Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Başkanı Ahmet Yılmaz Türkiye’de tarımsal ürün ihracatının önemli boyutlara ulaştığını ve buna bağlı olarak tohumculuk sektörünün de gelişiminin hızla arttığının altını çizendi.
“2008’de 71 milyon dolarlık tohum ihracatı yapılırken, geçen yıl yaklaşık 152 milyon dolarlık tohum ihracatı gerçekleştiren bir sektör oluştu. Bu ihracat Rusya, Ukrayna ve Irak başta olmak üzere 85 ülkeye yapıldı. ‘Türk tohumları dünyada filizleniyor’ demekte bir sakınca görmüyoruz” dedi.
Yılmaz, Türkiye’de bulunan 900 tohum sanayicisinin 841’inin yerli olduğuna dikkati çekerek, yerli firmaların ürünlerini geliştirerek ihracatta rekabet gücü kazanmak için çalışma yürüttüklerini kaydetti. Geçen yıl 178 milyon 800 bin dolarlık tohum ithalatı yapıldığını belirten Yılmaz, “En çok Fransa’dan tohum ithal ediyoruz. Bu ithalatta Fransa’nın payı yüzde 15.4, İtalya’nın yüzde 11 ve Hollanda’nın yüzde 8.8’dir. Tohum ithalatında en çok adı geçen İsrail’in geçen yıl yapılan ithalattaki payı ise yüzde 6.9’dur” dedi.
Kavram kargaşası
Yılmaz, üretim hedeflerine de değinerek, “Geçen yıl, 2023 hedefimiz olan 1 milyon ton tohum üretimini tutturarak 1 milyon 59 bin 316 ton sertifikalı üretimi yakaladık. 2023 için sertifikalı tohum üretim hedefimizi büyüterek 1.5 milyon ton olarak revize ettik” diye konuştu.
Yılmaz, son yıllarda yürütülen çalışmalarla hibrit sebze tohumculuğunda yeterlilik oranını yüzde 60’lara, hububatta da yüzde 90’lara yükseldiğini kaydetti. Yılmaz, tohumculuk sektöründe yerel tohum, yerli tohum, hibrit, sertifikalı tohum ve genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) kavramlarının karıştırıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“GDO gen teknolojisi kullanılarak doğal süreçler ile elde edilmesi mümkün olmayan yeni özellikler kazandırılmış organizmalardır. Türkiye’de GDO’lu tohum kullanımı ve ticareti yasaktır. Hibrit tohuma gelince, aslında yüzyıllardır çiftçimizin yaptığını, uzmanların daha profesyonelce yapmasıyla ortaya çıkmaktadır.”