 14,5 bin tondan 37,1 bin tona çıktı.
İhracatta ABD'yi 20,6 milyon dolarla Hollanda, 8,7 milyon dolarla Güney Kore, 7,1 milyon dolarla İtalya, 4,8 milyon dolarla İngiltere takip etti.
"TİCARİ KRİZ ABD PAZARINDA FIRSAT DOĞURDU"
İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi İlker Tolga Mengi konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ABD'nin dünyadaki en büyük elma suyu konsantre pazarı olduğunu, tüm dünyada üretilen elma suyu konsantresinin yüzde 35-40'ının bu ülkede tüketildiğini söyledi.
Türkiye'nin elma suyu konsantresi üretiminde başta Çin ve Polonya olmak üzere birçok Avrupa ülkesi ve Güney Amerika ile rekabet ettiğini dile getiren Mengi, şu ifadeleri kullandı:
"Geçen yıl Türkiye'nin Amerika pazarındaki payını artırmasının sebebi ticaret savaşlarına dayanıyor. ABD'nin 2018'in ikinci yarısında meyve suyu konsantresi de dahil olmak üzere bazı Çin ürünlerine yüzde 10 vergi koyması ve bunu 2019 başlarında yüzde 25'e çıkarması Türk üreticiler için Amerika pazarında büyük bir fırsat doğurdu. Bu fırsatı iyi kullanan Türk meyve-sebze suyu konsantre üreticileri üretim miktarını ve ticaret hacmini genişletmiş ve Amerika pazarındaki payını artırdı."
Mengi, ABD'nin Çin'e karşı uyguladığı politikanın bu yıl da devam edeceğinin beklendiğini kaydederek, "Türk-Amerikan ilişkilerinde şu anki rekabet avantajını bozan bir gelişmeye imkan verilmezse Türk üreticileri ABD'deki pazar payını koruma ve hatta arttırma imkanına sahip olacaktır." dedi.
"DÜNYANIN HER YERİNE MEYVE SUYU İHRAÇ EDİYORUZ"
Aroma Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Atom Duruk, meyve suyu ve konsantresi ihracatının yıllık bazda 300 milyon dolarlara ulaştığını belirterek, Türk meyve suyunun dünyanın her yerine gönderildiğini söyledi.
Özellikle Türkiye'de meyve suyu ve konsantresi üreten yabancı şirketlerin ihracatta ağırlığının bulunduğunu dile getiren Duruk, "Türkiye'de dünya gıda kodeksine ve uluslararası kurum ve kuruluşların kriterlerine uygun, katkısız ve koruyucusuz meyve suyu üretimi mevcut. Uygunsuz üretim mümkün değil, hepsi denetim halinde." dedi.
Duruk, "Türkiye dünya standartlarına uygun meyve suyu ve konsantresi üretiyor. Tüm dünya tarafından kabul edilen standartları taşıyan meyve sularımız çok beğeniliyor. Dünyada konvansiyonel, standart meyve üretimi var. Bizim meyvelerimiz biraz daha az müdahale edilmiş olduğu için kokusu, tadı daha yüksek. Bu da dünyada meyve sularımızın kabulünü artırıyor. Yani bizim meyve üretimimiz çok fabrikasyon tipi olmadığı için doğal olarak daha çok seviliyor. Türk meyve suları dünyada tadı ve aroması daha yüksek kalitede olduğu için daha çok tercih ediliyor." diye konuştu.
Türkiye'deki firmaların meyve suyu üretiminde hiçbir şekilde koruyucu katkı kullanmadığını vurgulayan Duruk, "Bazı diyetisyenler, 'Meyve suyunda lif yok.' diyor. Türkiye'de en çok şeftali ve kayısı suyu satılıyor. Şeftali tamamıyla lifiyle üretiliyor." dedi.