"Rusya 2019'un ikinci yarısında teknik olaral resesyona girebilir." Bu uyarı Moskova'daki saygın finans araştırmaları kurumu Stolıpin Ekonomik Büyüme Enstitüsü'nden geldi. Raporda, özellikle Rusya'daki küçük ve orta ölçekli işletmelerin olumsuz grafik çizmeye devam ede dinamikleri göz önünde bulundurularak bu sonuca varıldı.
Enstitünün raporunda "Sıkı vergi ve para politikası ve ulusal projelerin zayıf etkisi dikkate alındığında, Ekonomik Kalkınma Bakanlığı'nın tahmin ettiği gibi 2021'de değil, hemen bu yıl teknik resesyona girme olasılığı mevcuttur" denildi.
Tahmine gerekçe olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomik aktivitelerindeki yavaşlama gösterildi. 2019'un ilk yarısında da ekonomik aktivite artışı yalnızca devlete bağlı büyük işletmelerde gözlenmişti.
Rapora göre, 2019'un ilk yarısında küçük ve orta ölçekli işletmelerin istihdamı yüzde 1,6 oranında azaldı. Bu oran, 257 bin çalışana karşılık geliyor. İşletme sayısındaki azalma ise yüzde 7 ile 8 arasında. Kapanan küçük işletme sayısı 18 bin 300, orta ölçekli işletme sayısı ise 1500.
Ekonominin üst üste iki çeyrekte daralması teknik resesyon olarak adlandırılıyor.
Konu daha önce de mayıs sonundan TürkRus.Com'da şu haberle gündeme gelmişti:
"Rusya'da gündem resesyon endişesi... Saygın ekonomistlerde Kirill Tremasov, blogunda ülke ekonomisindeki yavaşlama eğiliminin "tehlike öanları çaldığına" dair bir değerlendirme yayınladı. 2018'in son çeyreğinde yüzde 2,7 oranında büyüyen ekonomi 2019'un ilk çeyreğinde yalnızca yüde 0,5'lik bir artış kaydedebildi. Tremasov'a göre, mevsimsellik etkisi dışarıda bırakıldığında, bu bir önceki çeyreğe kıyasla 1,6 puanlık bir küçülme anlamına geliyor. Üstelik bu küçülme 2008-2009 krizinden bu yana kaydedilen en ciddi çeyrek çöküşü.
Tremasov değerlendirmesinde ekonominin yavaşlamasına neden olan 5 faktöre işaret ediyor:
1. Batı Avrupa ve Türkiye ekonomisinin hızla kötüleşmesine paralel olarak Rus ihraç ürünlerine olan talebin düşmesi,
2. OPEC+ anlaşması gereğince petrol üretiminin azaltılması,
3. Muazzam boyutlara ulaşan sermaya çıkışı,
4. Katı bütçe politikası,
5. KDV başta olmak üzere, vergilerin arttırılması.
Tremasov ikinci çeyrekte bu 5 faktörde bir yön değişikliği beklemiyor. Türk ekonomisi kötüye gitmeye devam ederken petrol üretimi hala azalma eğiliminde. Sermaye kaçışı da sürüyor.
Tüm bu veriler ışığında ekonomistin beklentisi ikinci çeyrekte de ekonominin ilk çeyreğe kıyasla negatif dinamik sergileyeceği yönünde. Bu da teknik açıdan resesyon anlamına geliyor."
Bu yılın Mart ayında da konunun detayları haber konusu olmuştu:
"Batı'nın Kırım yaptırımları yüzünden 2015 ve 2016'yı resesyonla geçirip son iki yılda yeniden "artıya" geçen Rusya ekonomisi yeniden durgunluğun eşiğinde... Rublenin güçlenmesi, yeni yaptırımların "mola" vermesi, petrol fiyatlarının yüksek seyri de beklenen olumlu etkiyi göstermedi. Uzmanlara göre Rusya ekonomisi yaptırımlar, vergi artışları ve iç talep daralmasının meydana getirdiği cendereden bir türlü çıkamıyor. İş çevrelerinde pozitif beklentilerle başlanan 2018'de sıkıntıların aşılamamasının ardından, piyasalarda 2019'da yeniden resesyona dönülebileceği kaygıları artıyor.
Ocak ayında kaydedilen yüzde 0,7'lik GSMH artışı piyasalarda hayal kırıklığı yaratırken ülkenin Kremlin destekli prestijli ekonomi üniversitelerinden Yüksek Ekonomi Okulu'nun (VŞE) araştırması daha olumsuz göstergelere dikkat çekti ve "resesyon" uyarısı yaptı. Teknik olarak ekonomide en az iki çeyrek üst üste "negatif büyüme" (küçülme) görülmesi, "resesyon" olarak adlandırılıyor.
Yüksek Ekonomi Okulu'nun araştırmasına göre, bankacılık sistemi verileri, ülkedeki parasal kaynak miktarı, petrol fiyatları ve sanayi üretim talebi gibi göstergelerin bileşiminden oluşan "Konsolide Öncü Gösterge Endeksi" eksi yüzde 2,9'dan eksi 3,9'a geriledi.
VŞE uzmanları endeksin dört aydır gerilediğine ve 2016'nın ilk çeyreğinden bu yana en düşük seviyede olduğuna dikkat çekiyor. Gerilemenin sebebi ise negatif senaryoların etkisi ile artık kronik hale gelen iç talepteki daralma.
