Abdulkadir Selvi, Hürriyet'te "Babacan’ın istifası, Erdoğan ile Davutoğlu’nun görüşmesi" başlığıyla yayımlanan yazısında "Ali Babacan, AK Parti kuruculuğundan istifa ederek yeni partinin startını verdi" ifadesini kullandı.
Selvi şöyle devam etti:
Zaten parti hazır. Programı yazıldı. İsmi konuldu. İş, kurucular kurulu üyelerinin belirlenmesine kaldı. Böylece Ali Babacan ekonominin başına geçer, yeni parti işi yatar beklentisi içinde olanlar hayal kırıklığına uğradı. Eylül-ekim ayında yeni parti kurulacak. Ali Babacan’ın istifası ise sürpriz olmadı. Zaten bekleniyordu. Geçen hafta Babacan’ın istifa mektubunu gönderdiği söylenmişti. Ama Babacan bu haftayı bekledi. Aslında 30 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmeye cebinde istifa mektubuyla gittiği söylenmişti. Ancak 23 Haziran seçimlerinde yaşanacak başarısızlığın faturası üstlenmemek için istifayı ertelediği ifade edilmişti.
Babacan’ın açıklamasındaki ’Türkiye’nin bugünü ve geleceği için yeni bir çalışma başlatmak kaçınılmaz hale gelmiştir. Ben ve pek çok arkadaşım, böyle bir çalışma için büyük ve tarihi sorumluluk hissetmekteyiz’ ifadesi, yeni partinin ilanından başka bir anlam taşımıyor. Ancak Babacan’ın ’Son yıllarda ise pek çok alanda yapılan uygulamalar ile inandığım ilke, değer ve fikirler arasında derin farklılıklar oluştu. Aklen ve kalben bir ayrışma yaşadım’ tespiti önemli. Bu sözleri bir kopuşun ilanı olarak görmek eksik kalır. Bu sözleri, kurulacak olan yeni partinin gerekçelerinden biri olarak değerlendirmek daha gerçekçi olur diye düşünüyorum.
Yeni partiyi kuranlar, ’Bizim kurduğumuz AK Parti, bugünkü AK Parti değil’ diyecekler. Benzer bir dili Davutoğlu’nun da kullanacağı anlaşılıyor.
BABACAN’IN YOL HARİTASI
Ali Babacan’ın ’Her konuda beyaz sayfalarla işe başlamak gerekmektedir’ çıkışı bize aynı zamanda önümüzdeki sürecin yol haritasını veriyor. Babacan, kuracağı partiye davet etmek için görüştüğü bir gruba ’AK Parti’nin içini hedeflemiyoruz. AK Parti tabanına da hitap edeceğiz ama Türkiye’yi hedef alıyoruz’ demişti. Babacan’la görüşenlerin zihninde AK Parti gibi ’İslamcı’ çizgisi ağır basan değil, ANAP gibi bir merkez parti imajı oluşmuştu. Liberal ve sosyal demokrat isimlere teklif götürüldüğü söylendi. Hatta değerli sanatçımız Zülfü Livaneli’ye de teklif götürüldü ama o kabul etmedi diye konuşuldu. Yeni Parti’de eski AK Partililerin baskın bir görüntü vermesinin önüne geçileceği söyleniyor. Bilinen ağırlıklı isimlerin dışında AK Parti’den ziyade merkeze hitap eden isimler parti vitrininde yer alacak. Genç beyinler ve yeni isimler düşünülüyormuş.
Kurulacak olan partinin avantajları ve dezavantajları var. Partinin kuruluş sürecinde bunları çokça tartışacağız. Yeni kurulan her parti gibi belli ki topluma yeni bir gelecek vaat edecekler. Ama en başta AK Parti lideri olarak Erdoğan’ın ’ihanet’ suçlamasına göğüs germek zorunda kalacaklar.
DAVUTOĞLU - ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ
Ali Babacan, AK Parti ile köprüleri atıp yeni parti kurma çalışmalarını hızlandırırken, ayrı bir parti kurma çalışması yürüten Ahmet Davutoğlu’nun ne yapacağı merak ediliyor. Davutoğlu ile Erdoğan arasında Ramazan Bayramı’nda bir telefon görüşmesi gerçekleşiyor. ’Hah tamam. Babacan olmadı ama Davutoğlu geliyor’ diye düşünmeyin.
Konuşma kısa sürede İstanbul seçimlerine ve yeni parti kurma konusuna kayıyor. Erdoğan, Davutoğlu’ndan tekrarlanan İstanbul seçimlerinde İstanbul’da çalışmasını istiyor. Davutoğlu, ’Konya’dayım’ karşılığını veriyor. Erdoğan tekrar İstanbul’a gelerek seçim kampanyasına destek vermesini isteyince Davutoğlu, ’Bu tür kararları benimle istişare etmiyorsunuz’ diyor. Cumhurbaşkanı bunun üzerine ’Biz ilgili kurullarda konuştuk, istişare ettik’ karşılığını veriyor. Davutoğlu, ’İstişare edilenler zaten İstanbul’da çalışıyor’demekle yetiniyor.
Davutoğlu, 22 Nisan tarihinde 14 maddeden oluşan bir açıklama yapmıştı. Ayrıca ramazanda Diyarbakır’da bir iftar organizasyonuna katılıp konuşmuştu. Erdoğanbunları ima ederek ’Konuşmalar yapıyormuşsun’ diyor. Davutoğlu, ’Bunlar sizin için sürpriz değil. Zaten görüşlerimi size sunmuştum’ diye karşılık veriyor. Parti sorusu bu diyaloğun üzerine geliyor. Erdoğan ’Parti kuruyormuşsun’ diye soruyor. Davutoğlu, ’Benim bir irade beyanım olmadı’ diyor. Görüşme, Davutoğlu’nun ’Ben sizi bayram için aramıştım. Bayramınız mübarek olsun’ sözüne Erdoğan’ın ’Bayramın mübarek olsun’ yanıtı ile bitiyor. Her halinden sıcak bir görüşme olmadığı belli.
AK Parti kurulduğu günden bu yana en ciddi sınamalarla karşı karşıya. Bir yandan 31 Mart ve 23 Haziran seçim sonuçları, diğer yanda AK Parti’nin kökleri üzerine kurulmaya çalışılan iki yeni parti.
Şimdiye kadar birçok güçlüğü aşmayı başaran Erdoğan siyasi yaşamında yeni bir meydan okuma ile karşı karşıya... Bu kez hem dışarıya hem de içeriye karşı mücadele edecek.