Ekonomide canlanma ihtimalini baskılayan bir diğer unsur da bu yıl KDV oranını yüzde 18'den 20'ye çıkarılmış olması.
VŞE'nin analizi böyle bir ortamda ülke ekonomisinin bir kez daha resesyona girmesi olasılığının "apaçık arttığı" yorumuna yer veriyor.
Bu arada saygın analistlerden Vladislav Inozemtsev , hükümetin 2019 için büyüme hedefini yüzde 2,2'den yüzfde 1.5'e çekmesine rağmen bunun da "gerçekçi görünmediğini" savundu. Rus uzman, "Daha yüksek bir ihtimal GSYİH'nin yüzde 1.2-1.6 düşmesi. 2019'da Rusya ekonomisinin yeni bir resesyona girmesi bekleniyor. Petrol fiyatları 58-65 dolar arasında olsa bile bundan kaçmak zor" dedi.
Bir başka analist, Roman Blinov ise, "Resesyonu konuşmak için belki erken, ama bu yıl en az stagnasyonu (durgunluk) yaşayacağımızı söyleyebiliriz. Büyüme beklentisi çok zayıf" değerlendirmesini yaptı.
PMI resesyon çizgisine dayandı
Ekonomistlerin dikkatle takip ettiği bir diğer gösterge olan sanayi PMI (İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi) endeksi de Şubat ayında 50,9'dan 50,1'e indi.
Bu önemli endekste 50 puanın altı resesyon işaretçisi olarak görülüyor.
Rusya ekonomisini takip edenler açısından bir diğer ilginç gösterge de Rusya Demiryolları'nın (RJD) taşıdığı yük miktarındaki değişim. Buna göre, Şubat ayında RJD'nin ağıyla taşınan yükler yalnızca yüzde 0,1 oranında artmış.
Yılın ilk iki ayında RJD tarafından taşınan inşaat malzemeleri yüzde 7,6, tahıl yüzde 8,3 ve sanayi hammaddesi de yüzde 5,1 oranında düşmüş görünüyor.
Rusya'da 2008'de 17 bin 300 ruble olan ve o günkü kurla 695 dolara tekabül eden ortalama aylık gelir, 2018 sonunda 42 bin 800 ruble olmuş ama 630 dolara inmişti."
Uzmanlar resesyonu şöyle açıklıyor:
Resesyon, kelime anlamı olarak "durgunluk" olarak tanımlanmaktadır. Bir kaç aydan daha uzun süren ekonomi genelinde belirgin bir düşüşü temsil eder. Başka bir deyişle ülke ekonomisinde ki büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması sebebiyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde saymasıdır. Makro ekonomik tüm göstergeler; Endüstriyel üretim, istihdam, reel gelir, toptan ve perakende ticaret verileri de bu ölçümlemenin içerisindedir.
Teknik göstergelerin bir resesyonu işaret etmesi için birbirini takip eden iki çeyreklik dönemde negatif bir ekonomik büyüme göstermesi, bazı ekonomistlere göre ise bir ülke tarafından ölçülen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) izlenmesi yeterlidir. Bunun için Ekonomik Araştırmalarda bulunan Derecelendirme Kuruluşlarının bu verileri teyit etmesi gerekmeyecektir. Ancak genel anlamda tüm dünya ülkelerine zor durumlarda finansman sağlayan IMF'e göre bu göstergeleri ölçümlerken minimum bir zaman aralığı yoktur.
IMF'ye göre sırasıyla 1975-1982-1991 ve 2009 yıllarında dünyada dört küresel resesyon yaşanmıştır. 2009 yılında yaşanan bu son durgunluk daha önce yaşanan resesyonlardan daha etkili ve uzun süreli olmuştur.2010 yılından itibaren yavaş olsa da dünya ekonomileri bir toparlanma sürecine girmiştir.
Daha önce yapılan başka bir araştırmaya göre de ülkelerin resesyona girmesi çok sık görülmese de 1960 ile 2007 yılları arasında 21 gelişmiş ekonomide 122 resesyon görüldüğü gözlemlenmiştir.
Resesyon ülke ekonomilerinin karşılaşabileceği genel bir durumdur. Ancak , Dünya genelinde yaşanacak kısa vadeli krizler bir durgunluk - resesyon başlangıcını tetikleyebilir.Ve bu etki geçmişe baktığımızda sıkça görülmüş bir durumdur. Küresel resesyon 2008-2009 yılları arasında neredeyse tüm ülkeler genelinde yaşandı.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genel anlamda bu durumdan etkilenmemek için bir takım önlemler almış olsalar da risk kaçınılamayacak kadar büyüktü. Öncü göstergelerden bu durumu takip eden finansal kurumlar ülke ekonomilerini ne kadar uyarsa da küresel bir hareket olduğu için etkisi kaçınılmaz oldu. Yaşanılan bu mali kriz her ekonomi kendi para politikasında farklı önlemler almasına rağmen bu durumdan zarar görmeden kurtulamadı.Normal şartlar altında resesyonun altı ile on sekiz ay arasında sürmesi beklenmektedir. Ekonomiyi canlandırmak adına borç verme faiz oranları bu süre zarfında düşürülerek harcamaların ve tüketimin arttırılması hedeflenmektedir.